Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1107 E. 2022/493 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1107 Esas
KARAR NO : 2022/493

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/03/2020
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Müvekkilinin davalı borçluya inşaat malzemesi sattığını, davalının borcunu ödememesi üzerine Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu hakkında başlatılan icra takibine müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmak gayesi ile haksız bir şekilde itiraz ederek icra takibinin durdurulduğunu beyanla; fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kaydıyla haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile davalı – borçlunun inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masraflarının ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle : Müvekkilinin tacir olup, dava konusu uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğundan davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, öncelikle davanın usulden reddine, aksi halde esastan reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı şirketin takibe konu fatura nedeniyle cari hesap alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 27.796,43 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.

Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporuyla davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında takip tarihi itibariyle davacının cari hesap alacağının bulunduğu, alacak miktarının 27.796,43 TL TL asıl alacak olduğu belirtilmiştir. Ancak takipten sonra yapılan ödemeler nedeniyle dava tarihi itibariyle davacının alacağının olmadığı tespit edilmiştir. Davacı tarafın defterlerinin incelenmesinin süresinde olduğu, davalı tarafça defter ibraz edilmediği görülmüştür.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Mevcut olayımızda davacının ticari defterleri hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; takipten sonra itirazın iptali davası açılmadan önce takip konusu borcun ödenmiş olması sebebiyle bu miktar yönünden, açılan itirazın iptali davasının HMK 114/h maddesi gereği davacının dava açmada hukuki menfaati bulunmadığından reddine karar verilmiştir ve aşağıda yazılı şekilde karar verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2012/19-780 E – 2013/258 K sayılı, 20/02/2013 tarihli kararı da bu yöndedir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan HMK’nın 114/1-h ve 115/2. Maddesi gereğince usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 326,98TL harcın mahsubu ile bakiye 246,28TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/05/2022

Katip ……

¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır