Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/206 E. 2021/1032 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/206
KARAR NO : 2021/1032

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin enerji, petrol ve doğalgaz alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davacı …’in müvekkili şirket yetkilisi olduğunu, davalılardan ……. Ltd. Şti’nin müvekkili şirket ile aynı alanda faaliyet gösteren rakip bir şirket olduğunu, davlı …’nin bir dönem müvekkili şirket bünyesinde çalıştığını, daha sonra ……. Ltd. Şti’ne geçtiğini, bilindiği kadariyle halen davalı firmada çalıştığını, davalı …’nun ise yine müvekkili şirket bünyesinde sekreter olarak çalıştığını,iş akdinin haklı nedenle müvekkili şirket tarafıdnan feshedildiğini, davalı …’nin müvekkili şirketin satış bölümünde çalıştığını ve işten ayrılırken beraberinde şirket için kullandığı bütün fiyat listelerini, detaylı teknik bilgilerini götürdüğünü, diğer davalı ……. Ltd. Şti.’nde çalışmaya başladıktan sonra müvekkili şirket yetkilileri tarafından soruşturma açıldığını, davalı …’nin ……. Ltd. Şti.nden kullandığı bilgisayarı üzerinde inceleme yapılarak müvekkili şirketin e-mail adresine izinsiz erişim yapılan kullanıcının … olduğunun tespit edildiğini, davalı hakkıda kamu davası açıldığını, söz konusu davanın Kocaeli …… Asliye Hukuk Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, müvekkili şirketin e-mail adresine izinsiz erişimi tespit ettikten sonra kendileri için önemli olan konularda bu adresi kullanmadığını, ancak buna rağmen ……. Ltd. Şti.’nin ve …’de yeni bilgileri olduğunun tespit edildiğini, 26.10.2009 tarihinde müvekkili şirket yetkililerinden ……. ‘in isimsiz bir telefon aldığını, söz konusu telefon görüşmesinde kendisine Bakırköy meydanda bir kafede …… adlı çalışanlarının bir kişiye USB bellek içinde şirket eait ibgliler verdiğini, karşılığında para aldığının beyan edildiğini, bunun üzerine davalı …’nun savunmasının istendiğini, …’nun savunmasında olayı kabul ettiğni, …’ye şirketin bilgilerini verdiğini ve karşılığında para aldığını beyan ettiğini, müvekkili şirket tarafından bu olayla ilgili de Bakırköy Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunulduğunu, açılan kamu davasının Bakırköy ….. Asliye Ceza Mahkemesinin ……. esas sayılı dosaysı ile derdest olduğunu davalıların her türlü yasa dışı yolu deneyerek edindikleri müvekkili şirketin ticari bilgi ve sırlarını kullanarak müvekkili şirketi zarara uğratmakta olduğunu, müşteri bilgilerine ve tekliflere ulaşarak daha uygun teklifler hazırladıklarını ve müvekkili şirketin bulduğu teknik çözümlerini kendi işlerinde uygulandıklarını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalması kaydıyla 50.000,00 TL manevi, 5.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiillerin vuku bulduğu tarihten itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkillerine ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretini davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevli mahkemede açılmadığını, müvekkili ile davacı arasındaki ilişkinin ticari bir ilişki olmayıp işçi işveren ilişkisi olduğunu, dolayısı ile bir haksız fiil olduğu kabul edilse dahi ticari bir ilişkinin sonucu olmayıp müvekkilinin de tacir olmadığından bu davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmasının hukuka uygun olmadığını, davanın haksız fiile dayandırıldığını, haksız fiillerde dava zaman aşımının 1 yıl olduğunu, gerçekleştiği iddia edilen olayın tarihinden bir yıldan fazla süre geçtikten sonra dava açıldığını, bu açıdan zaman aşımı itirazında bulunduklarını, dava konusu olay ile ilgili olarak müvekkili hakkında açılan Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasının halen derdest olduğun, söz konusu davanın huzurdaki dava ile aynı olaya dayanmakta olduğunu, bu davanın bekletici mesel yapılması gerektiğini, dava dilekçesinde müvekkilinin davacı şirkete ait ticari bilgi ve sırlarını diğer davalıya verdiğinin, böylece davacı şirketi zarar uğrattıklarının iddia edildiğini, müvekkili tarafından davacı şirketi zarara uğratacak herhangi bir işlem ve eylemde bulunulmadığını, davacı tarafın zarara uğradığını iddia ettiğini, ancak söz konusu zararın nasıl gerçekleştiği konusunda herhangi bir bilgi verilmediğini, davacı tarafın zarara uğradığını gösterir herhangi bir dayanağın dosyada mevcut olmadığını, herhangi bir zarar söz konusu olsa bile bu zararın müvekkillerinin fiilleri arasında uygun illiyet bağı olup olmadığının da açıklanmadığını, manevi tazminat talebinin yasal dayanaklarının da mevcut olmadığını, şirketin itibarının zedelenmesinin ya da manevi tazminatı gerektirir herhangi bir manevi zararın söz konusu olmadığını, davacı tarafın talep ettiği maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş ve haksız zenginleşmeye yol açacak nitelikte olduğun, maddi ve manevi tazminat miktarlarının dayanaklarının dava dilekçesinde gösterilmediğini, müvekkilinin emeği ile geçinen bir işi olduğunu, söz konusu miktarlarda tazminat talebinin hakkaniyete uygun olmadığını, davacı tarafın faiz başlangıcı olarak haksız fiilin vuku bulduğu tarihten itibaren faiz talep ettiğini, müvekkilinin tazminat talebine ilişkin temerrüde düşürülmediğini, müvekkilinden herhangi bir talepte bulunulmadığını, dolayısı ile faiz başlangıcının ancak dava tarihi olabileceği, faiz türü olarak ticari faiz talep edildiğin,i dava konusu olayın ticari bir iş olmadığı için müvekkilinin de tacir olmaması hasebiyle ticari faiz talep edilemeyeceğini belirterek öncelikle görevsizlik kararı verilmesine, davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. Teknoloji … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava sebebi zararın ne olduğu ve ne şekilde zararın gerçekleştiğinin belirsiz olduğunu, ticari işlerde manevi zararın söz konusu olamayacağını, davacı tarafça manevi zarar talep edildiğini, söz konusu talebin neye karşılık ve hangi nedenden ötürü gerçekleştiğinin belirtilmediğini, ancak zarara ilişkin taleplerinin nedensel ilişki içinde açıklanmasının ve buna ilişkin ispat vasıtalarının ileri sürülmesi gerektiğini, davacı tarafın dilekçesinde sadece geçmiş olayları anlatmak ile yetindiğini, zararını açıklayan ve ispatlayan herhangi bir açıklama da yapılmadığını, maddi zararın neye ilişkin olduğunu ve ne şekilde talep tutarına eriştiğinin de belirsiz olduğunu, haksız fiil sorumluluğunun mevcudu için fail, fiil, zarar ve nedensel ilişkinin ayrıntıları ile ispatının şart olduğunu belirterek davanın reddi ile yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesini talep etmiştir.
Mahkememizin …… esas, …… karar sayılı dosyasında yargılama yapılmış olup; mahkememizce maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İş bu karar taraflarca temyiz edilmekle, Yargıtay …… Hukuk Dairesinin …… Esas, ……. Karar sayılı ilamıyla “davacı ……. ‘i naktif husumetinin bulunmadığı nazara alınarak adı geçen davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, tüzel kişilerin ticari sırlarının elde edilerek kullanılmasıyla ve ticari itibarının sarsılmasıyla manevi zarara uğramaları halinde manevi tazminata hükmedilebilecektir. Yani manevi zararın bulunması yeterli olup, bu zararın somut olarak ispatlanması söz konusu olamaz. Bu durumda mahkemece somut olayın özellikleri dikkate alınarak manevi zarara uğrayan davacı şirket yararına manevi tazminat isteminin koşullarının ilke olarak oluştuğunun kabulü gerekirken davacı şirketin manevi tazminat isteme hakkının ispatlanamadığı gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı şirket yararına bozulması gerekmiştir” şeklindeki gerekçesiyle mahkememiz kararını bozmuştur. Mahkememizin …… esas sayılı dosyasında yargılama yapılmış olup, ….. esas …… karar sayılı ilamı ile davanın … tarafından açılan davanın reddine, manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. İş bu kararın temyiz edilmekle Yargıtay …… Hukuk Dairesinin ……. Esas, …… Karar sayılı ilamıyla ” 6100 sayılı HMK m. 305/2. maddesinde ”Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” denilmektedir. Mahkemece anılan yasa hükmüne rağmen verilen karar iki kere tavzih adı altında değiştirilmiştir. Bu itibarla yazılı mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. Bozma sebep ve şekline göre, davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.” şeklindeki gerekçesi ile bozulmuştur.
Kocaeli …… Asliye Ceza Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyasının onaylı bir örneği celp olunmuş, incelenmesinde; Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının 12.03.2010 tarih ve …… soruşturma ……. esas sayılı iddianamesiyle müştekisi …… Grup İnş. Mak. İmalat İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. Yetkilisi …, şüphelisi … hakkında verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme suçundan TCK.’nin 136/1, 53 maddeleri gereğince açılan davada Kocaeli …… Asliye Ceza Mahkemesinin 25.09.2012 tarih ve …… esas …… karar sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verildiği, kararın 05.12.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda; Davalılardan …… ve yasamin ……. davacıya ait ticari sırların ele geçirilerek rakip şirketlere aktarıldığı hususunun sabit olduğu, davanın konusunun haksız fiilden kaynaklanan tazminat talebinden ibaret olduğu, söz konusu tazminat tutarının hesaplanabilmesi için davalı ……. Şirketine ait 2006, 2007, 2008, 2009 ve 2010 yıllarına ait yasal defterlerin incelenerek iş bu raporumuza ek yapılan “Davacı Müşteri lislesinde yer alan firmalara davalı şirket tarafından herhangi bir satış yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise yıllar itibariyle ne kadarlık satış yapıldığı hususlarının tespit edilmesinin gerektiği belirtilmiştir.
Davalı ticari defterlerin üzerinde bilirkişi görüşü alınmasına karar verildiği, talimat gereğince Kocaeli ……. Asliye Ticaret Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle; 05.06.2014 tarihli bilirkişi raporunun 8. Sayfasında yer alan davacının 29 adet müşteri listesinde yer alan müşterilerinden yalnızca 11 adedinin aynı zamanda davalının da müşterisi olduğu, davalı ……. Teknoloji Mühendislik Ltd. Şti.’nin adı geçen 11 adet müşterisine ilgili yıllarda KDV hariç toplam 1.946.633,63 TL’lik mal sattığı, söz konusu tazminat tutarının belirlenmesi ile ilgili sadece satış tutarının belirlenmesinin yanında davacı ……Grup İnş. Makine İml. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait 2006, 2007, 2008, 2009 ve 2010 yıllarına ait yasal defterlerin incelenerek işbu raporuna ek yapılan davalının, davacının müşteri listesinde yer alan müşterilere yapmış olduğu satış ve satışa konu ürünlerin aynı olup olmadığı konusunda davacının defterlerinin tekrar incelenerek davalının satmış olduğu ürünlerle karşılaştırılıp aynı olmayan ürünlerin satış tutarından çıkarılmasının gerektiği “ifade edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan ek bilirkişi raporunda; davacının davalıdan talep edebileceği tazminat tutarları hesaplanmış olup – 2008 yılı için 4.639,86.-TI. – 2009 yılı için 24.808,76.-TL – 2030 yılı için 74.347,48.-TL olmak üzere toplam 103.796,10.-TL olarak hesaplanmıştır. Mahkememizce bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Tüm bu hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Yargıtay ……. Hukuk Dairesi’nin ….. esas, …… karar sayılı ilamında haksız rekabetin önlenmesindeki amacı; serbest piyasa düzeninde herkesin dürüstlük kuralları içerisinde hareket etmek suretiyle rekabet kurallarına uygun olarak piyasada faaliyet göstermesi ve sonuçta; mal ve hizmetlerin nihai tüketicilerinin aldatılmasına izin verilmeksizin kaliteli mal ve hizmetlerin piyasa kurallarına göre oluşan en uygun fiyatla satışa sunulması olarak değerlendirilmiştir.
TTK’nun 54. Maddesinde; haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacının bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olarak nitelendirilmiştir. Kanunun lafzına göre; dürüst davranma kuralı haksız rekabetin tanınmasında belirleyicidir. Hukuka uygun ve bozulmamış rekabet ortamında tüm katılanlar piyasanın tüm aktörlerinin dürüst davranış kuralına göre hareket edeceğine güvenir ve güvenmek hakkını haizdir. Yine kanun lafzına göre, hukuka uygun rekabet oyunun dürüstlük kurallarına, centilmenliğe uygun olarak oynandığı katışıksız, saf bir rekabettir. Bozulmamış rekabet ise güven duyulan, bir anlamda hilesiz demektir. Dürüstlük kuralını ihlal eden bu güvene aykırı hareket edilmiş olur ve bu da haksız rekabet oluşturur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 54/2. maddesinde rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır denilerek haksız rekabetin tanımı yapıldıktan sonra 55. maddede dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar tahdidi olmaksızın sayılmış, hukuki sorumluluk başlıklı 56. maddede de haksız rekabet nedeniyle açılabilecek çeşitli davalar ve yapılabilecek talepler gösterilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’un 56. maddesinde haksız rekabet halinde fiilin haksız olup olmadığının tesbiti, haksız rekabetin meni, haksız rekabet sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması ve diğer taleplerin yapılabileceği belirtilmiştir.
Buna göre haksız rekabetin oluşması için öncelikle haksız rekabet teşkil eden eylemlerin ve maddi vakıaların ispat edilmiş olması ve varlığının kanıtlanması gereklidir.
Mevcut olayımızda da davalılardan …… ve …… tarafından davacıya ait ticari sırların ele geçirilerek rakip şirketlere aktarıldığı hususunun sabit olduğu anlaşılmıştır. Kocaeli ….. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.09.2012 tarih ve …. esas – …… karar sayılı dosyasında … hakkında verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuştur. İlgili kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
6102 Sayılı T.T.K nun 56/1-d maddesi uyarınca haksız rekabet eyleminde kusur varsa zarar ve ziyanın tazmini istenebilir hükmü uyarınca, mevcut olayımızda davacı … yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, diğer davalıların kusurunun olduğu ve ve bu eylemi sebebiyle davacının zararının olması sebebiyle davacının maddi tazminata hak kazandığı kanaatine varılmıştır.
Yine mevcut olayımızda manevi tazminat bakımından TBK 58. Madde koşulları gerçekleşmiş olduğundan manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilerek bozma ilamı doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davacı … yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Maddi tazminat talebinin KABULÜ ile 103.796,10TL maddi tazminatın 5.000TL’sinin dava tarihi, 98.796,10TL’sinin 14/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı şirkete verilmesine,
3-Manevi tazminat talebinin KABULÜ ile 50.000,00TL manevi tazminatın dava tari,hinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı şirkete verilmesine,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 10.505,81TL ilam harcından peşin alınan 816,75TL harcı ve 1.705,00TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 7.984,06TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 1.204,85TL posta masrafı, 17,15TL başvuru harcı, 816,75TL peşin harç ve 1.705,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.743,75TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … tarafından sarf edilen 141,00TL posta giderinin …’den alınarak iş bu davalıya verilmesine,
7-Davalı ……. Teknoloji Mühendislik Ltd. Şti. tarafından sarf edilen 144,00TL posta giderinin …’den alınarak iş bu davalıya verilmesine,
8-Maddi Tazminat Yönünden; Davacı ……Grup İnşaat Makine İmalat İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.810,62TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacı ……Grup İnşaat Makine İmalat İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine,
9-Manevi Tazminat Yönünden; Davacı ……Grup İnşaat Makine İmalat İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti. Kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.300,00TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacı …… Grup İnşaat Makine İmalat İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine,
10-Davalılar ….., ……. Teknoloji Mühendislik Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılar ……, ……. Teknoloji Mühendislik Ltd. Şti.’ne verilmesine,
11-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalıların yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.