Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/20 E. 2022/465 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/20
KARAR NO : 2022/465

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2021
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 07.01.2021 harçlandırma tarihti dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sabit olan alacağına ilişkin olarak Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayıtı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, haksız ve kötü niyetli olarak zaman kazanmak adına itiraz üzerine takibin durduğunu, takibe konu alacağın taraflar arasında bolunan faturalar ve cari hesap itibari ile sabit olduğunu, arabuluculuk görüşmesinde anlaşma sağlanamadığını iddia ile davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine haksız itiraz nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 22.02.2021 tarikli cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin hangi sebepten dolayı alacaklı olduğunu dava dilekçesinde ketmederek sayın Mahkemeyi yanıltma gayretine girdiğini, davacının hangi sebepten alacaklı olduğuna karar vermesi gerektiğini, icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde ki beyanların tekrar edilerek davacıya herhangt bir borçları bulunmadığını, davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği vakıların HMK 119’a uygun olarak açıklamada bulunması için 1 haftalık kesin süre verilmesini talep ettiklerini, beyanları doğrultusunda davacı tarafından müvekkilinin sorumlu tutulmak istendiği akdi ilişki veya alacak ilişkisi ne ise gerekli açıklamada bulunulduğu takdirde bu hususta beyanda bulunulacağını beyan ile davanın reddine, davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyası incelenmiş, incelenmesinde alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, 89.273,01TL üzerinden yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibi açıldığı, davacının davasını açmasında hukuki yararının olduğu, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlunun süresinde itiraz etmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü sürede açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasına SMM bilirkişisinden rapor aldırılmış, SMM bilirkişi ….. tarafından düzenlenen 21/05/2021 tarihli bilirkişi raporda özetle; “Tarafların ticari defter ve kayatlarını ibraz ettiği, 2019 yılı ticari defterlerin davacı lehine delil vasfının bulunduğu, davalı lehine delil vasfının bulunmadığını, davacı alacağının dayanağını 06.05.2019 tarih, 284.080,00 TL tutarındaki “Dış Cephe Prekast Kaplama İşlemleri” açıklamalı faturanın bakiyesinin oluşturduğunu, davalı tarafından davacıya yapılan 91.000,00 TL ödemenin davaya konu faturaya ilişkin olarak yapıldığının kabulü halinde; davacının Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü ….. E. dosyası tahtında davalıdan 84.000,00TL alacaklı olduğunu, aksinin kabulü halinde fatura içeriği hizmetin ifa edildiğinin işbu aşamada ortaya konulamadığı, davacı lehine alacağa hükmedilmesi durumunda, konu alacak için takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre avans faizi talep edilebileceğini” belirtmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla dosya İnşaat Mühendisi bilirkişi …… ‘a tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 20/04/2022 tarihli raporunda “yerinde yapılan incelemede yapılmış imalatların durumu dikkate alınarak, dosyaya sunulan faturada belirtilen miktarda işin yerinde yapılmış olduğu, ancak davacı ile davalı arasında iş teslimi ve kesin hakediş yapılmadığından, işin tamamının eksiksiz bir şekilde davacı yüklenici tarafından mı, yoksa davalının davacının eksik bıraktığını iddia ettiği işlerin başka bir firma tarafından mı yapıldığı konusunda dosyasına kanıt niteliğinde sözleşme, fatura, vs. sunulamadığı tespit edildiğini, yapılan incelemeler ve değerlendirmeler ışığında davacı iddiası, fatura, ticari defter kayıt ve belgeler ve tüm dosya kapsamı itibariyle davalı tarafından yapılan 91.000,00TL ödemenin davaya konu faturaya ilişkin olarak yapıldığının kabulü halinde davacının icra dosyası kapsamında 84.000,00 TL alacaklı olduğu, aksinin kabulü halinde fatura içeriği hizmetin tamamının sözleşmeye uygun ve eksiksiz olarak davacı yüklenici tarafından mı yoksa davalının, yüklenici davacının eksik bıraktığını iddia ettiği işlerin başka bir firma tarafından mı tamamlatılarak ifa edildiğinin dosyaya sunulmuş belgeler çerçevesinde ortaya konulamadığı sonucuna varıldığını” teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememiz huzurundaki beyanları, dosya arasına alınan Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında yapılan sözleşme türünün eser sözleşmesi olduğu kanaatine varılmış olup, taraflar arasında anlaşmanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde eser sözleşmesi ile ilgili hükümlerin düzenlendiği, eser sözleşmelerinde, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek olduğu anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacı tarafın ticari defter ve kayıtları usulüne uygun tutulmuş ancak davalı tarafın ticari defter ve kayıtları usulüne uygun tutulmamıştır.
Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin ….. esas, …… karar sayılı ilamındaki; ” Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Ticari defterler uyumlu değil ise muntazam tutulmuş olsun veya olmasın sahibi aleyhine delil olacaktır. Ancak defterlerden biri muntazam olsa da her iki defter de sahibi aleyhine kayıt içeriyor ise aleyhe delil sayılma yönünden öncelikle iddiasını ispat yükü altında olan taraf defterleri aleyhine delil sayılmalıdır. Yani ispat yükü altında olan taraf kendi defterindeki aleyhe kayıtları bertaraf edecek şekilde karşı tarafın aleyhine olan ticari defterler kayıtlarından yararlanmamalıdır. Bunun sonucu ise aleyhe kayıtların uyuşmayan kısmından ispat yükü altında olan tarafın yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Çünkü ispat yükü, uyuşmazlık konusu hususlar için olup, karşı tarafın ileri sürmediği bir husus için ispat yükü de söz konusu olamayacağından bu sonuca varılması usul kurallarının da temel bir sonucudur. ” şeklindeki gerekçesinden yola çıkılarak, davalının ticari defterinin usule uygun tutulmaması sebebiyle sahibi lehine delil olarak kabul edilmemiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi ile eksik iş iddiasında bulunmamasına rağmen davacı tarafa gönderdiği ihtarname ile eksik iş olduğu iddiasında bulunmuştur. Dolayısıyla ispat yükü davalı tarafa geçmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin ….. esas, ….. karar sayılı ilamında ” Eser sözleşmesinde ayıp, taraflar arasındaki sözleşmede üzerinde anlaşmaya varılmış veya taraflarca beklenen niteliklerin o eserde bulunmaması, başka bir ifadeyle, eserde bulunmaması gereken bozuklukların olması ya da olması gereken bazı vasıfların eserde bulunmaması olarak tanımlanmaktadır. Eser sözleşmelerinde eksik iş ise, eserin sözleşme ile fen ve teknik kurallarına göre ve ayrıca varsa proje ve şartnameye göre yapılması gerektiği halde kısmen ya da tamamen yapılmayan, ancak mevcut haliyle iş sahibinin teslim aldığı eserdeki eksiklikler olarak ifade edilmektedir. Eserde eksik işlerin varlığı halinde, iş sahibi herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmek veya ihbarda bulunmak zorunda değildir. Zamanaşımı süresi içerisinde eksik işlerin giderilme bedelini veya işin eksik yapılması nedeniyle fazla ödediği bedelin iadesini isteyebileceği gibi, eserin eksik bırakılan kısmının bedelini ödemekten de kaçınabilir. TBK’nun 475. maddesi gereğince, bu madde de belirtilen seçimlik haklar dışında iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.” denmektedir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, bilirkişi raporuna göre davalının eksik iş iddiasının nelerden ibaret olduğunun davalı tarafça belirtilmediği, inşaat bilirkişi raporuna göre inşaatın tamamlandığının belirtildiği ancak davalı tarafça hangi işlerin davacı tarafça eksik bırakıldığı yada hangi işlerin üçüncü kişiye yaptırıldığı hususunda dosyaya bilgi veya belge sunulamadığı, davalının kısmi ödeme yaptığı, davalı tarafın dava konusu faturayı süresinde itiraz ettiği ancak itirazına konu eksik işleri ispat edemediği, davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davalının 93.080,00 TL borcunun bulunduğu anlaşıldığından, temerrüt tarihinin davalının faturayı teslim aldığı tarih olan 11/05/2019 tarihinden takip tarihine kadar kabul edilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Alacağın likit ve belirlenebilir olması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 84.000TL asıl alacak 4.772,41TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 88.772,41TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-.84.000TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 6.064,04TL ilam harcından peşin alınan 1.078,19TL harcın mahsubu ile bakiye 4.985,85TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 59,30TL Başvuru Harcı, 1.078,19TL Peşin Harç olmak üzere toplam 1.137,49TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.312,60TL’nin davalıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 7,40TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 1.400,00TL bilirkişi ücreti, 96,00TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.496,00TL den kabul red oranına göre hesaplanan 1.487,61TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 12.340,41TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 500,60TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.