Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/112 E. 2021/533 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/112 Esas
KARAR NO : 2021/533

DAVA : Alacak (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin tüm dava ve taleplerimiz saklı olmak üzere, Davaya konu makinelerin tüm eksik parça ve noksanlıklarının giderilmesi için gerekli miktarın (belirsiz alacak talepli olarak şimdilik 1.000,00.TL ) hesaplanarak ticari faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebimizi saklı tutarak, 28.04.2020 tarihinden dava tarihine kadar günlük zararın hesaplanarak (belirsiz alacak talepli olarak şimdilik 14.000,00.TL) faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın arabuluculuk dava şartı yokluğundan, husumetten reddine, aksi halde Stutgart Mahkemelerinin yetkili olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmesini, eksik ve ayıplı ifa bulunmaması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafından sipariş edilen 8 adet kumaş örgü makinesinin finansal kiralama yoluyla kiralandığı, makinelerin kurulumunun ve bazı aksam ve parçalarının eksik olup olmadığı, bu eksikliklerin giderim bedeli ile davacı şirketin günlük zararı nedeniyle kazanç kaybının olup olmadığı, sipariş konusu ve teslim edilen makinelerin aynı olup olmadığı, davalı şirkete husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Öncelikle arabuluculuk başvurusunun usulüne uygun olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi gerkmektedir.
7155 Sayılı Kanun ile 6102 TTK.’nın 5. Maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/a maddesi uyarınca bu kanunun 4. Maddesinde belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın alacak ve tazminatları hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurmuş olması dava şartıdır. Belirtilen kanunun 23. Maddesi ile 6325 Sayılı Kanunun eklenen 18a/2. Maddesinde ise; arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması durumunda bir işlem yapılmaksızın usulden reddine karar verilir, düzenlemesi bulunmaktadır.
Davacı tarafından … (…… firmasına izafeten) davalı gösterilmek suretiyle işbu dava tesis edilmişse de, doğrudan hasım gösterilmek suretiyle acente aleyhine dava açılamayacağı, acenteye ancak yürüttüğü işler nedeniyle izafeten dava açılabilecek olup davacının iradesi kapsamında ortada böyle bir dava olmadığı, TTK m.105/3 hükmü de gözetilerek doğrudan acenteye yönelik bir kişisel kusur ileri sürülüp kanıtlanmadığı ve işbu davanın gerçek sorumlu olana yöneltilmesi gerektiği, dava izafeten açıldığı halde arabuluculuk başvurusu doğrudan acenteye yapılmıştır.(Y.11HD. 2020/7251 Esas ve 2021/1688 Karar sayılı ilamı)
Davanın 02/02/2021 tarihinde harcı ödenerek açıldığı, arabuluculuk başvurusunun doğrudan acenteye yöneltildiği, dava açıldığı tarih itibari ile arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu, buna rağmen davacı tarafça belirtilen yükümlülüğünün yerine getirilmeden davanın açılmış olduğu, tarafların arabulucu prosedürü içerisinde bir miktar paradan kaynaklanan olumsuz durum nedeniyle anlaşma sağlanması halinde işbu davanın açılmayacak olması olgusu karşısında çözüme ulaşılabilecek bu yolun denenmediği görülmüştür. TTK 105/2 (eski 119/2) “Bu sözleşmelerden doğacak uyuşmazlıklardan dolayı acente müvekkili namına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir” hükmünü öngörmektedir. Ancak uyuşmazlık bu sözleşmeden kaynaklanmayıp acentenin şahsi kusuru da sabit değildir. Bu nedenle, davanın izafeten açılması, arabuluculuk başvurusunun ise doğrudan acenteye yapılması hukuka uygun değildir.
7155 Sayılı Kanun ile 6102 TTK.’nın 5. Maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/a maddesi uyarınca bu kanunun 4. Maddesinde belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın alacak ve tazminatları hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiş olup dava açılmadan önce bu yola başvurulması gerektiği konusunda da tereddüt bulunmamaktadır. Kanunda bu husus tamamlanabilir dava şartı olarak öngörülmemiştir.
Arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu buna rağmen davacı tarafça belirtilen yükümlülüğün yerine getirilmeden davanın açılmış olduğu anlaşılmakla açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın arabulucuk dava şartının yokluğu nedeni ile HMK.’nın 114/2. Ve 7155 Sayılı Kanunun 20. Ve 23. Maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30TL harçtan peşin alınan 256,17TL harcın mahsubu ile 196,87TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.