Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1116 E. 2023/49 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1116 Esas
KARAR NO : 2023/49

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2021
KARAR TARİHİ : 23/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında yapıştırıcı madde mal alım satımından kaynaklanan ticari iş ilişkisi olduğunu, müvekkil şirketin 2019 ve 2020 yılları içerisinde çeşitli tarihlerde toptan ürün satışı gerçekleştirdiğini, davalının teslim aldığı malların 21.444,85-TL tutarındaki bedelini davacıya ödemediğini, davacı şirket tarafından 2019 yılında 10 adet fatura tanzim ettiğini toplamda 53.345,44-TL tutarında olduğunu, bu mallardan 31.355,16 TL sını ödediğini ve kalan 21.990,26-TL bedelini ödemediğini,2020 yılında 10 fatura fatura tanzim ettiğini toplamda75.082,19-TL tutarında olduğunu,2020 – yılında davalının ödemelerini çek ve davacıya mal satışı şeklinde gerçekleştiğini, davalı şirketin davacının düzenlendiği ve kendisine beyan ettiği fatura ve irsaliyelere itirazının mevcut olmadığını ileri sürerek 21.444,85-TL’nin dava tarihi itibariyle işleyecek ticari avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından davacı tarafın satımını yapmış olduğu yapıştırıcı maddelerin ayıplı olduğunun tespit edildiği bu hususun mail yolu ile davacı tarafa bildirildiğini, davacı tarafın ticari ilişki kapsamında üzerin düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava; Yapıştırıcı madde mal alım satımından kaynaklanan ticari ilişki nedeniyle alacak talebine ilişkindir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle;” Davacı şirketin, davalı ile aralarında mevcut ticari ilişki neticesinde oluşan cari hesap bakiyesinin tahsilini talep ettiği, davalı şirketin itirazının davacı tarafından düzenlenen faturalara konu malların ayıplı olduğu yönünde olduğu, tarafların ticari defter kayıtları ile BA/BS formlarındaki bilgilerinin birbirlerini teyit ettiği, davalı şirketin, faturaya konu ürünlerin ayıplı olduğu beyanının hukuki yorum ve takdiri sayın mahkemenizde olduğu, tarafların ticari defter kayıtları ve dosya kapsamından davacı şirketin dava tarihi itibari ile 21.444,84 TL alacaklı olduğu…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).Dosya kapsamında her iki tarafın BA-BS beyannamelerinin birbiriyle uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından davalıya düzenlenen faturalara, davalının yasal süre içerisinde yapmış olduğu itiraz bulunmamaktadır. Her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmakla defterler hükme esas alınmıştır.
Davalı şirketin BA formalarında da faturaların kaydedildiği, buna göre içeriği kabul edildiği gibi resmi kuruma bildirilen beyannamenin delil niteliğini de haiz olduğu sabittir. BA/BS formları resmi makama bildirilen belge olup delil niteliğini haizdir. Kaldı ki davacı ticari defter ve belgeleriyle de alacak ispatlanmıştır. Takibe veya davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu Vergi Dairesi BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. (Y.19. HD. 2015/12329 Esas-2016/6138 Karar ve 2014/11846 Esas ve 15110 Karar sayılı ilamları da bu yöndedir.)
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; alınan bilirkişi raporu ile de alacak ispatlanmıştır. Toplam alacağınn 21.444,84 TL olduğu yargılama aşamasında söz konusu borcun ödenmediği anlaşılmakla davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın kabulüne dair karar verilmiş ve aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜ ile; taraflar arasında mal alım satımı nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklı alacak miktarı olan 21.444,84 TL’nin dava tarihi olan 21/12/2021 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesine,
2-)Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.669,83-TL ilam harcından peşin alınan 366,23-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.303,59-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-)6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-)Davacı tarafından sarf edilen 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 366,23-TL posta masrafı, 59,30-TL başvuru harcı, 366,23-TL peşin harç, olmak üzere toplam 1.791,76-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-)HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar verildi. 23/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.