Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1157 E. 2022/585 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1157
KARAR NO : 2022/585

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2016
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekilinin 20 Aralık 2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacılara haklarında davalı kurum tarafından senetlerden dolayı icra takibinde bulunulduğunu, yapılan takibin haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı ve diğer davacı abisi …….. ile birlikte işyeri açmak istediklerini, ……… isimli şahısta kendilerine işyeri olduğunu ve devir etmek istediğini bildirdiğini, ………’ın kendilerine Merkez Mah.l ……. sokak ……… İşmerkezi No:3/25 Esenyurt/İSTANBUL adresinde bulunan …….. Döner isimli işyerini kiraladığını ve aynı zamanda devir ettiğini, ancak şahıs kendisine ait olmayan bir yeri davacılara kiraladığını, bu durumu davacılar çok sonra öğrendiğini, bu devir ve kiralama ile ilgili 250.000,00-TL nakit para ve kalan bedel olan 150.000,00TL için 3 adet senetler düzenlendiğini, bu senetlere davacıların kefil olarak imzaladıklarını, ancak ……… bu olayda davacıları dolandırdığını, bahse konu senetleri ……… Bankasına A.Ş.’Ye ödenmemiş vererek davacıları mağdur ettiklerini, bahse konu senetlerin hükümsüz kaldığını, açıklanan nedenlerle bahse konu senetlerin iptaline, davalı tarafa borçlu olmadıklarını tespitine, dava sonuçlanıncaya kadar icranın geri bırakılmasına ve yine yargılama giderlerlerinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı adına duruşma gün ve saatini bildirir davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde duruşmalara katılmamış, böylece yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmiştir.
Mahkememizce Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……… Esas sayılı takip dosyası incelenmiş, incelenmesinde alacaklısının …… bankası A.Ş., borçlularının …….. ve …….. olduğu, 73.584,58TL üzerinden icra dairesinde ilamsız icra takibi açıldığı anlaşılmıştır.
Dava İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi uyarınca menfi tespit davasıdır. Davacı taraf …….. döner isimli işyerinin kiralanması ve devrinin yapılması için verilen senetlerden dolayı davalı bankaya borçlu bulunmadıklarının tespitini talep etmektedir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi; menfi tespit davasını, bir hukuki ilişkinin ya da ondan doğan bir hak veya yetkinin mevcut olmadığının, bir belgenin sahteliğinin ya da herhangi bir nedenle hükümsüzlüğünün tespiti için hukuki yarar bulunması koşuluna bağlı olarak açılan ve sonucunda herhangi bir mahkumiyet istemini içermeyip, konusunu teşkil eden hususun bir kararla tespitini amaçlayan dava olarak tanımlamıştır.
Menfi tespit davasında borçlu icra takibine süresinde itiraz etmediği ve takibin kesinleşmesi halinde borcunun bulunmadığını bu dava türü ile ileri sürebilir. Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak davalı alacaklıya düşer. Ancak kambiyo senedi niteliğinde bulunan bonolardan kaynaklanan alacaklarda ispat yükü borçlu bulunmadığını iddia eden davacı borçluya düşer. Bono ödeme vaadinde bir kambiyo senedi olup, bağımsız borç ikrarını içerir, sebepten mücerrettir. Davacıların davayı konu senet üzerinde imza inkarı yoktur. Senedin lehdarı olan dava dışı ………. ile olan kişisel defisini davalıya karşı ileri sürmektedir. Davalı ise senedin cirantasıdır.
Bonolar hakkında da uygulanması gereken TTK’nın 687-(1) maddesinde yer alan düzenlemeye göre keşideci borçlu lehdar ile arasındaki ilişkiye dayanan defilere, bonoyu ciro yoluyla devralan alacaklıya karşı ileri süremez. Ancak alacaklının bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini ispat etmesi halinde bu konudaki defileri alacaklıya karşı ileri sürebilir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Bonoyu ciro yoluyla devralan alacaklı olan davalının, bonoyu devralırken bile bile borçlu olan davacıların zararına hareket ettiği borçlu olan davacılar tarafından ispat edilemediğinden, borçlunun lehdar ile arasındaki ilişkiden kaynaklanan defileri, bonoyu ciro yoluyla devralan alacaklıya karşı ileri sürmesi mümkün olmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcının davacılardan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Suç Üstü Ödeneğinden kullanılan 240,00TL posta giderinin davacılardan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.366,00TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair, davacı asil ……., davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/06/2022

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.