Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1037 E. 2022/1161 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1037 Esas
KARAR NO : 2022/1161

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2019
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili nezdinde sigortalı …… plakalı araç sürücüsünün, 22/06/2017 tarihinde yaptığı tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasında, araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, kazada oluşan zarar nedeniyle 37.906,08 TL zararın müvekkili tarafından zarar görene ödendiğini, oluşan zarardan davalının işleten sıfatıyla sorumlu olduğunu, rücuen tazminat alacağı için İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, takipten sonra davalının itiraz ettiğini, haksız yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, olayın oluş şekline ilişkin beyanı doğru olmadığını, Dava dilekçesinde “yükün çıkıntı olması sebebiyle gişelere çarpmış ve akabinde beton bariyerlere çarparak durabilmiştir” şeklindeki iddianın gerçekle bir ilgisi yoktur. Kazanın sebebi yükün çıkıntı olmasından kaynaklanmadığını, kazanın sebebi şoförün bir anlık dikkatsizliği nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın önce beton bariyere çarpması ve çarpmanın etkisiyle araçta bulunan kereste malzemesinin sarkarak OGS Gişesine ve güvenlik kamerasına çarpması şeklinde meydana geldiğini, Kaza Tespit Tutanağında aracın, beton bariyerleri geçerken bariyerin son kısmına çarptığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya sigorta alanında ve makine mühendisi bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda özetle; ”22.06.2017 tarihi saat 13:16’da ….. Bakım İşletme Şefliğine bağlı Avcılar Ücret Toplama İstasyonu 35 nolu OGS giriş gişesinden geçiş yapmakta olan …… plakalı araç, çıkışı esnasında güvenlik kamera sistemlerine ve OGS sistemlerine zarar vermiş olup gişelerde meydana gelen toplam hasarın 37.574 TL olduğu, …… plaka sayılı aracın azami yüklü ağırlığı 25.000 kg olup, dosya kapsamında aracın kaza anındaki fiili yüklü miktarına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge yoktur. Ancak olayın oluş şekli göz önüne alındığında kazanın istiap haddi ile ilgisinin olmadığı, kaza olayının meydana gelmesinin temel sebebinin kamyondaki yüklü kerestenin çıkıntı olması nedeniyle gişelere takılması nedeniyle meydana geldiği anlaşılmakta olup sürücü …’e atfı kabil kusur olmadığı ancak kazanın hatalı yükleme nedeniyle (kerestenin kamyona çıkıntı olacak şekilde yüklenmiş olması nedeniyle) meydana geldiği” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda; dosya kapsamına ve denetime uygun bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, dosya kapsamında aracın kaza anındaki fiili yüklü miktarına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge yoktur. Ancak olayın oluş şekli göz önüne alındığında kazanın istiap haddi ile ilgisinin olmadığı, kaza olayının meydana gelmesinin temel sebebinin kamyondaki yüklü kerestenin çıkıntı olması nedeniyle gişelere takılması nedeniyle meydana geldiği anlaşılmakta olup sürücü …’e atfı kabil kusur olmadığı ancak kazanın hatalı yükleme nedeniyle (kerestenin kamyona çıkıntı olacak şekilde yüklenmiş olması nedeniyle) meydana geldiği anlaşılmıştır. HMK’nın ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Buna göre; alacak iddiasının davacı tarafça ispatı gerekmekle bu husus ispatlanamadığından, davanın reddine dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70-TL ilam harcından peşin alınan 754,29-TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,59-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-)HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair, tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar verildi. 12/12/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.