Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/236 E. 2021/757 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/236 Esas
KARAR NO : 2021/757

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2021
KARAR TARİHİ : 05/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe ve davaya konu icra dosyasındaki 25.000,00 TL bedelli senedin 18.920,00 TL’sinin ödenmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, 18.920,00TL için öncelikle teminatsız veya davalı-alacaklıya verilmemek üzere uygun bir teminat mukabilinde tedbir kararı verilmesine, gerekli yargılama yapılarak müvekkilin borcunun olmadığına karar verilmesine, davalı yan aleyhine müvekkile yönelik kötüniyetli bir şekilde icra takibine devam ettikleri için %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davaya konu senet nedeniyle davacının borçlu olup olmadığına ilişkindir.
İcra takibine konu olan senet 25.000,00 TL bedelli olup söz konusu senet bedelinden 18.920,00 TL olan kısmın diğer borçlu ………. ‘ndan alındığına ilişkin davalı imzasını da taşıyan belgenin dosyada mevcut olduğu, söz konusu belgedeki imzanın inkar edilmediği ve noter tarafından onaylanan belge niteliğinde olduğu, davalının takibe itirazda ödeme yapılmadığı için bu belgenin hükümlülüğünün bulunmadığına ilişkin beyanının ise ispata muhtaç olduğu, buna ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmıştır.
TTK’ nın 645. maddesinde “Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunların içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemediği gibi başkalarına da devredilemez.” şeklinde tanımlanmıştır. Yine TTK 646. maddeye göre, Kıymetli evrakın borçlusu, ancak senedin teslimi karşılığında ödeme ile yükümlüdür. Hile veya ağır kusuru bulunmadıkça borçlu, vade geldiğinde, senedin niteliğine göre alacaklı olduğu anlaşılan kişiye ödemede bulunmakla borcundan kurtulur.
Kıymetli evrakın en önemli özelliği mücerretlik ilkesidir. Mücerretlik, senedin tanzimine sebep olan asıl borç ilişkisinin (temel borç ilişkisi) senetten anlaşılmasına imkân bulunmamasıdır. Ancak mücerret senetler de bir temel münasebete dayanır. Bu tür senetlerle söz konusu hukuki münasebet arasında bir bağ kurulmamıştır. Senet hamili bir ihtilaf hâlinde alacağını kıymetli evraka dayandırabilir. Geçerli bir temel münasebetin bulunmadığına ilişkin defilerin dermeyanı ve ispatı meselesi borçluya yüklenmiştir. Bu prensibin en üst seviyede uygulandığı senet türü kambiyo senetleridir ( Öztan, F.; Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 2013, s.36).
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır.
Menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki yararın bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır.
Kıymetli evraktan dolayı kendisine başvurulan kişi hamile karşı bir takım def’ileri ileri sürebilir. Bunlar çekten kaynaklı (çekte kendisine ait imzanın sahteliği, çekte tahrifat gibi) mutlak defiler ile TTK 687/1 maddesinde belirtilen şahsi (bedelsizlik iddiası gibi) defilerdir. Mutlak def’iler herkese karşı ileri sürülebilirken, şahsi def’iler ise ancak ilişkide bulunulan kişiye, kötü niyetli olması halinde hamile karşı ileri sürülebilirler. (TTK 687)
Somut olayda da dosyada mevcut Eyüp Noterliğinin 08/05/2013 tarih ve ……….. yevmiye nolu belge içeriğinde söz konusu senet nedeniyle 18.920,00 TL ödemenin ……… ‘ndan tahsil edildiği belirtilmiş olup söz konusu belgenin davalı tarafça imzalandığı anlaşılmakla 18.920,00 TL bedelin ödenmesi nedeniyle bu bedel yönünden davacının borçlu olmadığı değerlendirilmiştir ve davanın kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Davalı tarafın ödeme yapılmadığı iddiasına dayanması nedeniyle kötüniyetli olduğuna dair kanaat edinilemediğinden kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davacının Bakırköy …….. İcra Dairesinin ……. esas sayılı dosyasında 18.920,00TL bedel yönünden borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.292,42TL ilam harcından peşin alınan 323,11TL harcın mahsubu ile bakiye 969,31TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 68,60TL posta masrafı, 59,30TL başvuru harcı, 323,11 TL peşin harç, ücreti olmak üzere toplam 451,01TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/10/2021

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim ………
¸e-imzalıdır