Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/275 E. 2021/553 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/275 Esas
KARAR NO : 2021/553

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2021
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı taraf arasında ateş ölçer tedariği için davalı tarafa toplam 40.000,00TL kapora verdiğini, davalı tarafın üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmemiş ve yapılan kapora bedelinin kısmi olarak 20.000,00TL bedelini iade ettiğini ancak bakiye 20.000,00TL’yi müvekkiline iade etmediğini, söz konusu anlaşmanın semeresiz kalmasından dolayı Bakırköy ….. icra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine yapılan icra takibine davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiarz etmesi sebebiyle takibin durdurulduğundan bahisle davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı adına duruşma gün ve saatini bildirir davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde duruşmalara katılmamış, böylece yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE :
Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda çözümlenmesi gereken öncelikli sorun, görevli mahkemenin belirlenmesidir.
Burada öncelikli olarak asliye ticaret mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması; ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması ya da açılan davanın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Öte yandan, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için asliye hukuk mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık, Kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, asliye hukuk mahkemesinin ticari olmayan bir davayı asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla görmüş olması açıkça bozmayı gerektiren bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 1/(1) maddesinde “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.” hükmü düzenlenmiştir.6100 sayılı HMK’nın 114/(1)-c maddesine göre, görev hususu dava şartlarından olup, aynı kanunun, 115. maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması ve gözetilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan, HMK’nın 1/(1) maddesindeki düzenleme uyarınca, göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olup taraflarca görev hususu ileri sürülmese dahi mahkemece re’sen gözetilip değerlendirilmesi gerekmektedir.
Somut olayda da taraflar arasındaki ilişkinin hukuksal niteliği itibarıyla, bir satım sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Ticaret Sicil Müdürlüğü ve Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkere cevaplarına göre tarafların tacir olmadığı anlaşıldığından, nisbi ve mutlak bir ticari dava bulunmadığından uyuşmazlıkta Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olup, davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülmesi mümkün değildir. (İzmir BAM 14. HD. 2018/366Esas ve 2020/481 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/9522 Esas ve 2017/1556 Karar sayılı ilamı, İstanbul BAM. 37. HD.’nin 2019/108 Esas ve 2019/1313 Karar sayılı ilamı)
Açıklanan nedenler ve yasal düzenlemeler kapsamında davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun belirlenmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 4/1-a maddesi uyarınca Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
24/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.