Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/19 E. 2022/478 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/19 Esas
KARAR NO : 2022/478

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2021
KARAR TARİHİ : 16/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığını, davacı hakkında kefil sıfatı ile yapılan icra takibinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde takibe konu olan 06/09/2017 tarihli 100.000.-TL ve 06/10/2017 tarihli 100.000.-TL tutarındaki bonolarda müvekkili adına bulunan imzaların davacı müvekkiline ait olmadığını, müvekkili tarafından tanzim edilmediğini, imzalanmamış bonolardan müvekkilinin sorumlu olduğu düşünülerek icra takibi yapılmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle Büyükçekmece ……İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde …… Esas numaralı dava ile imzaya itiraz davası açıldığını, davalı tarafından Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü nezdinde ……. esas no ile başlatılan, icra takip tutarı olan 200.000,00-TL asıl alacak ile 16.625,00-TL ve yine 15.875,00-TL işlemiş faiz miktarı toplamı 232.500,00-TL tutarında borçlu olmadığının tespitine, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının imza itirazının süresinde olmayıp davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, bahse konu imzaya itirazın Büyükçekmece ….. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ….. sayılı dosyasında incelenmiş olup, alınan bilirkişi raporu neticesinde imzanın davacıya ait olduğunu, davacı tarafın bilirkişi raporuna itiraz etmediğini, davacı yine aynı icra takibine konu senetteki keşideci olarak gözüken ……. ile abla-kardeş ilişkisinde olduğunu, ……. ablası olan davacının mobilya şirketi bulunduğundan bahisle müvekkilimize davacı şirketi aracılığı ile yurtdışı ve yurtiçinde çeşitli ticari faaliyetlerde bulunacaklarını, bu ticari faaliyetler için belirli miktarda para lazım olduğunu, yapılacak olan ticari faaliyetler sonucunda elde edilecek karın %10’u ile anaparayı müvekkillimize vereceğini belirterek müvekkilinden para istediğini, müvekkili ile kardeş ……. ve ablası olan davacı ile bir kaç kere gerek davacı evinde olsun gerekse Bahçeşehir semtinde çeşitli yerlerde olsun görüşerek toplamda 500.000TL(beşyüzbintürklirası) parayı borç olarak verdiğini ancak bu borç vermenin ardından keşideci ……. tarafından kendisine ödeme yapılmaması ve borcunun geriye verilmemesi sebebiyle borcu tahsil edemediğini, tüm bu olayların ardından taraflar arasındaki güven ilişkisinin kırıldığını, müvekkili yapılacak ticaretten vazgeçerek ana parasını almaya çalıştığını, davacının açmış olduğu dava haksız ve hukuka aykırı olduğundan öncelikle zamanaşımı ve hak düşürücü süreler ile derdestlik yönünden karar verilmesi gerektiğini, dava masrafları ve karşı vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasına dayanak senet nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı … tarafından ……. ve davacı … aleyhine 200.000,00-TL asıl alacak, 16.625,00-TL ve 15.875,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 232.500,00-TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, 06/09/2017 tanzim tarihli, 01/02/2018 vadeli 100.000,00-TL bedelli ve 06/10/2017 tanzim tarihli, 01/03/2018 vadeli 100.000,00-TL tutarlı iki adet bononun takibe dayanak olarak gösterildiği, takibe dayanak bonolarda hem davacının hem de diğer borçlu …….’ün borçlu olarak görüldüğü, senet alacaklısının ise davalı … olduğu anlaşılmıştır.
Büyükçekmece ….. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ….. E., …… K. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının aleyhine başlatılan icra takibine dayanak bonolar altındaki imzaya itiraz ettiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda imzanın davacının eli ürünü olduğu belirtilmiş olup mahkemece davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacının tatbike elverişli imza örnekleri celp edilmek sureti ile icra takibine dayanak bonolar altındaki imzaların davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda değerlendirme yapmak üzere dosya ATK’ya tevdi edilmiş olup; ATK Fizik İhtisas Dairesi’nce tanzim edilen 04/01/2022 tarihli raporda; inceleme konusu bonolarda yer alan imzaların kuvvetle muhtemel … eli ürünü olmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir.
Gerek Büyükçekmece ….. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ….. E. Sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu, davacı tarafça sunulan uzman raporu ve mahkememiz dosyasında aldırılan bilirkişi raporunun birbirini doğrular mahiyette olmaması, gerekse mahkememizce aldırılan 04/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda bildirilen kanaatin “kuvvetle muhtemel” ibaresini içerdiği ve bu hali ile hükme esas alınamayacağı değerlendirilerek dosya grafololoji alanında uzman üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 09/03/2022 tarihli raporda özetle; icra takibine konu senetlerin altındaki imzaların davacı …’in eli ürünü olmadığı yönünde kanaat bildirmişlerdir. Alınan bilirkişi raporunun hükme esas almaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu yapılan ve davalının icra takibine konu ettiği her iki bono yönünden de davacı adına atılan imzaların bilirkişi raporlarına göre davacıya ait olmadığı, bonolardaki imzalar ile davacının imzasının farklı olduğu, sonuç itibariyle davacı tarafın icra takibine konu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyetli olduğuna dair bir delil bulunmadığından davacı tarafın kötü niyet tazminat isteminin de koşulları oluşmaması nedeniyle reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından açılan davanın KABULÜ ile Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı icra takibi dosyasına dayanak 06/09/2017 düzenleme tarihli, 01/02/2018 vade tarihli 100.000,00-TL bedelli; 06/10/2017 düzenleme tarihli, 01/03/2018 vade tarihli 100.000,00-TL bedelli bonolardan dolayı davacının BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 15.882,08-TL ilam harcından peşin alınan 3.970,52-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.911,555-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 2.400,00-TL bilirkişi ücreti, 156,00-TL posta masrafı, 59,30-TL başvuru harcı, 3.970,52-TL peşin harç olmak üzere toplam 6.585,82TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 24.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
16/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.