Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1105 E. 2023/115 K. 06.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1105 Esas
KARAR NO : 2023/115

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2021
KARAR TARİHİ : 06/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas Sayılı dosyası kapsamında davalı şirket hakkında 18.07.2019 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile konkordato kesin mühleti verilmiş olduğunu, işbu kararın 04.03.2021 tarihine kadar uzatıldığını, Konkordato Komiserliği tarafından taraflarına gönderilen yazıya istinaden müvekkili şirketin borçlu şirketten asıl alacağının 21.972,78-TL olarak bildirilmesi gerekirken taraflarına sehven bu alacağın 15.762,10-TL olarak bildirildiğini, ancak dosya kapsamında borçlu tarafından borcun sadece 11.682,00-TL’sinin kabul edildiğini, işbu alacağın 11.682,00-TL’sinin, …… İnşaat ve Yapı Teknolojileri Limited Şirketi tarafından keşide edilen …… Bankası …… Şubesi’ne ait 02.04.2019 keşide tarihli, …… seri numaralı çeke ait olduğunu, söz konusu çeke ilişkin olarak taraflarınca İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı dosyası ile 08.04.2019 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, icra takibine konu alacağa faiz işlemeye devam ettiğinden vekalet ücreti, masraf ve 08.04.2019 takip tarihli faiz miktarı olmak üzere alacaklarının doğma ihtimali bulunduğunu, taraflarınca Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… E. Sayılı dosyasına 27.01.2021 tarihli beyan dilekçesi ile işbu husus bildirilmişse de Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04.03.2021 tarihli duruşmasının 1 numaralı kararı ile davalı şirketin konkordato talebi kabulü ve konkordato tasdikine karar verildiğini, dava borçlunun konkordato sürecinde Mahkeme huzurundaki gerçeğe aykırı beyanına karşı ikame edildiğinden ve konu davanın arabuluculuk başvurusu zorunlu olmadığından taraflarınca arabuluculuk başvurusu yapılmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin davalı şirketten alacağının 21.972,78-TL olduğunun tespitine karar verilmesini talep dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… Esas sayısı ile açılan konkordato davasında, 25.02.2019 tarihinden başlamak üzere müvekkili şirket aleyhine 6183 sayılı yasaya göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere hangi nedene dayanırsa dayansın takip yapılamayacağına dair ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davalı şirketin ise bu karara muhalefet etmek suretiyle konkordato ilanından sonra İstanbul …… İcra Dairesinin …… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, icra takibinin iptaline ilişkin İstanbul …… İcra Hukuk Mahkemesi tarafından kabul olunmuş ….. Esas Sayılı dosya ….. Karar numarasıyla 16.09.2020 tarihinde ilgili icra takibinin iptaline hükmedildiğini, İİK konkordato hükümlerine göre toplanan alacaklılar kurulu öncesi konkordato komiser heyeti tarafından tüm alacaklıların kayıtlarının alındığını, davalı şirket yetkilisinin 12.02.2020 tarihinde 80 numaralı alacaklı olarak konkordato komiser heyetine 15.762,10-TL alacağının bulunduğunu, kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçlarını sayan İİK 294. Madde ”Tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur.” hükmü uyarınca ve tarafımızın alacaklılar kurulunda oylamaya sunulan konkordato projemizin faiz işletilmeden ödeneceği hususu belirtildiğinden beyan edilen tutarın 4.080,10 TL’lik faiz ve diğer ilaveleri ihtiva eden tutar 25.02.2020 tarihinde müvekkili tarafından reddedildiğini, kalan faizin işletilmemiş 11.682,00-TL tutarın ise kabul edildiğini, Konkordato dava dosyasının 04.03.2021 tarihinde mahkemenin İİK 305. Madde hükümlerine göre konkordato tasdikinin tüm şartları sağladığını, konkordato tasdikinden itibaren 6 ayı ödemesiz süreden sonra 2 yılda üç aylık taksitler halinde faizsiz olarak ödenmesini, İİK. 306. Madde uyarınca konkordato talebinin kabulü ve tasdikine karar verildiğini, davacının alacak tutarını konkordato komiserliğine farklı, mahkememize farklı, icra takibine farklı beyan edip kendi hataları nedeniyle bu davayı açtığını, bunun yanında hem tedbir kararına muhalefet etmek suretiyle icra takibi başlatıldığını, hem de konkordato kurumuna, İİK kanununa ve alacaklılar arası eşitliğe aykırı olarak faiz talep ettiğini, bu nedenlerle alacak tutarının ne kadar olduğunun tespitinin sağlanmasını, davacının basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini ve alacak tutarını doğru beyan edemediği hususlarının nazara alınarak vekalet ücreti ve dava masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına; 7155 Sayılı Kanun ile 6102 TTK.’nın 5. Maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/a maddesi uyarınca bu kanunun 4. Maddesinde belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın alacak ve tazminatları hakkında dava açılmadan önce arabuluculağa başvurmuş olması dava şartıdır. Belirtilen kanunun 23. Maddesi ile 6325 Sayılı Kanunun eklenen 18a/2. Madde de ise arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması durumunda bir işlem yapılmaksızın usulden reddine karar verilir düzenlemesi bulunmaktadır.
Davanın 02/04/2021 tarihinde açıldığı, dava açıldığı tarih itibari ile arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu buna rağmen davacı tarafça belirtilen yükümlülüğünün yerine getirilmeden davanın açılmış olduğu, tarafların arabulucu prosedürü içerisinde bir miktar paradan kaynaklanan olumsuz durum nedeniyle anlaşma sağlanması halinde iş bu davanın açılmayacak olması olgusu karşısında ÇÖZÜME ULAŞILABİLECEK BU YOLUN DENENMEDİĞİ görüldüğünden bu durumun zorunlu arabuluculuk kapsamında kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmış, olup açılanan davanın dava şartı yokluğundan reddine ilişkin karar verilmiş; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Esas …… Karar sayılı ilamı ile kaldırılarak mahkememize gönderilmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle;”Dava konusunun davalı şirketin Konkordato sürecinde, davacının alacak miktarını 15.762,00TL olarak kaydettirdiği, davalı şirketin alacağın 11.682,00 TL’sini kabul ettiği ve çekişmeli hale gelen4.080,10 TL alacağın talebinden ibaret olduğu Davacı yan tarafından yapılan alacağın talebi doğrultusunda 02.04.2021 tarihinde T.C.Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi …… E. sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği, Davacı şirketin, 2019-2020 yılına ait Yevmiye defterinin 6102 sayılı yeni TTK. Mad. 64hükmü uyarınca açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, 2019 yılına ait Defter-i Kebir ve Envanter defterlerinin incelemeye sunulmadığı, Yevmiye defterinin 6102 sayılı yeni TTK. Mad. 64/3 hükmüne göre bulunması gereken kapanış (görüldü) tasdikinin 2019 yılı defterinde mevcut olduğu, 2020 yılı kapanışının tarafımıza sunulmadığı, davacı yanın 2019-2020 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TIK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygunluğunun takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Davalının 2018-2019-2020 yılında E-Defter sistemine tabi olduğu, davalının 2018-2019-2020 yılı Envanter defteri açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davalı şirketin 21.02.2019 tarihinde Konkordato sürecine girdiği ve davacının 80 numaralı sıra cetveli ile 15.762,10 TL alacak kaydı yaptırdığı, Davalı şirketin 11.682,00 TL ödemeyi davacı şirkete 11.02.2019 tarihinde ödediği ve bu ödeminin mahsup edilmiş hali ile kendi ticari defterlerine göre davacı şirkete 21.02.2019 tarihi itibari ile 12.910,54 TL borçlu olduğu, Davacının cari hesap kaydına göre 21.02.2019 Konkordato karar tarihi itibari ile davalı yandan 12.910,54 TL alacaklı olduğu, 26.12.2018 tarihinde davacıya düzenlenen ve davacı kayıtlarına göre karşılıksız çıkan 27/02/2019 vadeli 3072711 nolu çek için 9.062,24 TL tutarında borç kaydı yaptığı ve taraflar arasında 9.062,24 TL fark olduğu, ilgili çekin ödenmediğinin tespiti durumunda davacı şirketin 21.02.2019 Konkordato karar tarihi itibari ile davalı yandan 21.972,78 TL alacaklı olacağı…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Davacı tarafından davalıya düzenlenen faturalara, davalının yasal süre içerisinde yapmış olduğu itiraz bulunmamaktadır. Her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmakla defterler hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen hükme esas almaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile de davacının 21.972,78 TL alacaklı olduğu ispatlanmıştır. Davacının sehven eksik bildirdiği tutardan kalan ve dava değeri olan tutarın 10.290,78 TL olduğu ancak taraflar arasında çekle ödeme yapıldığının anlaşıldığı, bankadan gelen cevabi yazıda ibraz edilen çek hakkında banka tarafından 2.030,00 TL ödeme yapıldığı kalan kısmın karşılıksız olduğu anlaşılmakla bu tutar mahsup edilerek davacının talep edebileceği miktarın 8.260,78 TL olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı …… İnşaat ve Zemin Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin davalı ….. İnşaat ve Yapı Teknolojileri Limited Şirketi’nden 8.260,78 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu tutarın Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi ….. Esas, …… Karar sayısı ile tasdik edilen konkordato ödeme planı kapsamında tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın kısmen KABULÜ ile; davacı ….. İnşaat ve Zemin Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin davalı …… İnşaat ve Yapı Teknolojileri Limited Şirketi’nden 8.260,78 TL alacaklı olduğunun TESPİTİ ile bu tutarın Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi …… Esas, …… Karar sayısı ile tasdik edilen konkordato ödeme planı kapsamında tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 623,17-TL ilam harcından peşin alınan 175,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 447,42-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-)Davacı tarafından sarf edilen 59,30-TL Başvuru Harcı, 175,75 TL Peşin Harç, olmak üzere toplam 235,05-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından sarf edilen 800,00-TL bilirkişi ücreti, 114,00-TL posta masrafı, olmak üzere toplam 914,00-TL den kabul red oranına göre hesaplanan 810,26-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
5-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.122,80-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.167,98-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-)HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair tarafların yüzüne karşı; alacak miktarı kesinlik sınırının altında kaldığından HMK 362. maddesi uyarınca KESİN olarak verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 06/02/2023
Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.