Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/11 E. 2021/691 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/11 Esas
KARAR NO : 2021/691

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2021
KARAR TARİHİ : 21/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilli şirket ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkili şirketin davalıdan olan 34.196,94-€ (Euro) alacağını tahsil edemeyince müvekkili şirket adına Bakırköy ….lcra Müdürlüğü’ nün ………. Esas no’lu dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçlu/davalının icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinin ekinde sunduğu e-posta yazışmasının ibra niteliğinde olduğunu iddia etmişse de söz konusu e-postanın firma yeikilisine ait olmadığını, e-posta içeriğini de hiçbir surette kabul etmelerinin mümkün olmadığını, tacirler arasında hesap mutabakatının ne surette olacağının açık olduğunu, müvekkil firmanın icra takibini başlattığını öğrenen davalı firmanın eski aylara ait 04/11/2020 tarihinde düzenlenen 29/10/2020 tarih ve ………. 114 sıra nolu ve 31/10/2020 tarih ve ……… sıra nolu 12.902,40-€(Euro) tutarındaki faturaları müvekkili firmaya 05/11/2020 tarihinde e-fatura olarak gönderdiğini, söz konusu faturaların müvekkili tarafından kabul edilmeyerek Bakırköy ….Noterliği’ nin 10/11/2020 tarih ve ……../796 yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek davalıya iade/tebliğ edildiğini, açıklanan nedenlerle; haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı yanın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı tarafından davaya cevap dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra takibine konu faturalar karşılığında davacı şirketin cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı, mail yazışmasının ibra olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, alacak ve borç durumunun tespitine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ………. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, Davacı tarafından davalı aleyhine 34.196,94 Euro asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.

Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporuyla davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının cari hesap alacağının bulunduğu, alacak miktarının 225.732,51 TL olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi incelemesi için sunulan davacı tarafın defterlerinin incelenmesinin süresinde olduğu, davalı tarafça defter ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı şirkete hitaben düzenlenen satış faturalarının Gelir İdaresi Başkanlığına 2019 yılı BS(Satış Faturaları Bildirimi)Beyanı ile bildirimlerinin 570.638,00-TL olarak yapıldığı, aynı yıl davalı tarafından yapılan BA(Alış Faturaları Bildirimi) beyanı ile davacıdan yapılan alışlara ilişkin faturalar toplamının KDV hariç 570.638,00-TL olarak bildirildiği, davacının satışı ve davalının alışı şeklinde faturalarının birbirini doğruladığı, ancak 2020 yılında davalı şirket tarafından “iade faturası” olarak düzenlendiği anlaşılan iki(2) adet faturadan oluşan 221.109,00-TL’lik bildirimin davalı şirket tarafından yapıldığı, davacı tarafından bu faturaların kabul edilmemiş olması sebebi ile davacı kayıtlarında bu faturaların olmadığı, bu nedenle davacı şirket tarafından, davalı şirketten olan alacağa mahsup edilmediği, anlaşılmıştır.
Dilekçe ekinde “mutabakat yazısı” olarak sunulan e-posta” çıktısının incelemesinde, mutabakat yazısı usul ve esaslarına göre düzenlenmemiş olması yanı sıra, mutabakat olarak yapıldığı ileri sürülen e-posta yazışmasında adı geçenin davacı şirketten çalıştığı süre ve pozisyonu itibariyle mutabakat yapmaya ilişkin yetkisi ve taraflar arasındaki borç/alacak ilişkisini bilebilecek durumda olamayacağı değerlendirilmiştir.
Davalı tarafından borca itiraz dilekçesi içeriğinde; “…daha önceki bir alışveriş nedeni ile bozuk çıkan mallara ilişkin 5.000,00-€’ lık iade ve indirim tutarının dahil edilmediğini, tüm bu bozuk mala ilişkin alacaklı firmaya karşılıklı anlaşma neticesinde 31/10/2020 tarihinde iade faturası kesildiği…” belirtilmiş olmasına karşın, taraflar arasında bozuk mallara ilişkin herhangi bir mutabakatın olmadığı, bozuk olduğu ileri sürülen mallarla ilgili olarak davalı şirket tarafından usulüne uygun şekilde “ayıp ihbarında” bulunulmadığı gibi, davalı tarafından düzenlenen 31/10/2020 tarihli “iade faturalarının” davacı şirketin cari hesap alacağı nedeni ile yapmış olduğu 15/10/2020 tarihli icra takibininden sonra olduğu ve bu iade faturalarının davacı şirket tarafından kabul edilmeyerek Bakırköy …..Noterliği’ nin 10/11/2020 tarih ve ……… yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek davalıya iade/tebliğ edildiği, dikkate alındığında, davalının iade faturalarının, borcundan mahsup edilmeyeceği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl alacağın 225.732,51 TL olduğu, her ne kadar bilirkişi raporunda bu bedelin 38.372,26 Euroya denk geldiği belirtilmişse de kur hesabında hata yapıldığı anlaşılmakla takip tarihindeki döviz kuruna göre yapılan hesaplama sonucu bu bedelin 24.344,56 Euroya isabet ettiği değerlendirilmiştir. Gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile alacak miktarının alınan bilirkişi raporuyla yargılama sonucunda tespit edilmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bakırköy …..İcra Müdürlüğü’nün …………. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 24.344,56 Euro asıl alacak üzerinden İPTALİNE, 24.344,56 Euro asıl alacak yönünden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca 1 yıl vadeli Euro cinsi mevduatlara uygulanan en yüksek mevduat faizi uygulanarak DEVAMINA,
2-Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 15.179,16TL ilam harcından peşin alınan 3.713,37TL harcın mahsubu ile bakiye 11.465,79TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 59,30TL Başvuru Harcı, 3.713,37TL Peşin Harç olmak üzere toplam 3.772,67TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 943,50TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 376,40TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 800,00TL bilirkişi ücreti, 33,00TL posta masrafı olmak üzere toplam 833,00TL den kabul red oranına göre hesaplanan 595,46TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 24.004,70TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021

Katip ………
¸e-imzalıdır

.
Hakim ……..
¸e-imzalıdır