Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/268 E. 2021/503 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/268 Esas
KARAR NO : 2021/503

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2014
KARAR TARİHİ : 14/06/2021
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/06/2021
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile: Taraflar arasında ihale sözleşmesi imzalandığıın, Müvekkilinin imzalanan ihale sözleşmesine istinaden…… Temizlik işini layıkıyla yerine getirdiğini, imzalanan sözleşme gereğince müvekkili şirketin alt işverenliğinde ve … bünyesinde işçiler, … Belediyesi amblemli iş kıyafetleri ile belediyennin emir ve talimtları doğrultusunda … Belediyesi tarafından belirlenen bölgelerde ve ihale sözleşmesinde tanımlanan işlerde çalıştıklarını, söz konusu iş bünyesinde çalışan personellere haketmiş oldukları kıdem tazminatlarının tamamının müvekkili şirket tarafından ödendiğini, müvekkilinin işçiye ödediği tazminatın tamamını belediyeye rücu edebileceğini, taraflar arasında müşterek-müteselsil borç ilişkisinin kurulduğunu, işçinin müvekkili bünyesinde çalışmadığı döneme karşılık gelen alacaklarından müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunamayacağını, işçilerin müvekkili şirket dışında başka yüklenici şirketlerde çalıştığı döneme karşılık gelen alacakların tammanın bedeliyeden rücuen tahsil edebileceğini belirterek müvekkili şirketin … Belediyesi Asıl İşverenliğinde çalışan işçilere ödemiş olduğu kıdem tazminatı ödemeleri toplamı olan 68.414,71-TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davacının davasını süresinde açmadığını, davacı şirketin atıkların toplanmıs ve nakli ile ilgili müvekkili belediyeden ihale almadığnı, 07/05/2010 tarihinde …… Turz Sey. san. ve Tic. A.Ş.ile sözleşme akdedildiğini, ancak davacı şirket Bakırköy ….. ATM nin ….. Esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde, şirketin eski ünvanın …… Tur. sey. san ve Tic. A.Ş.olduğnu ifade ettiğini, davacı şirketin aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanını reddinin gerektiğini, ihale edilen akdedilen sözleşme gereğince ihalede belirtilen hizmeti alımı işini üstlenen firmalar işçilerin kıdem tazminatları ile sorumlu olduğunu, müvekkili idarenin yüklenici firmalara karşı da kıdem tazminatları ile ilgili herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, hiçbir şekilde davanını kabulü sayılmamak kaydıyla, müteselsil sorumluluk söz konusu olduğu düşünülse bile müteselsil sorumluluğunun %50 %50 yarı yarıya sorumluluk şeklinde yorumlanamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılamada taraflarca sunulan deliller, resen celbi gereken delil ve belgeler toplanmış, iddia ve savunmanın değerlendirilmesi yönünde dosya ve taraf ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi kurulundan 12.03.2015 tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişi raporundan da açıklandığı üzere davacının davalı … belediyesi ile yaptığı 07.05.2010 tarihli sözleşme kapsamında 01.05.2010- 31.10.2012 tarihler arasında sözleşmede belirtilen hükümler kapsamında hizmet verildiği sözleşmenin 22. Maddesinde sözleşme konusu iş ile ilgili çalışacağı personeli ilişkin sorumlulukların düzenlendiği, ve tarafların karşılıklı sorumluluklarının tespit edilmiş olduğu ve davacının çalışanlarına toplam 60.144,48TL kıdem tazminatı ödediği, dosyada toplanan deliller, davacının defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamında sabit olmuştur.
Davacının davalı … belediyesine yaptığı sözleşme kapsamında … ilçe sınırları dahilinde atıkların toplanması ve nakli, sokakların makineyle süpürülmesi ve yıkanması, tıbbı atıkların toplanması ve nakli ile çöp konteynırlerinin yıkanması işini ihaleyle üstlendiği 4857 sayılı iş kanunun 2/6 maddesinde asıl iş verenin işçilerine karşı o yer ile ilgili olarak bu kanundan ve iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu olduğu yasa hükmüdür.
Her ne kadar davalı taraflar arasında yapılan sözleşmede davalı kurumun işçilere ödenen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve bunun gibi sosyal içerikli ödemelerden davalının sorumlu olacağına dair hüküm bulunmadığı, ileri sürerek davanın reddini istemiş ise de 4857 sayılı iş kanunun 2/6 maddesi uyarınca davacı ile birlikte davalının da sorumlu olduğu iş sözleşmelerinden veya alt işverinin taraf olduğu toplu iş sözleşmelerinden doğan yükümlülüklerden asıl işveren ve alt işveren birlikte sorumlu tutulmuştur. Yasa hükmü karşısında davalının sorumluluğu daha doğrusu tarafların müşterek sorumlulukları tartışmasızdır.
Yargıtay ….. Hukuk dairesinin 10.11.2011 tarih …… esas ……. karar numaralı Yargıtay ……. Hukuk dairesi başkanlığının 10.05.2012 tarihli ve … esas ve ….. karar numaralı içtihatlarında da işçiye ödenen ” tazminattan tarafların sorumlu olduklarını ilişkin olup gerek yasa hükmü, gerekse içtihatlar iş akitlerinden doğacak tazminatlardan dolayı asıl işveren de alt işverenin sorumlu tutmaktadır. Olayımızda da davacının … belediyesinden esenyurt sınırları dahilinde atıkların toplanması ve nakli, sokakların makineyle süpürülmesi ve yıkanması, tıbbı atıklarının toplanması ve nakli ile çöp konteynerlerinin yıkanması işini ihale ile üstlendiği taraflar arasında yapılan sözleşmede iş akitlerinden doğacak tazminatların hangi tarafın ne oranda sorumlu olacağı hususunda sözleşmede bir düzenlemenin bulunmadığı, sözleşme kapsamında çalıştırılan işçilere davacının toplam 60.144,48TL kıdem tazminatı ödediği, ödenen kıdem tazminatların da davacı ile birlikte davalı idarenin de 4857 sayılı iş kanunun 2/6 maddesi ve BK 167. Maddesi ile yargıtay içtihatları doğrultusunda davacı yanında davalının da sorumlu olduğu ve yapılan iş ve hizmet kapsamında yapılan ödemelerden yasa hükümleri ve yargıtay kararları doğrultusunda tarafların yarı yarıya sorumlu olacağı kanaatine varılmış ve bu durum karşısında davacı tarafından sözleşme kapsamında çalışan işçilere ödenen toplam 60.144,48TL tutarındaki kıdem tazminatının yarısından davacının sorumlu olduğu yarısından da davalı … belediyesinin sorumlu olacağı buna göre davacı tarafından ödenen kıdem tazminatın yarısı olan 30.072,24TL den davalı kurumun sorumlu olduğu kaanatine varılmış ve bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmiş mahkememiz kararı Yargıtay …… HD…… esas ….. sayılı kararı ile ” Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları yüklenici tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı yüklenicinin, ödediği bedeli ve ferilerini davalı işverenden talep etme hakkı bulunmadığının kabulü gerekir. Bu durumda davacı yüklenici şirketin ödediği işçilik alacağını davalı işverene rücu edemeyeceği gözetilerek mahkemece yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. ” gerekçesi ile yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere; hizmet alım sözleşmeleri, ihale şartları ile belirlenen izin sözleşmede belirlenen miktar üzerinden yapılmasının üstlenildiği sözleşmedir, İş Kanunu madde 2’ye göre işveren ve yüklenici işçilik alacakları yönünden işçiye karşı müteselsilen sorumludur. Bu kapsamda alt işverenin çalışanları işçilik alacaklarının ödenmesi için alt işverene veya doğrudan asıl işverene başvurabilir. Ödemeyi yapan taraf diğer işveren ile sözleşmede belirtilen şekilde diğer işverene rücu edebilir. Taraflar arasındaki sözleşmede rücuya ilişkin hüküm bulunmamaktadır. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. Buna göre; yüklenici şirketin işçilik alacakları açısından ödediği bedel ve ferileri talep etme hakkı bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30-TL ilam harcından peşin alınan 1.168,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.109,10-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 24,10-TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.693,91-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
14/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır