Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/145 E. 2022/611 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/145 Esas
KARAR NO : 2022/611

BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/10/2013 (Asıl Dava); 19/06/2018 (Birleşen Dava)
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 16/06/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava yönünden davacılar vekili Bakırköy AHM’ye sunmuş olduğu 31/10/2013 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili …… ‘in arkadaşlarıyla top oynarken davalıların sorumluluğunda bulunan ……. plaka sayılı aracın kendisine çarpması sonucunda ağır şekilde yaralandığını, yaralanma sonucunda tedavisinin halen devam ettiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik 10.000-TL maddi tazminat ile 300.000-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bakırköy …… AHM …… esas ….. karar sayılı ilamıyla asıl dava yönünden görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiş, yargılamaya mahkememizin …… esas sayılı dava dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Asıl dava yönünden davalı … şirketi ile davalı … vekilleri dosyaya sunmuş oldukları beyan dilekçelerinde kazanın oluşumunda davacılardan ……’in tamamen kusurlu olduğunu, ani olarak yola fırlaması nedeniyle aracın kendisine çarptığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davacı … vekili Bakırköy ….. ATM’ye sunmuş olduğu 19/06/2018 tarihli dava dilekçesinde müvekkili ….. ‘un tek çocuğu olan 07/04/2006 doğumlu ……’in geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle görmüş olduğu tedavi sonucunda 18/06/2016 tarihinde vefat ettiğini, daha önce yaralanmadan dolayı Bakırköy ….. ATM ….. esas sayılı dosyası ile tazminat davası açtıklarını, bu kerre 5.000-TL destekten yoksun kalma tazminatın tahsili ile davanın tarafların ve konusunun aynı olması nedeniyle dava dosyalarının birleştirilmesini talep ettiği, Bakırköy ….. ATM ….. EK sayılı ilamıyla birleştirme kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
Dava konusu trafik kazasıyla ilgili davalı … aleyhine Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda ATK tarafından düzenlenen 19/02/2015 tarihli rapora istinaden “sanık sürücü … idaresindeki otomobil ile mahal şartlarına uygun hızda seyri sırasında sol tarafta park halindeki araçların arasından çıkarak kısa mesafeden seyir yoluna giren yaya karşı mevcut şartlarda tedbir alma imkanı bulunmadığından sonuçta atfi kabil kusuru olmadığı, 2006 doğumlu yaya ……’in yolda seyir halde bulunan sürücülerin görüş ve tedbir alma imkanlarını kısıtlayıcı biçimde aniden yola çıktığı esnada da otomobilin çarpmasına maruz kaldığı olayda yaşı nedeniyle davranış faktörleri sonuç üzerinde asli derecede tamamen etken olduğu ve bu nedenlerle kendisinin asli derecede ve tamamen kusurlu olduğu” gerekçesiyle beraat kararı verilmiş, söz konusu karar Yargıtay ….. HD ….. esas ….. karar sayılı ilamıyla onanmak suretiyle kesinleştiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar mahkememizce aldırılan kusur raporunda, bilirkişi heyeti …… ve arkadaşları düzenlemiş oldukları 01/06/2017 tarihli raporlarında kazanın oluşumunda davalı sürücü …’in ikinci derecede %10 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş beyan etmiş iseler de, ceza mahkemesi tarafından verilen beraat kararında mahkemenin hükme esas aldığı ATK tarafından düzenlenen raporda tespit edilen maddi olayların mahkememizce de bağlayıcı olduğu, zira ceza mahkemesi kararına göre davalı sürücünün tedbir alma imkanı bulunmadığı hususundan hareketle davalı tarafın tamamen kusursuz olduğu yönündeki tespitinin mahkememizce maddi olay kabul edilip; ceza mahkemesinin beraat kararına ilişkin tespit etmiş olduğu maddi olay ve olguların mahkememizi de bağladığı dikkate alınarak mahkememizce aldırılan heyet raporundaki kusur değerlendirmesine itibar edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonucunda; davacılar tarafından maddi ve manevi tazminata konu edilen trafik kazasının oluşumunda Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve kesinleşen karara göre davalı tarafın tamamen kusursuz olduğu, ceza mahkemesi kararına dayanak teşkil eden ve ATK tarafından düzenlenen 19/02/2015 tarihli raporda belirlenen maddi olguların mahkememizce de bağlayıcı olduğu (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2011/50-231 EK, Yargıtay 11.HD 2009/562 esas 2010/31 karar, Yargıtay 17.HD 2015/2919-3741 EK sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere), bu nedenlerle davacıların talebine konu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı tarafa atfı kabil herhangi bir kusur bulunmadığından açılan asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş, iş bu kararın istinaf edilmesi üzerine İBAM …. HD …. esas …. karar sayılı ilamıyla;
Tüm açıklamalar ışığında somut durum değerlendirildiğinde; Hukuk hâkimi, ceza mahkemesi kararı, kusur durumu ve bu dosyada alınan kusur bilirkişi raporları ile bağlı değil ise de, ceza mahkemesi kararındaki maddi olgular ile bağlıdır. Eldeki davada ise ” kırmızı ışıkta geçme olgusu ” gibi bir olgu bulunmamaktadır.
Gerek ceza dava dosyası ve gerek bu dava dosyası kapsamında alınan tüm bilirkişi raporlarında az yukarıda açıklandığı gibi maddi bir olgudan çok, yoldan karşıya geçen küçüğün meydana gelen kazada kusurlu olup olmadı tartışılmıştır. Ceza mahkemesi de kazanın oluşumunda tüm kusurun küçükte olduğu yönündeki ATK raporuna dayanarak beraat kararı vermiştir. Bu bakımdan ceza mahkemesinde kesinleşen olgu, küçük ….. ‘in yoldan karşıya geçerken araç altında kalması olgusudur. Eldeki bu dava yönünden kazanın olduğu yer, çocuğun yoldan karşıya geçtiği yer gibi maddi olgular yönünden bir tartışma bulunmamaktadır. Tartışma sadece tarafların kusur durumuna ilişkindir.
Dosyada bulunan ve kaza anı görüntülerini taşıyan CD’ye ilişkin bilirkişi çözüm raporu, ATK İhtisas dairesince düzenlenen rapor ile dosyadaki diğer mevcut raporlar incelendiğinde maddi olgulardan çok, kusurlu sayılabilecek hareketler söz konusudur. ATK raporu ile mahkemece alınmış rapor arasında maddi olgular yönünden değil,kusur oranları yönünden çelişki oluşmuştur.
Mahkemece, anılan HGK kararına yanlış anlam verilerek, bilirkişi raporları arasında oluşan çelişki giderilmeden, ceza mahkemesi kararına dayanak teşkil eden ve ATK tarafından düzenlenen 19/02/2015 tarihli raporda belirlenen maddi olguların hukuk mahkemesini de bağlayıcı nitelikte bulunduğu kabul edilerek hüküm verilmesi doğru olmadığından asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilinin istinaf başvurularının kabulüne,ilk derece mahkemesi kararının HMK m.353/1-a/6 uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.
İBAM kaldırma kararı kapsamında dosya kusur bilirkişisi …… ve arkadaşlarına tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 03/08/2021 tarihli raporlarında kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsü …’in %25 oranında tali kusurlu, maktul ……’in ise %75 oranında asli kusurlu olduğunu teknik kanaatleri olarak belirtmişlerdir.
İBAM kaldırma kararından önce bilirkişi heyeti ……. ve arkadaşları düzenlemiş oldukları 01/06/2017 tarihli raporlarında yaya ……’in %90 oranında, davalı …’in ise %10 oranında kusurlu bulunduğunu teknik kanaati olarak belirtmişler, iş bu rapora davacı tarafın itiraz etmemiş olması nedeniyle davalı tarafın %10 oranında kusurlu olduğu ve bu oranın davalılar yönünden usulü kazanılmış hak teşkil ettiği değerlendirilerek, davalı tarafın %10 kusur oranı üzerinden tazminat hesaplanmıştır.
Davalı tarafın %10 kusur oranı baz alınarak, davacı tarafın talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi için dosya aktüerya bilirkişisi ……’ya tevdi edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 04/01/2022 tarihli raporunda özet olarak; davacı …’nun 36.239,47-TL destekten yoksun kalma, davacı … için 7.351,29-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve ayrıca bakım gideri olarak 7.236,05-TL tazminatın davalılardan tahsil edilebileceğini teknik kanaati olarak belirtmiş, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafın sorumluluğunda bulunan aracın davacıların oğlu olan ……’e çarpmak suretiyle yaralanıp bilahare vefat ettiği, kazanın oluşumunda davalı tarafın %10 oranında kusurlu olduğu, kusur oranına göre davacı tarafın talep edebileceği maddi tazminatın davacı … yönünden 36.239,47-TL, davacı … için 7.351,29-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 7.236,05-TL bakım giderinden ibaret olduğu ve iş bu maddi tazminatın tüm davalılardan; ayrıca davacıların, küçük yaşta tek çocukları olan ……’in önce ağır şekilde yaralanması ve akabinde ölmesi nedeniyle duymuş oldukları elem ve ızdırabı bir nebze de olsa gidermek amacıyla tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kazanın oluşumunda davalı tarafın kusur oranı dikkate alındığında davacı anne baba için ayrı ayrı olmak üzere 50.000-TL manevi tazminatın davalı … ve ….. ‘den tahsiline, davalı … şirketinin manevi tazminattan sorumlu olmaması nedeniyle sigorta aleyhine açılan manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve birleşen dava yönünden davacılar … ile …(….. )’in maddi tazminat istemlerinin arttırım kapsamında KABULÜ ile davacı … yönünden 36.239,47-TL, davacı … için 7.351,29-TL destekten yoksun kalma tazminatının; 7.236,05-TL bakım giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, iş bu alacağa davalı … şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden taleple bağlı kalınarak 43.590,76-TL’ye ölüm tarihi olan 18/06/2016 tarihinden, 7.236,05-TL’ye kaza tarihi olan 18/03/2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Asıl ve birleşen dava yönünden davalılar … ile … aleyhine açılan manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜNE, her bir davacı için ayrı ayrı 50.000-TL olmak üzere toplam 100.000-TL manevi tazminatın iş bu davalılardan taleple bağlı kalınarak ölüm tarihi olan 18/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile iş bu davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,
3-Asıl ve birleşen dava yönünden davacılar tarafından davalı … şirketine açılan manevi tazminat isteminin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 10.302,97-TL ilam harcından peşin alınan ve tamamlama harcı olarak yatırılan 1.058,85-TL, 35,90-TL, 1.128,14-TL olmak üzere toplam 2.222,89-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.080-TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 8.680,49-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 2.250,94-TL, tebligat-posta gideri ve bilirkişi ücreti: 6.429,55-TL”) yargılama giderinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacılar vekili için maddi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 7.407,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacılar vekili için manevi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 13.450,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ile …’den alınarak davacılara verilmesine,
8-Davalı …vekili için reddedilen manevi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 5.100.00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
9-Davalı … vekili için reddedilen manevi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 13.450,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2022
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.