Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/196 E. 2022/150 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/196 Esas
KARAR NO : 2022/150

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalının, davacıdan mal ve hizmet satın aldığını ve kendisine faturalar kesildiğini, netice itibariyle 07.03.2017 itibariyle taraflar arasındaki cari hesap bakiyesine göre; davalının 25.872,45TL tutarında borçlu olduğunu, davalının borcunu ödemediğini, davacıya iade faturaları gönderdiğini, davalıya Muratlı Noterliğinin ……….. yevmiye sayılı ihtarnamesi gönderilerek, iade faturalarını kabul edilmediği ihtar edildiğini, Bakırköy ………. İcra Müdürlüğü …….. Esas sayılı dosyası ile cari hesap bakiyesinin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyan ederek netice olarak; davalının Bakırköy ………. İcra Müdürlüğü ‘nün …….. Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalini, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, masraf ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının mal hizmet satışı nitelendirmesinin hatalı olduğunu, davalı, davacıya gönderdiği ham kumaşlara fason boya baskı yapılmasına ilişkin çeşitli defalar sözlü eser sözleşmeleri yapıldığını, tarafların alacaklarını tek tek istemekten vazgeçip her ne kadar taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi imzalanmamış olsa da açık cari şeklinde çalışmış olduklarını, davacı şirketin, davalı şirketten cari hesap alacağını ortadan kaldıran dört adet iade faturası düzenlendiğini, bu faturalara göre; davacıya borçlarının olmadığını, bu sürecin sonunda davacı ile çalışmalarını sonlandırdıklarını, bunun üzerine davacının, davalıya ait boya-baskı için kendisine gönderilen 110,20kg ham kumaşı tüm taleplerine rağmen kendilerine iade edilmediğini, bu kumaşın yaklaşık bedelinin 3.114,28TL olduğunu, bu bedelin ödenmesi gerektiğini, aralarında yazılı bir eser sözleşmesi olmaması sebebiyle yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü davacı şirkette, işin bedelinin ödendiğinin ispat yükünün davalıda olduğunu beyan ederek davanın reddini, %20’den az olamamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …….. İcra Müdürlüğü’nün ……….. E. Sayılı icra dosyası belgeleri incelendiğinde davacı tarafından, davalı aleyhine, 01.07.2020 tarihinde 25.872,45.TL tutarında cari hesap alacağına istinaden icra takibi başlatıldığı, görülmektedir. İcra takibinde borcun sebebi Cari Hesap Alacağı 25.872,45.TL yazılmıştır.
Dosya kapsamı incelendiğinde taraflar arasındaki ticari ilişki TTK m.891 ve devamı hükümlerine göre akdedilmiş bir cari hesap sözleşmesi ve kurulan cari hesap ilişkisi içinde yürütüldüğü sabit değildir. Ancak, taraflar arasında yazılı cari hesap sözleşmesine dayanmayan ve 2016 ve öncesi ve 2017 dönemleri içerisinde devam eden bir ticari ilişki olduğu ve söz konusu alacağın bu ticari ilişkiden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporuyla taraf ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının fatura alacağının bulunduğu, davacu defterlerine göre davacının 25.872,45 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre davacının 2.764,28 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Taraf yasal defter kayıt ve belgeleri arasındaki mutabakatsızlık (25.872,45.TL – 2.764,28.TL=23.108,17.TL) davalı tarafından davacıya düzenlenen 03.04.2017 tarihli ……… no.lu 228.29.TL tutarında ve 03.04.2017 tarihli ……… no.lu 22.879,89.TL tutarındaki (2) adet faturadan kaynaklanmaktadır. Söz konusu faturalar, davalı yasal defterlerinde kaydedilmiş ve ilgili dönem BS beyannamesi ile beyan edilmiştir. Fakat davacı yasal defterlerinde kaydedilmemiş ve ilgili dönem BA beyannamesi ile de beyan edilmemiştir. Davaya konu fatura içerikleri incelendiğinde “fiyat farkı” şeklinde açıklama bulunduğu ancak davalı tarafın faturalar üzerinde açıklamaları doğrultusunda anlaşılan fiyatlar ve fiyat farkları olarak belirtilen birim fiyatlar ile dava konusu bu iki fatura arasında ilişkilendirilme yapılamamıştır. Tarafların arasında yazılı sözleşme yapılmadığı, sözlü olarak anlaşma yapıldığı belirtilmiştir. Mail ortamında yazılı olarak fiyat anlaşması da bulunmamaktadır. Buna göre; sipariş oluşturulup başladıktan sonra davalı yanın onayı olmadan yapılacak fiyat farkının uygun olmadığı değerlendirilmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Mevcut olayımızda tarafların ticari defterlerini sundukları, her iki taraf defterlerinde de davacının alacağının bulunduğunun sabit olduğu, ancak davalı tarafından kesilen iade faturalarından fiyat farkına ilişkin 2 adet faturanın kabulünü gerektiren bir husus olmadığı, buna ilişkin sözleşme de bulunmadığı ve bu durumun ispata muhtaç olduğu değerlendirilmekle davalı defterlerinde alacağın sabit olduğu bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl alacağın 2.764,28 TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bakırköy …….. İcra Müdürlüğü’nün ………. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 2.764,28-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 552,85-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Peşin alınan 312,48TL harcın Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 188,82TL ilam harcın mahsubu ile bakiye 123,65TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 59,30TL başvuru harcı, 123,65TL peşin harç olmak üzere toplam 182,95TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 141,03TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.178,96TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 1.600,00TL bilirkişi ücreti, 17,10TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.617,10TL’den kabul red oranına göre hesaplanan 172,77TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.764,28TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip ………
¸e-imzalıdır

Hakim ………
¸e-imzalıdır