Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/25 E. 2021/170 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/25 Esas
KARAR NO : 2021/170

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 14/03/2011
KARAR TARİHİ : 08/03/2021
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2021
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 14.03.2012 harç tarihli dava dilekçesinde özetle ; taraflar arasında 03.02.2005 tarihinde hizmet alım tip sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin 5. Maddesine göre kendisine verilen işleri 03.02.2005- 03.05.2005 tarihleri arasında 90 gün ve 10 uzatma ile beraber 100 gün olarak yerine getirdiğini, ancak bu işlerin ödemesinin tam olarak yapılmamış olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 13.1. maddesine göre hakkediş raporunun yüklenici veya vekili tarafından imzalandığı tarihten itibaren en geç 30 gün içinde ödemenin tahakkuka bağlanarak ödemenin yapılması gerektiğini buna karşın ödemelerin yapılmadığını, Şubat- Mart- Nisan ve Mayıs 2005 dönemi için hakkediş raporunun düzenlendiğini ve buna göre bu aylara ilişkin faturaların tanzim edildiğini, fatura tutarlarının Şubat 2005 için 330.400,00TL, Mart 2005 için 328.645,58.TL, Nisan 2005 için 328.645,58.TL, Mayıs 2005 (10 günlük) için 109.548,52.TL hak edişe uygun fatura düzenlendiğini, bu faturalara karşı müvekkiline 1.097.239,00.TL ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin 01.05.2005-31.05.2005 tarihleri arasında baskı ile davalıya 50.000,00.TL yolladığını, bu tutarında kendisine iade edilmesi gerektiğini, davalı yana 11.11.2010 tarihinde ihtarname keşide ederek 330.000,00.TL alacaklarını talep ettiklerini, davalı yanın ihtarlarına yanıt verdiğini, yapılan iş ve ödemeler konusunda bazı belgeler göndermiş olduğunu iddia ettiğini, gönderilen bu evrakları incelediklerinde burada yer alan ödeme belgelerinin gerçeği yansıtmadığını tespit ettiklerini, Davalı ……. yapmadığı ödemeleri tek yanlı fiş düzenleyerek yapılmış gibi gösterdiğini, ek 5 de sundukları 2 adet belgeye göre belediyenin 16.170,00.TL çekle ödeme yaptığı gözükmesine karşın kendilerine böyle bir ödeme yapılmadığını; Ek 6 da sunulan belgeye göre 234,00.TL …… ’ya, 3.132,00.TL …… ’ya, 114.478,00.TL Nisan 2005 maaş ödemeleri açıklamasıyla ödeme yapıldığının görüldüğünü, Yine Ek 7 de 5.315,00.TL Hak ediş ve 39.490,00.TL Mayıs Ayı Hakediş çekle ödeme yapıldığına ilişkin belge düzenlenmişse de kendilerine böyle bir ödeme yapılmamış olduğunu, Davacı, Şubat hakediş raporunun imzasından sonra hakkediş bedelinin 07.03.2005 tarihinde, Mart hakediş raporunun imzasından sonra hakkediş bedelinin 13.04.2005 tarihinde Nisan hakediş raporunun imzasından sonra hakkediş bedelinin 17.05.2005 tarihinde, Mayıs hakediş raporunun imzasından sonra hakkediş bedelinin 19.05.2005 tarihinde yapılmasının kararlaştırıldığını, belirlenen vadede ödeme yapılmadığı için davalının temerrüde düşmüş olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00.TL alacaklarının 07.03.2005 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 17.06.2011 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle ; dava dilekçesi eklerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, bunların tebliğine kadar her türlü itiraz ve defi haklarını saklı tuttuklarını, HUMK 9 maddesi çerçevesinde mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin Van Mahkemesi olduğunu, dava konusu taleplerin zaman aşımına uğramış olduğunu, davacı şirkete tahakkuk eden tüm alacaklarının 30.05.2011 tarihinde müvekkili idare tarafından, dava dosyasına ibraz edilen makbuz ve belgelerle ödenmiş olduğunu, davacının 50.000,00.TL baskı ile alındı iddiasını ancak hukuka aykırı talebe gerekçe arayışı olabileceğini, faiz türüne ve başlangıç tarihine itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Taraf delilleri toplanmış olup, davacı vekili, açmış bulunduğu dava ile davalı taraf ile yapmış olduğu hizmet sözleşmesi doğrultusunda gerekli hizmetin düzgün olarak yerine getirildiğini, ancak almaları gereken bedelin eksik ödendiğini, verilen hizmetten dolayı bakiye alacağı talep etmiş olup, taraf delilleri ve tarafların defter, kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile davacının davalı kuruma verdiği hizmet bedeli ile bakiye 270.907-TL alacaklı bulunduğu tespit olunmuş ve bu değer üzerinden, davacının ıslah talebi de nazara alınarak kabulü cihetine gidilmiştir. Davalı tarafın bir kısım yapmış olduğu ödemeleri davacı şirket adına yapıldığının kanıtlanamaması, ayrıca bu belgelerin ödeme belgesi niteliğinde olmadıkları tespit olunmuş olmakla, mahkememizce değerlendirmeye alınmamış olduğu, iş bu kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ……. Hukuk Dairesi …… Esas, ….. Karar sayılı ilamıyla ” davalının davacı adına yaptığı ve davacı tarafından kabul edilmeyen, işçi alacakları, SGK ödemeleri, icraen yapılan ödeme kalemleri üzerinde yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığnı, davalı tarafından itiraza uğrayan ödeme kalemleri hakkında, dosyaya sunulan davalı belgeleri incelenip, ödeme yapılan kurumlar ve kişiler nezdinde araştırma yapıldıktan sonra, taraf, hakim ve Yargıtay denetimine açık bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi ” gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosya bilirkişi heyeti …… ve arkadaşlarına tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 29.01.2015 tarihli raporlarında davalı belediye tarafından davacıya yapılan ödemelerin mahsubundan sonra davacı şirketin toplam alacağının 37.339,00TL olduğunu teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, iş bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ……. HD. ……. esas …… sayılı kararında; “Davacı, davalının açtığı çöp toplama ihalesi sonucu imzalanan hizmet alım sözleşmesi gereğince verdiği hizmet karşılığı ödenmeyen hakedişlerinin tahsili talebiyle eldeki davayı açmıştır. Davanın kabulü ile 270.907,00 TL’nin 18.6.2005 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline ilişkin kararın davalı tarafından temyizi üzerine, Yargıtay …. HD’nin 17.04.2014 tarih ve …… E.-…… K. sayılı ilamı ile; davalının davacı adına yaptığı ve davacı tarafından kabul edilmeyen, işçi alacakları, SGK ödemeleri, icraen yapılan ödeme kalemleri üzerinde yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığı, davalı tarafından itiraza uğrayan ödeme kalemleri hakkında, dosyaya sunulan davalı belgeleri incelenip, ödeme yapılan kurumlar ve kişiler nezdinde araştırma yapıldıktan sonra, taraf, hakim ve Yargıtay denetimine açık bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozma kararı verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; SGK tarafından davacının prim borcu olduğu bildirilerek davalı idareden ödeme talep edildiği, davalı idarenin SGK prim borcu bakımından hakedişten mahsup hakkının bulunması sebebiyle davacının prim borçlarının ödenmesinin hukuka uygun olduğu, davalı tarafından SGK ödemesine ilişkin üç adet ödeme belgesi sunulduğu, davacının bu ödemelerden 41.534,37 TL’lik ödemeyi kabul ettiği, davalının sunmuş olduğu dekontlara göre 14.11.2005 ve 15.11.2005 tarihinde 41.534,37 TL tutarında ve 17.10.2005 tarihinde 53.635,26 TL ödeme yapıldığı, 14.11.2005 ve 15.11.2005 tarihinde yapılan ödemelerin aynı tutarda olması sebebiyle davacının dava konusu işe ilişkin adına tahakkuk eden prim borçları ve ödeme kayıtlarının Van Sigorta İl Müdürlüğü’nden istenmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkemece, ilgili kayıtların istenmesi sonucu Van Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce 14.11.2005 ve 15.11.2005 tarihli ödemelerin kim tarafından ödendiğinin tespit edilemediği, ödenen prim borçları ile ilgili müfredat kartının gönderildiği bildirilmiştir. Ne var ki; Mahkemece söz konusu kayıtlar hakkında bir değerlendirme yapılmaksızın davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda ilgili kayıtların değerlendirilmesi, gerek görülmesi halinde bu hususta ek bilirkişi raporu da alınmak suretiyle varılacak sonuca uygun olarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir” gerekçesi ile yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Yargıtay bozma ilamı sonucunda mahkememizce yapılan değerlendirmede dosyaya daha önce sunulan 14/11/2005 ve 15/11/2005 tarihli dekontların her birinin 41.534,37-TL olduğu, dekontlarda yapılan ödemenin açıkça ….. LTD. ŞTİ. adına prim borcu ile ilgili olduğunun yazıldığı ve gönderinin de Van Belediye Hesap İşleri Müdürlüğü olduğu, dolayısıyla söz konusu her iki ödemenin de davalı tarafından davacı adına yapılan ödemeler olarak kabul edilmesi gerektiği ve bu ödemeler baz alındığında davacı tarafın herhangi bir alacağının mevcut olmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dosyaya sunulan … Hesap İşleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen 15/11/2005 ve 14/11/2005 tarihli ödeme belgeleri ile her biri 41.534,37-TL olan toplam 83.068,74-TL davacı adına SGK primi ödemesi yapıldığı, iş bu ödemelerin davalı tarafından davacı adına yapıldığı dikkate alınarak daha önce hüküm altına alınan alacağın mevcut olmadığı bu nedenlerle davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden reddine karar vermek gerektiği kanaat ve hükmüne varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın SÜBUTA ERMEDİĞİNDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30-TL ilam harcından peşin alınan 148,50-TL harcın ve 3.874,50-TL ıslah harcının toplamı olan 4.023-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.963,70-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 40-TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 27.413,49-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır