Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/219 E. 2022/401 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/219
KARAR NO : 2022/401

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle fatura alacağının tahsili amacıyla Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı tarafla herhangi bir mutabakatı olmadığını, davacı tarafça düzenlenen faturaların geri iade gönderildiğini, ticari bir iş ilişkisinin ilk hareket noktası olan icap ve kabul esaslarının hiçbir şekilde sağlanmadığı halde fatura kesilip talep edilmeyen bir hizmetin müvekkilden tahsili zımnında icra takibi başlatılması açıkça davacı tarafın kötü niyetli hareket ettiğinin gösterdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …….. Esas sayılı takip dosyası incelenmiş, incelenmesinde alacaklısının …….. Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi, borçlusunun ……… Banyo Aksesuarları Kalıp Ve Plastik Sanayi Ticaret Limited Şirketi olduğu, 8.850,00TL üzerinden icra dairesinde ilamsız icra takibi açıldığı, davacının davasını açmasında hukuki yararının olduğu, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlunun süresinde itiraz etmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü sürede açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasına SMM bilirkişisinden rapor aldırılmış, SMM bilirkişi ……… tarafından düzenlenen 02/03/2022 tarihli bilirkişi raporda özetle; “Davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 8.850,00 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin bulunduğunu, davalı yasal defter kayıtları incelendiğinde davalının icra takip tarihi itibariyle davacıya 0,00TL borcu olduğu yönde bakiyesinin bulunduğunu, Mahkemece …… muhteviyatının davalının talebi ile davacı yanca hazırlandığı kabulü neticesinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarı 8.850,00TL olarak hesaplandığını, Mahkeme aksi görüşte ise davacının icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarı -sıfır- 0,00TL olarak hesaplandığını, 12.11.2019 İcra Takip Tarihinden sonda Davalı tarafından Davacıya ödeme yapılmadığını, davacı tarafça icra takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmediğinden icra takip tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanmadığını, davacı alacağının kabulü halinde, Davacının Takip Tarihi 12.11.2019 itibariyle 8.850,00TL alacaklı olduğu, 12.11.2019 takip tarihinden itibaren asıl alacağa temerrüt faiz talep ettiği, 3095 sayılı Kan.Tacirler arasında faiz oranı olması nedeniyle uygun olduğu, değişen oranlarda uygulanması gerektiğini” belirtmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Her iki tarafın ticari defterleri sahibi lehine delil niteliği taşımaktadır. Ancak ticari defterlerin karşılıklı olarak birbiri ile uyumlu olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememiz huzurundaki beyanları, dosya arasına alınan Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …….. Esas sayılı takip dosyası ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin …… esas, ….. karar sayılı ilamındaki; ” Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Ticari defterler uyumlu değil ise muntazam tutulmuş olsun veya olmasın sahibi aleyhine delil olacaktır. Ancak defterlerden biri muntazam olsa da her iki defter de sahibi aleyhine kayıt içeriyor ise aleyhe delil sayılma yönünden öncelikle iddiasını ispat yükü altında olan taraf defterleri aleyhine delil sayılmalıdır. Yani ispat yükü altında olan taraf kendi defterindeki aleyhe kayıtları bertaraf edecek şekilde karşı tarafın aleyhine olan ticari defterler kayıtlarından yararlanmamalıdır. Bunun sonucu ise aleyhe kayıtların uyuşmayan kısmından ispat yükü altında olan tarafın yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Çünkü ispat yükü, uyuşmazlık konusu hususlar için olup, karşı tarafın ileri sürmediği bir husus için ispat yükü de söz konusu olamayacağından bu sonuca varılması usul kurallarının da temel bir sonucudur. ” şeklindeki gerekçesinden yola çıkılarak, davacı ticari defter ve kayıtlarına göre 8.850,00 TL davalıdan alacaklı olduğu, davalı ticari defter ve kayıtlarına göre davacıya borcunun bulunmadığı hususunun, taraf ticari defter kayıtlarının birbiri ile uyumlu olmadığı kanaatine varılmıştır. İspat yükü kendisinde olan davacının bu durumu kesin ve yazılı delillerle ispat etmesi gerektiği, taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunmadığı, davaya ve takibe konu faturanın davalı ticari defter ve kayıtlarında bulunmadığı, fatura üzerinde hizmetin alındığına dair herhangi bir ibarenin ve imzanın bulunmadığı, hizmetin verildiğine dair irsaliyeli faturanın da dosya içerisinde bulunmadığı, davalının faturayı BA olarak bildirimde de bulunmadığı, dosya içeriğinde davacının davalıya gönderdiği mail kayıtlarının bulunduğu ancak davalının onay verdiğine dair mail vb. Kayıtların bulunmadığı, sonuç olarak davacı tarafça davalının onayı alınarak hizmetin verildiği ispat edilmediğinden, yemin deliline de başvurulmadığı anlaşılarak davanın reddine, şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 106,89TL harcın mahsubu ile bakiye 26,19TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.