Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/237 E. 2022/309 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/237
KARAR NO : 2022/309

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 10/03/2021
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete ……. numaralı ve 23.01.2019 – 2020 vade tarihli KTK ZMM Sigorta Poliçesi ile sigortalı ……. plakalı aracın ……. plakalı aracın yol kontrolünü kaybetmesine sebep olarak …… plakalı araca bahçe duvarına çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkil şirket tarafından, ……. plakalı aracın hasarı nedeniyle açılan …… numaralı hasar dosyasının incelenmesi neticesinde Kaza Tespit Tutanağında yer alan %50 kusur değerlendirmesine göre hesaplanan 19.000,00TL zararın yarısı olan 9.500,00TL (18.12.2019 tarihinde 8.000,00TL; 23.01.2020 tarihinde 1.500,00TL) ödenmiştir. Zarar görenin bakiye zarar iddiası ile STK nezdinde yapmış olduğu başvuru kapsamında ise 22.000,00TL asıl alacak olmak üzere toplam 28.949,75TL tazminat ödemesi yapılmak suretiyle (07.12.2020 tarihinde) toplam 38.449,75TL; ….. Mah. …. Sokak No:6A adresindeki ikametin bahçe duvarında meydana gelen hasar nedeniyle ise ….. numaralı hasar dosyası kapsamında (18.12.2019 tarihinde 5.250,00TL ve 27.12.2019 tarihinde 945,00TL olmak üzere) toplam 6.195,00TL sigorta tazminat ödemesinde bulunulduğunu, 44.644,75TL sigorta tazminatının, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkile ait araç sürücüsünün olay yerini terk ettiği abesle iştigal olup gerçeği yansıtmadığını, sigorta şirketinin rucu davasındaki kanuni dayanağı olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları
‘nın B.4.f maddesi somut olayda kanun koyucunun lafzına uygun olmadığını, yani ilgili maddenin somut olayda uygulanabilmesi mümkün olmadığını belirterek müvekkile yönelik iddia edilen rucu davasının reddini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyasına Makine Mühendisi …. ve İnşaat Mühendisi …… ‘dan bilirkişisinden tarafından düzenlenen 08/12/2021 tarihli bilirkişi raporda özetle; “……. plaka no’lu taksinin sürücüsü …… ‘in sigorta şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası sigortalı aracın sürücüsü %100 oranında kusurlu olduğu, ……. plaka no’lu aracın sürücüsü …….’un kusursuz olduğu, davacı … tarafından ……. plaka no’lu aracın hasarları içi ……. plaka no’lu araçta zarar miktarı 34.600,00TL hesaplanmış olup, davacı şirket tarafından ……. plaka no’lu aracın sahibine 38.417,89TL ödemiş olduğu, yıkılan duvarın eski haline getirilmesi için malzemet işçilik bedeli 7.700,00TL KDV dahil 9.086,00 TL olarak hesaplandığı, davacı … nezdinde ZMSS ile teminatta bulunan …… Plakalı araç sı …….’in meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı kaza neticesinde kaza mahallinden “kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranmak” amacıyla ayrıldığına hükmetmesi durumunda sigortacının sigortalısına rücu hakkı şartlarının oluşaca; mahkeme tarafından ….. Plakalı araç sürücüsü …….’in meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı kaza neticesinde kaza mahallinden ayrılamadığına veya “sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme” hükmü gereği bu amaçla ayrıldığına hükmetmesi durumunda sigortacının sigortalısına bu sebeple rücu şartlarının oluşmayacağından sigortalısından ödediği tazminatı rücuen talep etme hakkı olmayacağını” belirtmişlerdir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nun 95/2 maddesi uyarınca sigorta sözleşmesinden veya sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerinden doğan nedenlerle sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin haller sigortacı tarafından 3.kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra tazminatın kaldırılması ya da indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir.
Davacı taraf davalının olay yerini terk etmesi sebebiyle maddi tazminat olarak 3. Kişiye ödediği bedeli davalıdan talep etmektedir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.a maddesinde; tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, sigortacının sigortalısına rücu edebileceği hüküm altına alınmıştır. ZMMS Genel Şartarı B. 4.f maddesinde düzenlenen, olay yerinin sebepsiz bir şekilde terk edilmesi sebebine dayanmakta olup, sürücünün olay yerini terk etmesi tek başına rücu nedeni değildir. Sigorta şirketinin somut delillerle ZMMS Genel Şartlar B.4 maddesinde sayılan hallerin gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir.Başka bir deyişle;, sürücünün alkol ve uyuşturucu maddesinin etkisi altında kaza yaptığını, sürücünün sırf olay yerini terk etmesi nedeniyle yaralıların sağlık durumlarının ağırlaştığını veya maddi hasarın arttığını ortaya koyması ve ispatlaması gerekir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş uygulamalarına göre; Genel Şartların bu maddesinde “tam kusur” dan değil, “kasıt” veya “ağır kusur” dan söz edilmekte olup, ağır kusur kavramının kasta yakın bir kusurun varlığını ifade ettiği kabul edilmektedir. Sırf olay yerini terk etmenin rücu hakkı vermeyeceği kabul edilmiştir.
Yine Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin ….. esas, ……. karar sayılı ilamında da “Salt olay yerinde bulunmamak ve %100 kusurlu bulunmak (kasıt ve ağır kusur dışında) hasarın teminat dışında kalmasını ve sigortalıya rücu hakkını vermediğinden davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denmektedir.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememiz huzurundaki beyanları ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sigortacının sigortalısına rücu koşulunun, tazminata konu olayın kasti bir hareket veya ağır kusur sonucunda meydana gelmesi halinde gerçekleşeceği, anılan maddede tam kusurdan değil, kasıt veya ağır kusurdan bahsedildiği, ağır kusurdan maksadın kasıt olmamakla birlikte kasda yakın bir kusuru ifade ettiği, somut olayda davalıya ait olan aracın sürücüsü kusurlu olmakla birlikte, ağır kusur veya kastından söz edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Yürürlükte bulunan ZMMS genel şartlarına göre; sigortalı araç sürücüsünün kaza mahallini rücu sebeplerini gizlemek için olay yerini terkettiğini ispat yükü davacı … şirketine düştüğü halde davacı somut delillerle ZMSS Genel Şartlarının B.4 maddesinde sayılan hallerin gerçekleştiğini ispat edemediği, bu durumda üçüncü kişiye ödediği tazminat bakımından rücu hakkının bulunmadığı anlaşılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 762,43TL harcın mahsubu ile bakiye 681,73TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.603,81TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.