Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1078 E. 2022/1170 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1078 Esas
KARAR NO : 2022/1170

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/12/2021
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;“…… pizza, sandviç vb. unlu mamülleri tüketiciye hazır hale getirerek bu ürünlerin tüketici ile buluşmasını sağlayan müvekkili …’in davalıya da bu ürünleri sattığını, ancak davalının söz konusu ürünlere ilişkin bir kısım ödemeler yaptığı halde, kalan tutarı ödemediğini, müvekkili ile davalının şifahi görüşmelerinde, davalı tarafından ödemelerin yapıldığı iddia edilmişse de, bu ödemelerin kime yapıldığı ve hangi ürüne ilişkin yapıldığının tespit edilemediğini, müvekkilin banka hesaplarında davalıya ati herhangi bir kayıt bulunamadığını, sonuç olarak davalının bu iddiası ile haksız bir şekilde ödemelerden kaçınma yoluna gidildiğini, arabuluculuk görüşmelerinden de olumlu sonuç alınamadığını, açıklanan nedenlerle; “…davanın kabulüne, 500,00-TL’ nin dava tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiz birlikte davalıdan tahsiline, yargılama harç ve giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği…” görülmüştür.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Taraflar arasında 2016 yılına dayanan ticari ilişki kapsamında; davacı işletmenin 781,67-TL olan 2016 yılı sonu bakiyesinin, 2017 yılına devrettiği, 2017 yılı ticari ilişkisi kapsamında 2017 yılı sonu itibariyle borç bakiyesinin 2.591,69-TL olduğu, 2017 yılından devreden davacı işletme alacak bakiyesi 2.591,69-tl üzerine, 2018 yılında davacı işletme tarafından, davalıya hitaben 3.102,26-tl’lik ticari emtia satış faturası düzenlenerek davalı tarafın toplam 5.693,95-tl tutarında borçlandırıldığı, davalı tarafından 2018 yılında, borç bakiyesine hiçbir ödeme yapılmadığı, borç bakiyesinin 10/05/2018 itibariyle 5.693,95-TL olduğu ve 31/12/2018 tarihi itibariyle kapatılan 2018 kayıtlarında borç bakiyesinin 2019 yılına devrettiği, davacı işletmenin incelenen ticari defter kayıtları içeriğinden, davalıdan 5.693,95-tl alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Tarafların 2018 yılına ait ba-bs formlarının karşılaştırmalı analizinde ilgili dönem faturaları tek tek 5.000,00-TL beyan sınırının altında olduğundan, BA-BS beyanına konu edilmediği, taraflar arasında 2016 yılından, 2018 yılına kadar süre gelen ticari ilişki olduğu, davacının alacak tutarının önemli kısmının önceki yıllardan geldiği, fatura içeriği teslimat bilgileri ile fatura içeriği ticari emtianın davalıya teslimine ilişkin belgeler dikkate alındığında, fatura içeriği ticari emtianın davalı tarafa teslim edildiği, davalının sürekli olarak, davacı nezdindeki hesap bakiyesine ödeme yaptığı ancak 2018 yılından itibaren ödeme yapmaması nedeniyle cari hesap bakiyesi şeklinde borç bakiyesi oluştuğu, davalının 5.693,95-TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Mevcut olayımızda davalının kendisine verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini sunmadığı, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmakla davacı defterleri hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; alacağın 5.693,95 TL olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 5.693,95TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 388,95TL ilam harcından peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 329,65TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Arabuluculuk Asgari Ücret tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 211,35TL posta masrafı, 59,30TL başvuru harcı, 59,30TL peşin harç olmak üzere toplam 1.329,95TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.693,95TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır