Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/266 E. 2022/481 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/266 Esas
KARAR NO : 2022/481

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/03/2010
KARAR TARİHİ : 16/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 15.03.2010 harç tarihli dava dilekçesinde özetle ; davacı …… Sigorta A.Ş. Firmasının sigortalısı …… Gıda San. Tic.A.Ş. ile dava dışı Hollanda da yerleşik ……. isimli firmadan çiklet ve kattı maddesi üteriminde kullanılan aroma ….. maddesini satın aldığını, anılan emtianın Hollanda’dan İstanbul’a nakliyesi taşıyıcı ve 1. Davalı …… firması ile yapılmış olduğunu, aslında anılan taşıma diğer davalı … Lojistik ….. ya izafeten ……. Lojistik Ticaret Ltd. Şti. ile grupaj olarak gerçekleşmiş olduğunu, dava konusu emtia, (…….) sigortalının İstanbul’daki fabrikasına geldiğinde gümrük antrepo tutanağı ile sürücü tutanağı tanzim edildiğini, yapılan ekspertiz sonucu dava konusu emtianın (….) insan sağlığına zararlı olduğu için imha edilmesine karar verildiğini, bu nedenle davacı tarafından sigortalısına ödenen 40.235,75 Euro’nun karşılığı 84.607,74 TL nin taşıma kusuru nedeniyle ve CMR konvansiyonu koşullarına göre talep ettiğini, bu nedenlerle mezkur talebinin tahsili amacıyla 26 Şubat 2009 tarihinde davalılar aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığını, söz konusu icra takibi Bakırköy…. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası tahtında derdest olduğunu, davalıların ödeme emrine itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu bu nedenlerle takibe yapılan itirazların iptaline ve takibin devamına, alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin 07.06.2010 havale tarihli cevap dilekçesi ile; TTK 767 ve CMR 32. maddeleri uyarınca bu davaların 1 yıllık zamanaşı süresi içerisinde açılması gerektiğini ve davanın bu açıdan reddedilmesi gerektiğini, dava konusu olayda CMR hükümlerinin uygulanmasının ve CMR 4. ve 5. maddelerine göre pasif husumet ehliyeti bakımından davanın reddi gerektiğini, CMR 23/3 uyarınca taşıyanın azami sorumluluk durumu uygulanması gerektiğini, 7 gün içinde hasar ihbarı yapılmamış olduğunu, CMR 17/4-b-c maddeleri uyarınca taşıyıcının somut olayda sorumluluğunun olmadığını, TTK 1266 ve 1314 maddelerine göre sigorta poliçesinin yasaya uygun olarak hazırlanmamış olduğunu, yasaya aykırı olarak hazırlanan sigorta poliçesine göre yapılan bütün ödemeler ex gratia (hatır ödemeleri) ödemeler olduğunu, BK 43. Madde uyarınca gerçek zararın tespit edilemediğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu taşıma sırasında meydana gelen hasarda davalı taşıyıcının kusurlu olmadığı hasarın taşıttırılan malların ihracat ve rejim ve yönetmeliğine bağlı aynı bir ambalaj yönetmeliğine uygun bir şekilde ambalajlanmamasından kaynaklandığı kaanaatine varılarak davacı davasının reddine dair …. esas …… karar ve 27.11.2012 tarihli karar verilmiş ve mahkememizce verilen bu karar Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin …… esas …. karar sayılı ve 17.10.2014 tarihli kararlarıyla ” bilirkişi raporunda hasarın sırf ambalaj hatasından kaynaklanmadığı yükleme istifleme de de hata bulunduğu belirtildiğine göre anılan hususların üzerine durulmadan karar verilmesi bozma sebebi” gerekçeleriyle bozulmuş mahkememizce usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak bozma doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde davalının takdiren meydana gelen hasardan 1/2 oranında sorumlu olduğu kabul edilerek davacının davasının kısmen kabulüne dair …. esas …. karar ve 09.05.2016 tarihli karar verilmiş ve mahkememizce verilen bu karar Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin ….. esas …… karar sayılı ve 06.02.2018 tarihli kararlarıyla “…öncelikle dava konusu taşıma sebebiyle uğranılan gerçek zararın, akabinde davalıların sorumlu olduğu zarar miktarının belirlenmesi, belirlenen bu zarar tutarının …… cinsinden hesaplanacak üst sınır ile karşılaştırılması, belirlenen miktar bu sınırın altında ise zararın tamamına, bunun üzerinde ise üst sınıra kadar tazminata hükmedilmesi, ayrıca sınırın belirlenmesinde de karar tarihindeki SDR kuru üzerinden hesaplama yapılması gerektiği…” gerekçeleriyle bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine Yargıtay ……. Hukuk Dairesi’nin …… esas, …… karar sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiş, dosya mahkememizin işbu esasına kaydedilmiştir. Mahkememizce usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamı kapsamında değerlendirme yapmak ve ek rapor tanzim etmek üzere dosya daha önce rapor tanzim eden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan 04/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; meydana gelen hasar ve ziyadan sorumlu taşımacının, CMR 23/3 maddesi uyarınca sınırlı sorumluluk kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, zararın üst sınır ile karşılaştırıldığında, mahkemenin 09/05/2016 tarihindeki 5.404,50 SDRnin 1,2381 EURO paritesi ile 5.404,50×1,2381=6.691,31 EURO olduğu, dolayısıyla SDR cinsinin EURO cinsinin altında kaldığı, mahkemenin 09/05/2016 tarihli kararında meydana gelen hasarın oluşumunda gerek taşıtanın gerekse taşıyanın sorumluluklarının olduğu belirlenmesi karşısında olayın oluşuna göre davalının takdiren meydana gelen hasardan 1/2 oranında sorumlu olduğunun kabul edildiği dikkate alındığında, sorumluluğun davalılar bakımından 3.345,65 EURO olarak hesaplandığı” tespit ve rapor edilmiştir.
Taraf vekillerince sunulan itirazlar doğrultusunda değerlendirme yapmak üzere dosya ek rapor tanzim etmek üzere bilirkişi heyetine yeniden tevdi edilmiş, bilirkişi heyetince düzenlenen 04/03/2022 tarihli 2. ek raporda özetle; nakliyecinin tam ve sağlam olarak teslim almış olduğu emtiayı hasarlı olarak teslim etmesi sebebiyle hasardan sorumlu olduğunun açık ve net olduğu, taşımacının ifa sorumlusu olan adamı araç sürücüsünün alıcısına varışta hasarlı teslim edilen emtia/eşyayı gönderenden teslim alıp yükleme ve istif aşamasında böyle bir çekince koyduğuna ilişkin bir bulguya rastlanmadığı, eşyayı tam, eksiksiz ve hasarsız teslim aldığı anlaşılmakla, eşyanın hasar ve ziyaından dolayı taşımacının hata ve kusurundan bahsedilebileceği, somut olayda davalı taşıyıcının tam ve hasarsız aldığı eşyayı gönderilen alıcısına kısmi hasarlı olarak teslim etttiği, meydana gelen kısmi hasar ziyada istek sahibinin hatası, istek sahibinin verdiği talimat ya da yüke has bir kusur tespit edilemediği için taşımacıyı meydana gelen hasardan soyutlamanın mümkün olmadığını, taşıyıcının hata ve kusurundan kaynaklanan kısmi hasar nedeniyle, sınırlı sorumlu olduğu 8,33 Özel Çekme Hakkı(SDR) hesaplamasının gerçek zarar miktarı ile de mukayesesi yapılarak mahkememiz takdirlerine sunulduğu, şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; işbu davanın nakliyat emtia poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olduğu, davaya konu hasarda taşımacının CMR madde 17 kapsamında taşımacının yükü teslim aldığı andan teslim edeceği ana kadar bunların kısmen veya tamamen kaybından doğacak hasardan sorumlu tutulduğu, bu durumda CMR 17 maddesi kapsamında taşıyıcının eşyanın taşınmasında özen borcunu ve edimini yerine getirmediğinden sorumlu olduğu, meydana gelen hasarın oluşumunda gerek taşıtanın gerek ise taşıyanın sorumluluklarının olduğu belirlenmesi karşısında olayın oluşuna göre mahkememizce davalı takdiren meydana gelen hasardan 1/2 oranında sorumlu olduğunun kabul edildiği, bu durumda taşıma sebebiyle uğranılan gerçek zararın 38.000 EURO olduğu göz önünde bulundurulduğunda davalıların sorumlu olduğu gerçek zarar tutarının 19.000 EURO olduğu, davalıların SDR cinsinden üst sınır sorumluluklarının karar tarihindeki SDR kuru üzerinden yapılan hesaplamada belirlenen üst sınırın gerçek zarar tutarının üzerinde olduğu, bu nedenle davalıların gerçek zararın EURO cinsinden karşılığının 1/2’si olan 19.000 EURO’dan sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, davacı vekilinin 05/11/2021 tarihli itiraz dilekçesinde davalıların 6.691 EURO’dan sorumlu olduğunda ilişkin beyanda bulunmuş ise de 23/03/2022 tarihli dilekçesinde kabul anlamında gelmemekle birlikte şerhi ile örnek verme maksadı ile beyanda bulunulduğunun belirtildiği, bu durumda 05/11/2021 tarihli dilekçesinde bildirilmiş olduğu bedeli kabul ettiğinin değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla, netice itibari ile davalıların meydana gelen zarar nedeni ile 19.000 EURO sorumlu olduklarının kabulü ile davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının Bakırköy ……. icra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 19.000-Euro asıl alacak üzerinden iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebine yönelik yapılan değerlendirmede; alacağın tam olarak belirlenmesi yargılamayı gerektirdiği ve alacağın likit olmadığı anlaşıldığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş, netice itibariyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 19.000-Euro asıl alacak üzerinden İPTALİNE, 19.000-Euro asıl alacak yönünden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca 1 yıl vadeli Euro cinsi mevduatlara uygulanan en yüksek mevduat faizi uygulanarak takip talebindeki diğer koşullar ile devamına DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2- Alacağın tam olarak belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden, davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 2.680,53-TL ilam harcından peşin alınan 1.256,45-TL mahsubu ile bakiye 1.424,082-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 17,15-TL Başvuru Harcı, 1.256,45-TL Peşin Harç olmak üzere toplam 1.273,60-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 3.900,00-TL bilirkişi ücreti, 378,70-TL posta masrafı, olmak üzere toplam 4.278,70-TL den kabul red oranına göre hesaplanan 1.984,44-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından 62,40-TL posta masrafından kabul red oranına göre hesaplanan 33,46-TL’nin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davalı üzerine bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.886,10-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.697,71-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde YARGITAY ilgili hukuk dairesine temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
16/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.