Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1162 E. 2022/1010 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1162 Esas
KARAR NO : 2022/1010

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…Davacı şirket ile davalı- borçlu arasında ticari iş ilişkisi bulunmakta olup aralarındaki ticari alışveriş sonucu davacı şirketin, davalı-borçlu şirketten faturalar ve cari hesabına dayalı 12.782,02 TL alacağı mevcut olduğunu, davacı şirketin e-faturaları kestiği, e-faturalara davalı tarafından itiraz edilmediğinden faturalara konu malların tesliminin kesin olarak gerçekleşmiş olduğunu, davalı/ borçlu şirket tarafından takibe konu faturalara da herhangi bir itirazda bulunulmamış, bahse konu faturaların ödenmemiş olduğunu, davalı- borçluya mail yolu ile borç miktarının defalarca bildirilmiş, borcun ödenmesi yönünde aramalar yapılmış olmasına rağmen davalı-borçlu tarafından kötü niyetli bir şekilde ödeme yapılmamış olduğunu, işbu anlatılan sebepler ile Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına yapılmış olan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerekmekte olduğunu, fazlaya dair tüm dava, talep ve tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla, yukarıda anlatılan nedenler ve mahkemenin resen gözeteceği nedenler ile; davalı- borçlunun Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına yapılmış olan haksız itirazın 12.782,02 TL ‘lik kısmı yönünden iptali ile takibin devamına ve takip sonrası ticari faiz ile alacağın tahsiline karar verilmesini, davalı borçlunun itirazı haksız ve kötü niyetli olduğundan ve alacağımız borçlu tarafından bilinmekte ve likit olduğundan, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi…” iddia ve taleplerinde bulunmuşlardır.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra takibine konu faturalar karşılığında davacı şirketin cari hesap alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 12.782,02 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.

Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporuyla davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının cari hesap alacağının bulunduğu, alacak miktarının 12.782,02 TL asıl alacak olduğu belirtilmiştir. Davacı tarafın defterlerinin incelenmesinin süresinde olduğu, davalı tarafça defter ibraz edilmediği, yerinde inceleme talebinde bulunulduğu ancak davalı tarafından ticari defter ve belgelerin hazır bulundurulmadığı, ancak faturaların davalı BA formunda bildirildiği anlaşılmıştır.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Mevcut olayımızda davalının kendisine verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini sunmadığı, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmakla davacı defterleri hükme esas alınmıştır.
Davalı şirketin BA formlarında da faturaların kaydedildiği, buna göre içeriği kabul edildiği gibi resmi kuruma bildirilen beyannamenin delil niteliğini de haiz olduğu sabittir. BA/BS formları resmi makama bildirilen belge olup delil niteliğini haizdir. Kaldı ki davacı ticari defter ve belgeleriyle de alacak ispatlanmıştır. Takibe veya davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu Vergi Dairesi BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. (Y.19. HD. 2015/12329 Esas-2016/6138 Karar ve 2014/11846 Esas ve 15110 Karar sayılı ilamları da bu yöndedir.)
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl alacağın 12.782,02 TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödenmediği anlaşılmakla davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına yapılan itirazının 12.782,02-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 2.556,40TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 873,13TL ilam harcından peşin alınan 153,09TL harcın mahsubu ile bakiye 720,04TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Arabuluculuk Asgari Ücret tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 800,00TL bilirkişi ücreti, 26,50TL posta masrafı, 59,30TL başvuru harcı, 153,09TL peşin harç olmak üzere toplam 1.038,89TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır