Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1132 E. 2022/638 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/1132 Esas
KARAR NO : 2022/638

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 20/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı ,….. arasında 22/02/2017 tarihli protokol imzalandığını, işbu protokol ile müvekkilinin … Caddesi … parselde bulunan ….. sitesindeki protokolde yer alan 30 kalem eksik inşaat işlerini yaptırmak edimini üstlendiğini, bunun karşılığında davalı tarafın … paya tekabül eden “İstanbul ili … Mevkii … pafta … parsel …. Blok 1. Bodrum Zemin kat 1 no.lu dubleks daire vasıflı bağımsız bölümün tapusunu müvekkiline devretme edimini üstlendiğini, müvekkilinin inşaatın hem protokolde hem de sonradan çıkan eksikliklerini tamamladığını ve davalılara teslim ettiğini, ancak davalıların taşınmazın devrini yapmadığını, dairenin fiilen müvekkiline teslim edildiğini ancak tapuda devir işleminin gerçekleştirilmediğini, diğer davalıların arsa sahiplerini olduğunu,…. Gayrimenkul A.Ş. İle aralarında dairenin devrine ilişkin sözleşme yaptığını bu nedenle arsa sahiplerinin de davalı olarak gösterildiğini, müvekkili tarafından davalılara İstanbul … Noterliği 20/08/2020 tarihli ….. yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, ancak ihtara rağmen taşınmazın devrinin gerçekleşmediğini, müvekkili tarafından protokolde ekli listede yer alan işlemler yapılmasaydı sitenin iskanın alınması ve kat irtifakının kurulmasının mümkün olmayacağını, müvekkili tarafından protokolde belirtilen ve sonradan çıkan eksik inşaat işlerinin tamamlanması neticesinde davalı tarafından iskanının alınması mümkün hale geldiğini bu sayede site sakinlerinin dairesinde ikamet etmeye başladığını, müvekkili ile yüklenici firma ….. Gayrimenkul A.Ş. arasında yapılan sözleşmede B blok 1 no lu dairenin bedelinin 750.000 USD olduğu hususunda anlaştıklarını, müvekkili tarafından inşaattaki eksiklerin tamamlanması için toplam 2.875.621.00 TL harcama yapıldığını, inşaattaki eksikliklerin bitirilerek inşaatın teslim edildiği 10.01.2018 tarihinde Merkez Bankası Döviz Kurunun 3.759.94 TL olduğunu, müvekkili tarafından yapılan harcama tutarı dolara endekslendiğinde 10.01.2018 tarihi itibari ile müvekkilin alacağının 760.746 USD’a tekabül ettiğini, İstanbul ili …. Mevkii … pafta … parsel B1 blok 1. Bodrum zemin kat 1 no.lu dubleks daire vasıflı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde müvekkil tarafından inşaata yapılan harcamaların güncel değerinin fazlaya ait ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200.000 TL’nin işleyecek faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılar … ve … San. ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davaya konu ve tapu iptali, tescili istenen gayrimenkul ile dava açılış tarihi olan 23.10.2020 itibariyle hiçbir alakaları ve hissedarlıklarının bulunmadığını, davacı ile herhangi bir ticari faaliyette bulunmadıklarını, müvekkillerinin ….. Gayrimenkul A.Ş. ile arasında 14.05.2014 tarihli bir “Kat karşılığı konut inşaatı onarım ve eksik tamamlama sözleşmesi” bulunmadığını, bahsedilen diğer Protokol’e de taraf olmadıklarını, müvekkilleri ile ….. Gayrımenkul A.Ş. arasında imzalanan “Kat karşılığı konut inşaatı onarım ve eksik tamamlama” işinin, müteahhit tarafından eksik ve hatalı yapılan imalatlar ve işler sebebiyle sonlandırıldığını, davaya konu gayrımenkulün de içerisinde bulunduğu bazı devirlerin müteahhit firma talebi ve ibrası doğrultusunda yapıldığını, tüm sorumluluğunun sona erdiğini, davaya konu gayrımenkul içinde ilk olarak müteahhit firma isteği ile …. Orman Ürünleri Pazarlama San. Ve Tic.A.Ş.’e 1/4’ünün devri yapıldığını, bu nedenlerle davanın davalı sıfatına haiz olmayan müvekkilleri bakımından husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … Vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile … arasındaki alt müteahhitlik sözleşmesi görüşmelerinin ön mutabakatını temsil eden 22.02.2017 imza tarihli ön protokol müvekkili şirket yetkilileri tarafından imzalandığını, ön protokolün, davacı tarafından hazırlandığını ve ısrarı ile Alt Müteahhitlik Sözleşmesi’ne hazırlık maksadıyla müvekkili ….. Gayrimenkul A.Ş. Yetkililerince imzalandığını, davacının firması taahhütlerini yerine getirmediğini, çalışmalarını tamamlamadığını bu nedenlerle öncelikle konunun tacirler arası hukuki ilişki olması sebebiyle görev ve yetki yönünden Bakırköy Ticaret Mahkemesi sorumluluk alanında olması dolayısıyla, yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesini, ispat edilemeyen asılsız iddialar içeren davanın reddini savunmuştur.
Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı ilamı ile davanın ticari dava mahiyetinde olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, dosya mahkememize tevzi olunarak işbu esasa kaydolmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; tapu iptali ve tescil, aksi halde alacak istemine ilişkindir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin, diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır.Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce re’sen incelenir.
Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur.
HMK Madde 2’ye göre, “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk mahkemesidir.”
Davacının tacir sıfatı bulunup bulunmadığına ilişkin mahkememizce yapılan araştırma doğrultusunda Avcılar Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta; davacının mükellefiyet kaydının vergi inceleme raporuna istinaden tesis edildiği, defter bilgilerinin bulunmadığı, ayrıca beyanname vermemesi sebebi ile tacir mi esnaf mı olduğuna ilişkin bilgilerin tespit edilemediği bildirilmiştir. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye verilen cevapta ise davacı …’nın gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı bildirilmiştir. Davacının dava konusu ilişkiye ilişkin mükellefiyet kaydı bulunmamakla birlikte kazancının ticari faaliyet niteliğinde olduğuna dair dosya kapsamında bir bilgi belge yer almadığı, dolayısıyla davalının tacir sıfatının bulunduğundan ve işbu davanın ticari nitelikte olduğundan söz edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmaz bakımından davacı tarafın tacir sıfatının bulunmadığının anlaşıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte olmadığından işbu dava açısından ticaret mahkemelerinin görevli olduğundan bahsedilemeyeceği, bu durumda HMK’nın 2.maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde genel görevli mahkemeler olan asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla; davanın görev şartı yokluğundan reddi ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerektiği, dosyanın daha önce Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararı ile mahkememize gönderildiği ve iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğu nazara alınarak dosyanın mercii tayini için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemenin KÜÇÜKÇEKMECE ….. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-Mahkememiz kararının kanun yoluna götürülmeksizin kesinleşmesi halinde daha öncede Küçükçekmece ….. Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verildiğinden olumsuz görev uyuşmazlığının, halli merci tayini için dosyanın HMK 22/2 maddesi uyarınca İSTANBUL BAM …. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-HMK’nun 331/2.maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.