Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/165 E. 2022/904 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/165
KARAR NO : 2022/904

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2021
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ……. Tasarım, davacı dışı ……. Mühendislik İnş. ile İstanbul İli, …… İlçesi, ….. Mah. …… Ada, ……. Parsel adresinde kain …….. Projesi kapsamında, alçıpan işlerine ilişkin sözleşme akdedilmiştir. Alt yüklenici müvekkil tarafından sözleşme ve ekinde teknik şartnameye uygun şekilde imalatlar ve yapı işleri hatta işverenin talimatıyla sözleşme dışı ilave imalatlar dahi yapılmıştır. Söz konusu ilave imalatlara ve iş artışına dair talep ve dava haklarımızı saklı tutmaktayız. Huzurdaki dava ile cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacak talep edilmektedir. Davalı müvekkil şirketin ibraname imzalaması yönünde baskı kurduğundan ödeme yapmaktan imtina etmektedir. Yüklenici, inşaatı sözleşme ve eklerine uygun olarak tamamladığı için kesin hakkediş yapılmış ve kesin hakkediş faturası tanzim edilmiştir. Ancak işveren tarafından sözleşme gereği bakiye alacak ödenmediğini, sözleşmenin tarafı olan …….. Müh. İnş. Taah. Tur. San. ve Tic. A.Ş.” nin tüm aktif ve pasifleriyle birlikte davalı ……… Yapı İnş. ve Gayr. Geliş. San. ve Tic. A.Ş. tarafından devralındığından, bakiye alacağa ilişkin ödeme yükümlülüğü ……… Yapı üzerinde olduğunu, bu cihetle bakiye alacak ödenmediğinden ……… Yapı İnş. ve Gayr. Geliş. San. ve Tic. A.Ş. aleyhine Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı dava dilekçesinde alacağının ödenmediğini iddia etmiş ve bu surette davaya konu icra takibini fatura alacağı olarak göstermiş ise de takibe konu ödeme emrine fatura eklenmemiş olup; davacının alacak talebinin haklı bir yanı bulunmamaktadır. Müvekkilin ne teminat bakiyesi bakımından muaccel hale gelmiş bir borcu ne de hakkediş bedelleri bakımından herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Müvekkil şirket ile muhatap şirketiniz arasında mezkur işlere ilişkin Taşeron Sözleşmesi ve bir kısım işlerin ifası için toplam 3 adet Ek Protokol akdedilmiş olup; Sözleşme ve ek protokollerde yer verilen imalatlar dışında şirketiniz uhdesinde başkaca bir imalat dahil edilmemiş ve dahi Sözleşme ve ek protokollere konu iş bedelleri de davacıya eksiksiz olarak ödenmiştir. Tüm bunlara ek olarak davacı tarafın kendi bordrosunda yer alan işçisinin geçirdiği iş kazası sebebi ile müvekkil şirket zarara uğramış olup zararımız hiçbir surette tazmin edilmemiştir. Öyle ki Taşeron sözleşmesi ve ekleri uyarınca açıkça işçinin iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uygun çalışmasından ve bu tedbirlerin uhdesindeki işlere ilişkin çalışma alanında güvenlik önlemlerinin alınmasından münhasıran Davacı asıl işveren ……… Ltd. Şti. sorumludur. Bu sorumluluk kapsamında davacının asıl işvereni olduğu işçisi ……. Projesinde meydana gelen iş kazası sonucunda hayatını kaybetmiştir. Buna istinaden müteveffanın mirasçıları tarafından Şanlıurfa ……. İş Mahkemesi nezdinde …….. Esas sayılı tazminat talepli işçilik alacağına dayalı alacak davası ve aynı iş kazası sebebi ile SGK tarafından İstanbul …… İş Mahkemesi ……. esas sayılı rücu davası dermayan edilmiştir. Her iki dava da devam etmekte olup; bu davalar neticesinde müvekkil şirketin ciddi tazminat ödeme riski ile karşı karşıya kalacağı ve bu surette davacıdan rücuen alacaklı konumda olduğu/olacağı açık olduğunu, cevap, itiraz ve beyanlarımız ışığında fazlaya ilişkin her türlü haklarımız saklı kalmak üzere; yine haksız ve hukuka aykırı davanın her iki müvekkil usulden ve esastan tümüyle reddine, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı takip dosyası incelenmiş, incelenmesinde alacaklısının ……… Proje Tasarım Limited Şirketi borçlusunun ……… Yapı İnşaat Ve Gayrimenkul Geliştirme Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi olduğu, 150.029,92TL üzerinden yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibi açıldığı, davacının davasını açmasında hukuki yararının olduğu, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlunun süresinde itiraz etmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü sürede açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasına SMM ……… ve İnşaat Mühendisi …….. bilirkişisinden rapor aldırılmış, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 25/07/2022 tarihli bilirkişi raporda özetle; “Davalı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının 6102 Say. TTK. m. 64,65,66ve 82. Mad. VUK. m. 220-226,229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK. m. 222 sahibi lehine delil niteliğinin taşıdığı kanaatine varıldığı takdiri Sayın Mahkemenize aittir. Davacı tarafından davalıya kesilen faturaların FORM BA (Mal ve Hizmet Alışlarına İlişkin Formu) Beyanı ile ilgili vergi dairesine kanuni süre içinde beyan edildiği tespit davalıya davacı tarafından kesilen faturaların FORM BS (Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu) Beyanı ile ilgili vergi dairesine kanuni süre içinde beyan edildiği tespit edilmiş olup taraflar arasında sadece 2018 yılında *7 belge ve 23.132,00TL fark’ bulunmaktadır. Davacıya davalı tarafından kesilen faturaların FORM BA (Mal ve Hizmet Aluşları Bildirim Formu) Beyanı ile ilgili vergi dairesine kanuni süre içinde beyan edilmiştir. Davalı tarafından davacıya kesilen faturaların FORM BS (Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu) Beyanı ile ilgili vergi dairesine kanuni süre içinde beyan edildiği tespit edilmiştir. Tarafların yasal defter kayıtları örtüşmemektedir. Davacının yasal defter kayıtlarında davacı davalıdan icra takip tarihi itibariyle 150.029,92 TL alacaklı görünüyor iken davalının yasal defter kayıtlarında ise icra takip tarihi itibariyle davalının davacıya 144.021,00 TL tutarında borcunun bulunduğu görünmektedir. Tarafların yasal defterleri arasında (150.029,92-144.021,00 —) 6.008,92 TL tutarında örtüşmeme farkı bulunmaktadır. Söz konusu örtüşmeme farkı incelendiğinde; davacı ……… Proje’ nin 2018 yılı kapanış fişinde davalı ……… Yapı 244.144,00 TL bakiye vermekte iken 2019 yılı açılış fişinde söz konusu tutarın 250.029,92 TL olarak kayıtlara alındığı tespit edilmiş olup ayrıca davalı ……… Yapı tarafından 21.02.2019 tarih ve ……. yevmiye no, *……… SSK Ödemesi” açıklaması ile kayıt altına almış olduğu 123,00 TL tutarındaki işlemin Davacı ……… Yapı tarafından kayıt altına alınmadığı tespit edilmiştir. Örtüşmeme farkının söz konusu işlemlerden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davacı alacağının kabulü halinde, 15.10.2020 Takip ve dava tarihi olan 19.02.2021 itibariyle, Davacı ……… Proje Tasarım Ltd. Şti. ‘nin Davalı ……. Yapı İnş. ve Gayr. Geliştirme San. ve Tic. A.Ş. ‘den davacının Ticari Defterlerine göre 150.029.92 TL asıl alacak alacağı olduğu, tespit edilmiştir. Asıl Alacağa 15.10.2020 takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 Avans faizi talep ettiği, 3095 sayılı Kan. Tacirler arasında faiz oranı olması nedeniyle uygun olduğu, değişen oranlarda uygulanması gerektiğini” belirtmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememiz huzurundaki beyanları, dosya arasına alınan Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı takip dosyası ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Mevcut olayımızda; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının davaya konu faturaları ticari defterine kaydettiği, itiraz etmediği, BA olarak bildirildiğinin belirtildiği, mahkememizce davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfı taşıdığı değerlendirilerek, davalının faturaları kaydetmesi, itiraz etmemesi ve BA olarak bildirmesi sebebiyle davacı tarafından faturalara konu hizmetin gerçekleştirildiği kabul edilerek, davalı tarafın faturaları kaydetmesi sebebiyle davalı iddiası olan hak ediş alacağı olup olmadığı hususunda araştırma yapmayarak, taraf defterlerinin uyuşmaması sebebiyle davalı ticari defterinde kayıtlı miktar olan 144.021,00TL esas alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Alacağın hesaplanabilir ve likit olması sebebiyle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 144.021,00TL üzerinden aynı koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-144.021,00TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 9,838,07TL ilam harcından peşin alınan 1,811,99TL harcın mahsubu ile bakiye 8,026,08TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 59,30TL Başvuru Harcı, 1.811,99TL Peşin Harç olmak üzere toplam 1.871,29TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.360,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.305,52TL’nin davalıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.360,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 54,48TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 1.600,00TL bilirkişi ücreti, 47,00TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.647,00TL den kabul red oranına göre hesaplanan 1.581,03TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 22.603,15TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.008,92TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2022

Katip …….

Hakim ……
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.