Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1082 E. 2022/289 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1082 Esas
KARAR NO : 2022/289

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvvekkili şirketin sigortalısı olan …… Merkezi ve San. Tic. A. Ş.’ne ait emtiaların, 27/10/2018 tarihinde nakliyeci sorumluluğunda …. (Çekici) /…… (Yarı Römork) plakalı araç ile yapılan nakliyat sırasında hasar meydana geldiği, yapılan taşıma sırasında sevkiyata konu malların dorsede yangın çıkması nedeniyle kırıldığı, kullanılan su ve kimyasal söndürme malzemeleri nedeniyle korozyona uğradığı, yanan malzemelerin cam yüzeylerinde korozif etki, leke bıraktığı suretiyle hasar gördüğü, tüm camların kullanılmaz hale geldiğini, sevkiyata konu malların sigortalı şirketin Gebze fabrikasında nakliye aracına tam ve eksiksiz olarak teslim edildiği, meydana gelen zarardan davalı nakliye şirketinin sorumlu olduğunu, oluşan hasarın karşılığında müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalısına 26/12/2018 tarihinde 3.856,75 Euro hasar bedeli ödendiği, müvekkili şirket tarafından ödediği tazminat bedeli için sigortalısına halef olan hasar bedelinin rücuen tahsili amacı ile davalı şirket aleyhinde İstanbul …… İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiği davalı şirketin borca itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, takibe ilişkin haksız ve dayanaksız, kötü niyetli itirazı nedeni ile davalı tarafın aleyhinde takip talebinin %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; zaman aşımı itirazında bulunduklarını, TTK 855.maddesi gereğince davaların bir yıl içerisinde açılması gerektiğini, huzurdaki davanın ise bir yıl geçtikten sonra açıldığını, dava şartı itirazlarının bulunduğunu, borçlu tarafından icra dairesinin yetkisi ile birlikte açılan davada mahkemenin yetkisine itiraz halinde mahkemece HMK117/2 maddesi gereğince dava şartı niteliğinde bulunan icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususunun öncelikle incelenmesinin gerektiğini, somut davada icra takibine yetkili olan bu yerlerin hiç birinde yapılmamış olması sebebiyle davanın özel dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davalının yerleşim yeri itibariyle, HMK 6.maddesi gereğince Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu ayrıca davacının haklarına halef olduğu dava dışı sigortalısı adresinin de Gebze Kocaeli olduğunu, B.K.89.maddesi gereğince Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu, husumet itirazlarının bulunduğunu, esasa ilişkin itiraz yönünden ise, söz konusu yangının meydana geldiği tırın ……. firmasına ait olduğunu, müvekkili şirketin iddia edilen hasar hususunda hiç bir kusurunun olmadığını, zarar ile kusur arasında illiyet bağı bulunmadığından müvekkili şirketin tazmin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, müvekkili şirketin fiili taşıyıcı ve yanan aracın maliki olmadığını ve yalnızca akdi taşıyıcı olduğunu, müvekkili şirketten kaynaklanmaya nedenlerle çıkan yangının mücbir sebep niteliğinde olduğunu, mücbir sebep nedeniyle davacının uğradığını ileri sürdüğü zarardan müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, gerçek zararın tespit edilmesi ve talep edilen tazminat miktarının sınırlı sorumluluk hükümleri kapsamında bilirkişi aracılığı ile tespit edilebileceğini ve davacının faiz talebinin haksız olduğunu belirterek, usulü itirazların kabulü ile davanın usulden reddine, davanın ……. Ltd’ye ihbar edilmesine, usuli itirazlarının kabul edilmemesi halinde ise davanın esastan reddi ile yargılama masrafları ile vekâlet ücretlerinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; “Davaya konu sevkiyatın Fransa’ya gönderilmek üzere 24/10/2018 tarihinde başladığı ve 27/10/2018 tarihinde hasar meydana geldiği, davacı … tarafından ise 20/12/2019 tarihinde icra takibi yapıldığı görülmüştür. 17/01/1972 gün 1970/2 Esas 1972/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, sigorta tazminatını ödeyen sigortacının zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı davada zamanaşımı, sigorta ettirenin aynı şahıs aleyhinde açabileceği davanın zamanaşımına tabidir ve aynı tarihte başlar. 6102 sayılı TTK 855/3. maddesi taşıyıcının bir diğer taşıyıcıya rücu etmesi ile ilgili olup sigorta şirketinin açtığı riicu davasına uygulanmaz. Yani, 6102 sayılı TTK 1472, maddesi gereğince yasal halefiyct hakkına sahip olan davacı, selefi bulunduğu kişi davayı hangi zamanaşımı süresi içinde açması gerekiyorsa davayı o süre içinde açması gerekir. Bu durumda, TTK 855/2. maddesi gereğince eşyanın teslim tarihinden, eşya tamamen zayi olmuş ise eşyanın teslimi gereken tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi bulunmakta olup hasar ve takip tarihleri dikkate alındığında zamanaşımının dolduğu değerlendirilmiştir.” gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen hüküm İBAM ……. HD.’nin …….. Esas ve …….. Karar sayılı ilamıyla; “Somut olayda davalının özen yükümlüğünü ihlalden doğan hareketinin bilerek kötü hareket olarak kabulü mümkün olmadığından 1 yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir. Yine tam hasar nedeniyle teslim gerçekleşmediğinden ve dava dışı sigortalı gönderen ile davalı arasında teslim tarihi kararlaştırılmadığından zamanaşımının CMK m.32/1-b maddesi uyarınca yükün taşıyıcı tarafından teslim alınmasından 60 gün sonra başlayacağı kabul edilmelidir. Bu durumda hasarın meydana geldiği 27/10/2018 tarihine 60 günlük sürenin eklenmesi ile 1 yıllık zamanaşımı süresinin 27/12/2019 tarihinde dolacağı, icra takibinin ise 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde 19/12/2020 tarihinde başlatıldığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan davacının sigortalısı dava dışı …… Merkezi …A.Ş. tarafından zararın tazmini için davalıya noter kanalı ile 09/11/2018 tarihinde yazılı başvuruda bulunulmuştur. CMR m.32/2 uyarınca yazılı istemin, yazılı bir cevap verilinceye kadar zamanaşımını durduracağı da dikkate alındığında icra takibinin başlatıldığı ve davanın açıldığı tarih itibariyle zamanaşımı süresi henüz dolmadığından mahkemece davanın zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesiyle kaldırılarak işbu esas sırasına kaydedilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK 67 madde uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacının sigortalısına ait emtiaların taşınması sırasında meydana gelen yangın nedeniyle emtiaların zarara uğrayıp uğramadığı, kusurun kime ait olduğu, halefiyet gereği ödenen bedelin davalıdan istenip istenemeyeceği ve zarar miktarı ile zamanaşımının dolup dolmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında taşıma sözleşmesi ihtilafsızdır. Ancak davalı yan taşımada yangın meydana gelen aracın dava dışı ……. firmasına ait olduğu yönünde itiraz etmekte ise de; CMR ve TTK. hükümlerinde taşıyıcı kural olarak akden üstlenen taşıyıcı ve fiilen taşımada zarar meydana gelen taşıyıcı olmak üzere her ikisinin de sorumlu olacağını düzenlemektedir. Bu yönü ile meydana gelen yangın davalının akdi üstlenmesi içinde değerlendirilmektedir.
İhtilaf, meydana gelen ‘‘araçta yangın” kaynaklı zarardan davalının taşıyıcı sıfatı ile sorumlu olup olmadığı, davacının davalıya karşı rücuen tazminat talep edip edemeyeceği ve tazminat miktarı ile davalının iddia ettiği yetki ve zamanaşımı gibi itirazlar hususlarındadır.
Davalı tarafından Türkiye’den Fransa’ya uluslararası karayolu ile taşıması üstlenilen parsiyel yükün araca yüklenmesini takiben araçta yangın çıkması sebebiyle meydana gelen zarar, CMR m.17/1 kapsamında taşıyıcının sorumluluğu sürecinde meydana gelmiş zarardır. Zira somut olayda CMR hükümlerine göre sorumluluk ve tazminat hesaplaması yapılması gerekmektedir. Davalı, davaya cevap dilekçesinde akdi taşıyıcı olduğunu beyan etmektedir.
CMR’nin kapsamı 1. maddede belirtilmiştir. Buna göre, “bu sözleşme, Sözleşmede belirtildiği gibi yükleme yeri ve teslim yeri için belirlenen yerin en az biri akit ülke olan iki ayrı ülkede olması halinde, tarafların ikametgahı ve milliyetine bakılmaksızın ücret karşılığında, yüklerin taşıt ile karadan taşınmasına ait her mukaveleye uygulanacaktır”. CMR’nin kapsamını belirleyen hükümde bir taşıma ilişkisinde CMR hükümlerini uygulanabilmesi için, yükleme veya teslim yerlerinin farklı ülkelerde bulunması ve bu yerlerden en az birinin CMR’ye taraf ülke olması yeterli ve gereklidir. Tarafların ikamet ettikleri yer veya milliyetleri önemli değildir. Bu sebeple aynı ülke vatandaşları veya aynı ülkede ikamet eden taraflar arasında akdedilen bir taşıma sözleşmesinin de CMR kapsamına girmesi mümkündür.
Orient Sigorta A,Ş yaptığı ödeme uyarınca TTK 1472 madde gereğince sigortalısının haklarına halef olmuştur.
Zarar miktarının tespiti açısından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup davacı ödemesi miktarının CMR m. 25 ve m. 23 hükümlerine uygun olarak hesaplanan ve davacı saigortacı tarafından 26/12/2018 tarihinde ödenen 3.856,75 Euro miktarında zarara işaret ettiği, CMR m. 27 gereği hesaplanan 221,37 Euro faiz ile davacının asıl alacak miktarını takip ve dava konusu yapmasının somut olay ve dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilmiştir.
HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Buna göre; dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ayrıca, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının İstanbul …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 3.856,75Euro asıl alacak ve 221,37Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.078,12‬Euro üzerinden İPTALİNE, asıl alacak yönünden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca 1 yıl vadeli Euro cinsi mevduatlara uygulanan en yüksek mevduat faizi uygulanarak DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 5.373,98TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.835,48TL ilam harcından peşin alınan 516,97TL harcın mahsubu ile bakiye 1.318,51TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 54,40TL Başvuru Harcı, 516,97TL Peşin Harç olmak üzere toplam 571,37TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.171,67 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 148,32TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 1.600,00TL bilirkişi ücreti, 98,00TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.698,00TL’den kabul red oranına göre hesaplanan 1.507,19TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır