Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/204 E. 2021/497 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/204 Esas
KARAR NO : 2021/497

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 12/09/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı şirkete ait AVM’lerde unlu mamüller imalatı, pazarlaması ve satış işletmeciliği kapsamında stantların kullanıldığını, müvekkili şirketin elektrik abonesi olmaması nedeniyle süzme sayaç kullandıklarını, davalı şirket tarafından kullanılan elektrikle ilgili düzenlenen faturaların bedellerin kendileri tarafından ödendiğini, bilahare aradaki sözleşme sona erdikten sonra geriye dönük yapılan araştırmada davalı şirketin olması gereken tarifeden daha yüksek miktarda fiyat uygulamak suretiyle fazladan tahsilat yaptığı, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 300.000-TL sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davacı şirket adına düzenlenen faturaların yalnızca elektrik bedeline ilişkin olmadığını, ayrıca faturaların düzenlenip davacı tarafından bedelinin ödenmesinden sonra itiraz edilmeyen faturalardan dolayı talep de bulunulamayacağını, bu nedenlerle davanın zaman aşımı nedeniyle ve ayrıca kesinleşen faturalardan dolayı esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili düzenlenen bilirkişi raporu kapsamında davasını 406.419,59-TL üzerinden ıslah etmiş ve ıslah harcını da yatırmak suretiyle makbuzu mahkememize ibraz etmiştir.
Her ne kadar davalı taraf sebepsiz zenginleşmeye dayalı davanın kanunda ön görülen zaman aşımı süresi içerisinde açılmadığından bahisle zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisinden kaynaklandığı, BK 125.md gereğince sözleşmeden kaynaklanan davaların 10 yıllık süre zarfında açılabileceği dikkate alınarak davacı tarafın zaman aşımı nedeniyle davanın reddine ilişkin talebi mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre davacının, davalıya ait AVM’de bulunan marketlerinde unlu mamüller standını işletmek suretiyle ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafın elektrik abonesi olmaması nedeniyle işlettiği standlarda süzme sayaç kullandığı ve elektrik abonesi olan davalı şirketin tüketilen elektrikle ilgili birim fiyatı da belirtilmek suretiyle faturalar düzenlediği, düzenlenen faturalara davacı tarafın herhangi bir itirazının bulunmadığı ve fatura bedellerinin ihtirazı kayıt ileri sürülmeden ödendiği, olayın meydana geldiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan eTTK 23/2 maddesinde faturalara 8 gün içinde itiraz edilmemesi halinde fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılacağının düzenlendiği, bu bağlamda davacı tarafından kendilerine gönderilen faturalara herhangi bir itiraz da bulunmaksızın bedelini ödediği hususu dikkate alındığında içeriği kesinleşen fatura bedellerinin daha sonra sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edilemeyeceği (Yargıtay 19.HD 2015/10737 esas 2016/7651 karar, Yargıtay 11.HD 2016/1400 esas 2017/2046 karar, Yargıtay 23.HD 2015/9408 esas 2018/192 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere) değerlendirilerek açılan davanın reddine karar verilmiş, iş bu kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine İBAM …… HD ….. Esas, ….. Karar sayılı ilamıyla “Dosya kapsamından, yapılan bilirkişi incelemesinde davalı tarafından davacının faaliyette bulunduğu AVM’lerdeki stantlarda kullanılan ve süzme sayaçla tüketilen elektrik bedelleriyle ilgili düzenlenen yansıtma faturalarında elektrik idaresince uygulanan birim fiyat üzerindeki fiyatlarla faturaların düzenlendiğinin tespit edildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.6098 sayılı TBK’nın 39/son maddesine göre; aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz. Tahakkuk yapıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine uymayan bir ödeme yapıldığı iddia edildiği taktirde, ödeme sırasında ihtirazi kayıt ileri sürmese dahi ödeyen; zamanaşımı süresi içinde bu bedelin istirdadını talep edilebilir. Buna göre; davacının dava konusu tahakkuk bedelinin ödemesini yaparken ihtirazi kayıt koymasına gerek yoktur. O halde, mahkemesince; yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, davacının haksız olarak ödediğini iddia ettiği yansıtma faturaları bedelinin iadesini, ihtirazı kayıt ileri sürmemiş olsa bile, zamanaşımı süresi içinde isteyebileceği göz önünde bulundurularak işin esasına girilmeli, usulünce araştırma yapıldıktan sonra sonucu dairesinde bir karar verilmelidir” gerekçesiyle yerel mahkeme kararını kaldırmıştır.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamı ve İBAM …… HD’nin kaldırma kararında belirtildiği üzere; bilirkişi heyeti …… ve arkadaşları tarafından düzenlenen 27/09/2017 tarihli ek raporda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere, davalı tarafça davacıya fazladan kesilen fatura bedelleri toplamının 406.419,59TL olduğu, her ne kadar davacı taraf kendisi adına düzenlenen faturalara itiraz etmemiş ise de, 6098 sayılı TBK’nu 39/son maddesi gereğince tahakkuk yapıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine uymayan bir ödeme yapıldığı iddia edildiği takdirde, ödeme sırasında ihtirazı kayıt ileri sürülmese bile yapılan ödemenin istirdatının istenebileceği (Yargıtay 3.HD’nin 2020/25-1964 EK sayılı ilamında da belirtildiği üzere) , bu nedenlerle davalı tarafından davacıdan fazladan alınan 406.419,59TL’nin tahsiline karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı tarafın zamanaşımı itirazının taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisinden kaynaklanıyor olması nedeniyle TBK 125 m. gereğince 10 yıllık süre içerisinde dava açıldığından REDDİNE,
2-Sabit görülen davacının davasının KABULÜNE, 406.419,59TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, iş bu alacağın 300.000,00TL’sine dava tarihi olan 08/07/2013 tarihinden itibaren, bakiye 106.419,59TL’sine ıslah tarihi olan 03/10/2018 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 27.762,52TL ilam harcından peşin alınan 5.123,25TL harcın ve 1.835,74TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 20.803,53TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.500,00TL bilirkişi ücreti, 508,05TL posta masrafı, 24,30TL başvuru harcı, 5.123,25TL peşin harç, 1.835,74TL ıslah harcı olmak üzere toplam 8.991,34TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 36.899,37TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/06/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır