Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1163 E. 2022/1102 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1163 Esas
KARAR NO : 2022/1102

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 21/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23.09.2020 tarihinde Bakırköy İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas dosyası ile takibe geçildiğini, borçlu tarafından icra takibine ve icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğini, itirazın kaldırılması için Bakırköy ….. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile icra dairesinin yetkisizliğine karar verildiğini, yetkisizlik kararına istinaden Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyasına devredildiğini, borcun kaynağı olarak sunulmuş olunan kredi sözleşmesinde asıl borçlu tarafın müvekkilin de geçmiş dönemde ortağı olduğunu …. Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğunu, söz konusu kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte müvekkil şirketin ortağı olduğu, ….. ‘nun ise şirketin işletmecisi olduğunu, müvekkilin önceki şirket sahibi tarafından vekaletname ile şirketi temsile yetkili kılındığını, sözleşmenin imzalanmasının amacının şirketin bankadan kredi almasını sağlamak olduğunu, asıl borçlu ….. Ltd. Şti. olmak üzere, müvekkil, davalı ve dava dışı ……’ün sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, akdedilen sözleşmede daha sonra limit arttırımları yapıldığını ve kredi miktarının 200.000,00-TL, 500.000,00-TL ve 700.000,00-TL olarak revize edildiğini, her bir kefilin bu artırımları kabul ederek sözleşmeyi imzaladığını, bu kefalet sebebiyle müvekkilin kendi taşınmazı olan dairesinin üzerine alacaklı banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu ipoteğin banka tarafından icra yolu ile paraya çevrildiğini, müvekkilin ipoteği haricen sayılarak borcun ödendiği ve kredi borcunun bu yolla tasfiye edildiğini, müvekkilin kredi borcuna ipotek vermesinin huzurdaki davada önemi olmadığını, ipoteğin paraya çevrilmediğini, haricen satıldığı, temin edilen kredilerin şirket kanalıyla ödenmemesi neticesinde 28.09.20177 tarihinde …..’e sattığı ve 315.000,- TL bedelin bankaya ödendiğini, bu nedenle diğer kefile ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … aleyhine icra takibine geçildiği, davalı tarafından icra takibine haksız ve hukuksuz olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline takibin devamına %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 105.000,00-TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bankacı bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; ”Dava dışı …. Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti ne dava dışı …. Bankası tarafından kullandırılan kredilere davacı ve davalı ile dava dışı …..’ün müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza attıklarının dosyaya sunulan sözleşmelerden anlaşıldığı, kredilerin tasfiyesi davacının maliki olduğu ve bankaya ipotekli olan taşınmazın satışından elde edilen bedel ile tasfiye edildiğini, kredi borcunu ödemiş olan davacının kefil sıfatı ile ödemiş bulunduğu bedelin kendisine düşen paydan fazlasını diğer borçlu ve kefillerden rücu etme hakkının olup olmadığının değerlendirme yetkisinin Sayın Mahkeme’nin takdiri olduğu, Sayın Mahkeme’nin takdirinin davacının rücu hakkı olduğu yönünde olması halinde Davacı …’in davalı …’ndan yetkisizlik nedeniyle devredilen ve Bakırköy İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas dosyası tarihi olan 23.09.2020 tarihinde itibarı ile toplam alacağının talebe istinaden 133.246,44 TL olduğu, Anapara tutarı olan 105.000,-TL ya takip tarihinden tahsil tarihine kadar yasal faiz talep edilebileceği…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Borçlar Kanunu’nun Birlikte kefalet başlıklı 587. Maddesi ”Birden çok kişi, aynı borca birlikte kefil oldukları takdirde, her biri kendi payı için adi kefil gibi, diğerlerinin payı için de kefile kefil gibi sorumlu olur. Borçluyla birlikte veya kendi aralarında müteselsil kefil olarak yükümlülük altına giren kefillerden her biri, borcun tamamından sorumlu olur. Ancak, bir kefil, kendisiyle birlikte daha önce veya aynı zamanda müteselsilen yükümlü bulunan ve Türkiye’de takip edilebilen bütün kefillere karşı takibe girişilmiş olmadıkça, kendi payından fazlasını ödemekten kaçınabilir. Bir kefil, bu hakkı, diğer kefillerin kendi paylarını ödemiş veya ayni güvence sağlamış olmaları durumunda da kullanabilir. Aksine anlaşmalar saklı kalmak kaydıyla, borcu ödeyen kefil, kendi paylarını daha önce ödememiş olmaları ölçüsünde, diğer kefillere karşı rücu hakkına sahiptir. Bu hak, borçluya rücudan önce de kullanılabilir. Alacaklı, kefilin aynı alacak için başka kişilerin de kefil olduğunu veya olacağını varsayarak kefalet ettiğini biliyor veya bilmesi gerekiyorsa, bu varsayımın sonradan gerçekleşmemesi veya kefillerden birinin alacaklı tarafından kefalet borcundan kurtarılması ya da kefaletinin hükümsüz olduğuna karar verilmesi durumunda kefil, kefalet borcundan kurtulur. Birbirlerinden bağımsız olarak aynı borç için kefil olanlardan her biri, kefalet borcunun tamamından sorumlu olur. Ancak, borcu ödeyen kefil aksine anlaşma olmadıkça, diğerlerine toplam kefalet miktarındaki payı oranında rücu hakkına sahiptir.” hükmünü içermektedir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; alınan bilirkişi raporu ile de alacak ispatlanmıştır. Bilirkişi raporu ile BK 587. Maddesi birlikte değerlendirildiğinde davacının kefil sıfatı ile ödemiş bulunduğu bedelin kendisine düşen paydan fazlasını diğer borçlu ve kefillerden rücu etme hakkının bulunduğu ve sorumluluğun 105.000,00 TL asıl alacak, 28.246,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 133.246,44 TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödenmediği anlaşılmakla davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasınınkabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜ ile; Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın İPTALİ ile takibin 105.000,00 TL asıl alacak, 28.246,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 133.246,44 TL üzerinden devamına,
2-)133.246,44 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 9.102,06-TL ilam harcından peşin alınan 1.814-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.288,06-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-)6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-)Davacı tarafından sarf edilen 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 66,20-TL posta masrafı, 59,30-TL başvuru harcı, 1.814,00-TL peşin harç, olmak üzere toplam 3.139,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 20.986,96-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-)HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.