Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1084 E. 2021/979 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1084 Esas
KARAR NO : 2021/979

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 26/10/2015
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 27.10.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; …… Belediyesinin ……. Kooperatifleri Birliği’ne ,,,….. , ….. ada, …. parsel sayılı taşınmazı tahsis ettiğini, …… Konut Yapı Kooperatifleri birliğinin de kendisine tahsis edilen bu taşınmazı üyesi olan …….Yapı Kooperatifine konut ve işyeri yapmak üzere tahsis ederek vermiş ve bedelini de bu kooperatiften aldığını, davalı ……. Yapı Kooperatifi bu taşınmazı üzerinde inşaa edilecek konut ve işyerlerini kendisi yapmayarak kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile …… Ürünleri Pazarlama San ve Tic. Ltd. Şti’ne yaptırdığını, davalı …… ile …… arasında yapılan sözleşme ve ek protokol gereğince inşaa edilecek …. adet bağımsız bölümde davalı kooperatife düşen bağımsız bölümlerin satılması, kooperatife üye kaydedilmesi konusunda ……’ya yetki verildiğini, ……’nın bu daireleri bu sözleşmeye dayanarak inşaata başladığını, inşaatı bitirdiğini ve kooperatife üye bulup kaydettiğini ve daireleri hak sahiplerine teslim ettiğini, müvekkilinin söz konusu daireyi 23.10.2000 tarihinde 12.708.000.000 TL karşılığı davalılar …… ve …… Otomotiv ve Pazarlama’A.Ş. İsimli şirketlerden satın almış ve bedelini bu şirketlere ödediğini,a müvekkilinin söz konusu bağımsız bölümü tasarrufu altından bulundurduğunu ve bu yerde ikamet etmeye başladığını ve 2005 tarihinde evlenmesi üzerine söz konusu daireyi müvekkili tarafından kira sözleşmesi ile kiraya verdiğini, 08.02.2001 tarihli sözleşme esnasında müvekkiline altı ay içinde tapuda kat mülkiyeti tesisi edildiğini, kat irtifakı tapusu verileceğinin belirtildiğini, müvekkili adına tahsisi edilen ……. Sitesi A-02 Blok ……. (kat irtifakı tesis edilip tapu kayıtları çıktığında 52) sayılı dairenin satıcı …… tarafından alıcı …ye devredildiğine ilişkin sözleşme ve imza sirkülerinin de müvekkiline verildiğini, müvekkilinin altı ay geçtikten sonra tapusunu istediğinde tapu kaydının halen …… Belediyesi adında olmasına rağmen ……. hakkında Bağcılar Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kara paranın aklanmasının önlenmesi yasası çerçevesinde ihtiyati tedbir konulduğunu bu sebeple bu tedbir ilgili mahkemece kaldırılana kadar tapu devrinin mümkün olmadığının belirtildiğini ve müvekkilinin …….Yapı Kooperatifi yöneticisi tarafından bizzat götürülerek belediye yetkilileri ile görüştürüldüğünü, müvekkilinin ödemelerini tamamlaması halinde ileride belediyece direkt olarak kendisine tapu devri sağlanacağının belirtildiğini, müvekkilinin tapunun kendisine devrinin yapılmasını beklerken tapuda malik görülen …… Konut Yapı Kooperatifleri birliği yöneticilerinin müvekkiline önce devir için gereken belgeleri hazırlamasını istediğini, ayrıca 24.000 TL miktarından çevre düzenleme, alt yapı ve Emlak vergileri(müvekkili tarafından daha önce ödenmiş olmasına rağmen) ödemeleri içinde para talep edilerek devrin yapılacağının belirtildiğini, müvekkilinin davalı kooperatif birliğinin istediği evrak ve parayı temin ederek kendilerine başvurduğunda ise bu defa …… tarafından kendisine tapu kaydının verilmesinin engellendiğini, bu sebeple yasal yollardan hakkını aramaya çalıştığını, davalıların iş ve eylem birliği halinde hareket ederek müvekkilinin satın aldığı, tasarruf ettiği ve kendisine teslim edilerek şimdiye kadar kat maliki olarak toplantılarına iştirak ettiği davalı kooperatif ve …… yetkililerinin hakkın kötüye kullanılması teşkil eden iş ve eylemleri neticesinde zarara uğratıldığını belirtmiş olup, davalılardan …… Konut Yapı Kooperatifler Birliği adına tapuda kayıtlı olan ve diğer davalı …….Yapı Kooperatifine tahsis edilen İstanbul ili, Beylikdüzü ilçesi ….. ada,…… nolu parselde kain eski …… şimdiki ….. nolu bağımsız bölümdeki davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline, teminatsız veya mahkemece uygun görülecek banka teminat mektubu ile temin edilmiş teminat karşılığı dava konusu taşınmazın 3. Kişilere devrinin engellenmesi açısından tapu kaydına satılamaz devredilemez şerhini içerir ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, bu talebin reddi halinde terditli olarak fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalıların dava konusu dairenin bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenecek (dava açıldığı tarihteki tahmini) piyasa rayici olan 250.000 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ……. Kooperatifleri Birligi’nin 16.12.2015 tarihli cevap dilekçesi özetle; Dava konusu meskenin üzerinde yer aldığı ….. ada, …… parsel sayılı taşınmazın müvekkili tarafından birlik ortağı olan …… Kooperatifi’ne tahsis edildiğini, dava konusu taşınmaz arsasını, sözü geçen kooperatife tahsis eden ……. konut yapı Kooperatifleri Birliği’nin bu taşınmazın tahsis işleminden dolayı, alt yapı katılım payı ve aidat giderleri nedeniyle, sözü geçen kooperatiften, genel kurulun yapıldığı tarih itibariyle 11.084.454,00 TL tutarında alacağı olduğunu, yüklenici sıfatı ile söz geçen firmanın bu taahhüdünü yerine getirmediğini, buna rağmen sözleşmeye göre kendisine bırakılan daireleri,3. Şahıslara haricen sattığını, davacının da bu şekilde daire satın alanlardan biri olduğunu, Gerek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı, gerekse yerleşik daire kararları kapsamında, davacının birliğe olan borç ödenmedikçe tapu talep etme hakkı doğmamış durumda olduğunu, ayrıca birlik alacağının, taşınmazın aynı ile ilgili olduğundan ve ….. Yapı Kooperatifi ile yapılan sözleşmeye ve alınan taahhütlere göre bu paranın, birliğe ödenmesi kabul edildiğinden ve yine …… Yapı Kooperatifi ile yüklenici …… Ürünleri ve Pazarlama Ltd. Şti. arasında yapılan Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine göre bu ödemelerin, yüklenici tarafından yerine getirileceği kabul edildiğinden, esas itibari ile Birlik alacağının tamamı olan 11.084.454,00 TL’nin bir bütün olarak ödenmesi zorunluluğu olduğunu, birliğince hak sahiplerinin haklarını elde edebilmelerini kolaylaştırmak amacı ile, Genel Kurulunda aldığı bir karar ile hak sahipleri lehine iyileştirme düzenlemesi yapıldığını ve hak sahiplerinden her birinin sahibi bulunduğu meskene isabet eden katılım ve aidat bedelini ödemesi halinde ilk etapta, tapu kaydının ilgili kooperatif adına devri hakkında, yönetim kurulana yetki verildiğini, bu karar kapsamında, yönetim tarafından her bir meskene isabet eden borç tutarı tespit edilerek, ilgili kooperatife bildirildiğini, bu tapuların, kendilerince alt yapı katılım payları ödenmiş olsa bile, talepte bulunan 3.şahsa değil, öncelikle akitleri olan kooperatife devredildiğini, kooperatifin aynı usulle, yüklenicisine devir yaptığını, o da kendi müşterisine devir işlemini gerçekleştirdiğini, alt yapı katılım payı ve aidat alacağının 01.11.2015 tarihi itibariyle 49 tahsis no.lu taşınmaz için 25.093,70 TL olduğunu, davacı tarafından birliğe ödenmesi gerektiğini, davanın reddi halinde yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …… Kart vekilinin bila tarihli cevap dilekçesi özetle; Huzurdaki dava ile müvekkilinden talep edilen hak ve alacakların Borçlar Kanunu uyarınca zamanaşımına uğramış olduğundan davacının tüm taleplerine yönelik olarak zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davada her ne kadar …… A.Ş. ayrı taraf olarak gösterilmiş ise de bu tüzel kişiliğin müvekkili …… Kart Pazarlama A.Ş. ile birleşmiş olduğu, tüzel kişiliği kalmadığını, müvekkilinin …… Ürünleri Üretim ve Pazarlama Ltd. Şti.’den dava konusu daireyi 28.01.2000 tarihinde satın aldığını, bedelini sözleşme şartları dairesinde ödediğini, sözleşme ile satıcının müvekkiline altı ay içerisinde tapu işlemlerini gerçekleştireceğini taahhüt ettiğini, müvekkilinin satın aldığı dairelerden davaya konu olan daireyi davacı sattığını bedelini taksitler halinde davacıdan tahsil ettiğini, bu sırada sözleşme ile beraber taşınmazı davacıya teslim ettiğini, ancak tapu için tarih taahhüdünde bulunulmadığını, müvekkili ile diğer davalı arasında akdedilen satım sözleşmesini ibraz ile yetindiğini, davacıya tapu devri yapılamadığı için dairenin rayiç bedelinden çok daha az bir bedelle satışını gerçekleştirdiğini, davacının daireyi tapu devri olmadan aldığını bildiğini ve bu durumu kabul ederek satın almaya gerçekleştirdiğini, satım bedelinin de bu nispette düşük olarak belirlendiğini, geçen sürede davacı tarafında zikrettiği üzere davalı …… Grubunun yaşadığı olumsuzluklar nedeniyle tapu devrinin mümkün olmadığını, ancak davacının dairesindeki kullanım ve tasarruf hakimiyetinin sorunsuz devam ettiğini, davacının bu süreç içerisinde müvekkiline hiçbir ihtarname vs. bildirimde de bulunmadığını, davacının karşılaştığı bu durumdan dava ile haberdar olduğunu, dava konusu eylemden dolayı müvekkilinin kusuru olmadığı gibi davacı tarafça müvekkiline zamanaşımı sürelerinde ihbarda ve ihtarda da bulunulmadığından müvekkiline herhangi bir sorumluluk yükletilmesinin kanun hükümleri uyarınca mümkün olmadığını, davacının davasının diğer davalılar nezdindeki haklılığı ise tartışmasız olduğunu, bu hususta davacının tapu tescil talebinin muhatabının da halihazırdaki tapu sahipleri olduğunu müvekkilinin olmadığını belirtmiş olup, haksız hukuka aykırı davanın evvela müvekkili yönünden zamanaşımı nedeniyle usulden reddine, davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Tasfiye Halinde …..Yapı Koop, vekilinin 28.12.2015 tarihli cevap dilekçesinde; Davacı ve haklarını devraldığını iddia ettiği kişilerin müvekkili kooperatifin üyesi olmadığını, bu doğrultuda Kooperatif ortağı olmayan birisinin üyeymiş gibi üyelikten kaynaklanan haklarının mevcut olduğu gerekçesiyle kooperatife dava açmasının da mümkün olmadığını, dairenin davacı tarafından kullanılıyor olmasının, vergiler ve diğer ödemelerin yapılıyor olmasının davanın haklılığına delalet etmediğini, sonuç itibariyle davacının ve haklarını devraldığını iddia ettiği kişilerin müvekkili kooperatifle doğrudan hukuki bir ilişkisinin bulunmadığını, bu nedenle müvekkili kooperatif aleyhine tapu iptal davası açmasının şartlarının oluşmadığını, davacının ancak haklarını devraldığını iddia ettiği kişilere karşı sözleşmeye aykırılık nedeniyle tazminat talebinde bulunmasının mümkün olduğunu, davanın tapu iptal ve tescil talebinin hem tapulu taşınmazların devrine ilişkin şekil şartlarına hem de ayni ve şahsi hakkın kime karşı ileri sürülebileceğini düzenleyen hukuk kurallarına aykırı olduğunu belirtmiş olup, öncelikle tedbir kararının kaldırılması ile kesin tespitlere dayanmayan ve faraziyeler üzerinden zorlama değerlendirmeler ile Kooperatifler Hukukunun usul ve esasları ile yasal düzenlemeleri, üyelik hak ve yükümlülükleri de nazara alınmadan, ileri sürülen iddialara dayanan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …… Ürünleri Üretim ve Paz. Ltd. Sti vekilinin 11.03.2016 tarihli cevap dilekçesinde; Dava konusu taşınmazın bulunduğu arsanın, davalılardan …… Yapı Kooperatifleri Birliği ile ….. Belediyesi) arasında imzalanan 03.12.1994 protokol ile birliğe tahsis olunduğunu, Birlik tarafından da arsanın diğer davalı ……. Yapı Kooperatifı’ne tahsis edildiğini, bu davalının Kooperatif ile müvekkili arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki olan protokol ile dava konusu dairelerin bulunduğu sitenin kat karşılığı inşası verildiğini ve müvekkili tarafından da sözleşmeye ve ek protokole uygun biçimde site inşası tamamlanarak kooperatife teslim edildiğini, bu sözleşme ve ek protokol gereğince sitede yer alan bir kısım dairelerin mülkiyet hakkının müvekkili şirkete bırakıldığını, birtakım hukuki ve fiili imkansızlıklar ve dava dışı ………. ile yaşanan ihtilaflar neticesinde bu taşınmazların mülkiyetlerinin intikalinin henüz gerçekleşmediğini, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle davalı …… adına kayıtlı olduğunu, davanın muhattabınm kooperatifler birliği ve diğer davalı şirketler olduğunu, müvekkilinin davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, davanın zamanaşımı sebebiyle reddi gerektiğini, dava konusu dairenin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği müvekkiline verilen dairelerden biri olduğunu, diğer davalı şirketlerin ve davacının bu daire üzerinde hakkı olmadığını, ne tapuda yapılmış bir sözleşme ne de taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin olmadığını, böyle bir durumda ancak tarafların verdiklerini geri isteyebileceklerini, bir an için taraflar arasında geçerli bir satış vaadi sözleşmesinin var olduğu, davacının halef sıfatıyla bu sözleşmeye dayanarak hak talep edebileceği ve müvekkiline husumet yönetilmesinin mümkün olduğunun düşünülse dahi, bu tür sözleşmeler için mevcut zamanaşımı süresinin de dolduğunu, davacının tapunun adına tescili talebinin bu nedenle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının açtığı davanın hiçbir hukuki dayanağının olmadığını belirtmiş olup, huzurdaki davanın öncelikle pasif husumet yokluğu nedeniyle, bunun uygun bulunmaması durumunda zamanaşımı sebebiyle, bu taleplerinin de kabul edilmemesi halinde ise haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava tapu iptali ve tesçili davasıdır. Davacı taraf Barter sözleşmesi ile satın aldığı dairenin Kooperatif adına olan kaydının iptali ve adına tesçilini talep etmektedir.
Getirtilen tapu kaydında kaydın Davalı ….. Konut Yapı Kooperatifleri Birliğine ait olduğu görülmüş, davalı vekili 01.03.2018 tarihli dilekçesinde 31.581,83TL birlik alacağının depo edilmesi halinde davanın kabul edildiğini söylemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın birlik adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş, davalılar tarafından kararın istinaf edilmesi üzerine İBAM ….. HD’nin ….. Esas,….. Karar sayılı ilamıyla mahkememiz kararı kaldırılarak mahkememize gönderilmiş, istinaf ilamı dosya mahkememizin ….. esasına kaydedilmiştir.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında, Kanunun 83. maddesinde de, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. 6502 sayılı Kanun’un 3.maddesinde tanımlandığı üzere davacı tüketici, taraflar arasındaki ilişki konut niteliğindeki bağımsız bölümün alım- satım ilişkisi olduğundan tüketici işlemidir. Bu durumda davanın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, istinaf kaldırma kararı doğrultusunda mahkememizin görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 114/1.c ve 115 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevsizlik nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2- Görevli mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi olduğunun tespitine, HMK. 20 madde gereği süresi içerisinde kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde ve taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dava dosyasının görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde mahkemece davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına,
3-Yargılama, harç ve giderleri konusunda HMK. 331/2 madde gereğince görevli mahkemece değerlendirme yapılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra görevli mahkemeye aktarılmasına,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.14/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.