Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/265 E. 2022/195 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/265
KARAR NO : 2022/195

DAVA : İtirazın İptali (Ticari İş Tellallığı Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2021
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İş Tellallığı Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Zeytinburnu’nda yapımı devam eden ……. İnşaat projesinin ince işlerini müvekkil …’ın ortağı olduğu ……. Yapı üstlendiğini, müvekkil , davalılar ile yapmış olduğu sözleşme gereğince yetkilisi olduğu ……. Yapı’nın ……. ile yapmış olduğu aktin sonlanmasını sağlayarak bu akte konu işi 200.000.00.-TL mukabilinde davalıların ortağı olduğu ……. Yapı’ nın almasını iki şirket arasında aracılık yaparak sağlamış ise de davalılar kendi üzerlerine düşen yükümlülüğü yerine getirerek taahhüt ettikleri ödemeyi yapmadıklarını, alacağın tahsili için Bakırköy …… İcra Dairesinin …… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalıların söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalıların itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu alacağın ticari bir alacak olmadığını, tarafların tacir olmadığını belirterek öncelikle davanın usulden reddi ile görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce Bakırköy ……. İcra Dairesinin …… Esas sayılı takip dosyası incelenmiş, incelenmesinde alacaklısının …, borçlularının … ve … olduğu, 200.000,00TL üzerinden icra dairesinde ilamsız icra takibi açıldığı, davacının davasını açmasında hukuki yararının olduğu, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlunun süresinde itiraz etmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü sürede açtığı anlaşılmıştır.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Antalya Kalekapı Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkere yanıtında davacı …’ın mükellef kaydının olduğu ve işletme hesabına göre defter tuttuğu belirtilmiştir.
TTK’nın 3. maddesinde “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” hükmü düzenlenmiştir.
Bir davanın ticari dava olup olmadığı ise, TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup, öğretide benimsenen görüşe göre de ticari davalar kendi aralarında mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar için tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken, nispi ticari davalarda dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığı kriter olarak kabul edilmiştir. TTK’nın 4. maddesinde ticari davalar sayılmış olup bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent hâlinde sayılan davalardan olması gerekir. Ticari satım akdi, TTK’nın 23. maddesinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 15. maddesi uyarınca esnaf olma kriteri temel olarak ekonomik faaliyetin sermayeden fazla bedensel çalışmaya dayanması ve gelirin 11. maddede gösterilen kararnamedeki sınırı aşmaması olarak düzenlenmiştir. Bu durumda yasanın 15.maddesindeki kriter olarak geriye bedensel çalışmanın sermayenin önüne geçmesi hali önem taşımaktadır. Mevcut olayımızda gelen yazı cevabına göre davacının kazancının belirlenen sınırı aşmadığı bu sebeple tacir vasfında olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; mevcut olayımızda mutlak ticari dava sayılan hallerin olmadığı, davacının davasına konu alacağının tarafların ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, Vergi Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabına istinaden davacının tacir vasfında olmadığı ve uyuşmazlığın da TTK’nın 4/2. maddesinin “a-f” bentlerindeki hususlara ilişkin olmadığı anlaşılmış olup, 6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı Kanunla değişik 5/3. maddesinde ise asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlemesine istinaden görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevsizlik nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2- Görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, HMK. 20 madde gereği süresi içerisinde kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde ve taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde mahkemece davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına,
3-Yargılama, harç ve giderleri konusunda HMK. 331/2 madde gereğince görevli mahkemece değerlendirme yapılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra görevli mahkemeye aktarılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.