Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1035 E. 2022/239 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1035 Esas
KARAR NO : 2022/239

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/11/2021
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/03/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, davalı şirkette yer alan 21.04.2020 tarihli 45.067,00-TL 06.07.2020 tarihli 99.00-TL, 20.07.2020 tarihli 13.250,02-TL, 20.07.2020 tarihli 3.258,52-TL bedelli 4 adet faturayı kötü niyetli olarak ödemediğini, davalının müvekkili şirkete maddi zarar vermiş olduğunu, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul …… İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz etmiş olduğunu, davalı şirket tarafından işbu icra takibine yapılan itirazın, kötü niyetli ve takibi sürüncemede bırakma amacı taşıdığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, kötü niyetli olarak davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına, kötü niyetli itirazla kesin ve likit bir alacağın sürüncemede kalmasına neden olan davalı şirket aleyhine takip tutarının %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 28/02/2022 tarihli beyan dilekçesinde; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 12.12.2019 tarihli 6 aylık ve 20.06.2020 tarihli 1 aylık oto kiralama sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirket tarafından, araçların sözleşmeye uygun bir şekilde kullanıldığını, davacı şirketin 16.07.2020 tarihinde henüz 2. sözleşmenin süresi dahi bitmeden 4. aya ilişkin faturanın ödenmemesi sebebiyle şirketin ana merkezine gelinerek hiçbir belge ve bu konuda hukuki dayanağı olmadan bazı araçlara hukuka aykırı bir şekilde el koyduğunu ve götürdüğünü, müvekkilinin, davacı şirketle yapılan sözleşme uyarınca bütün edimlerini eksiksiz olarak ifa ettiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki araç kiralama ilişkisine istinaden düzenlenen faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü ‘nün ……. esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafından davalı aleyhine 64.651,93-TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraf vekilleri 28/02/2022 tarihli celsede alınan beyanlarında; icra takibine dayanak faturaların taraflar arasındaki araç kira sözleşmesi nedeniyle düzenlendiğini beyan etmişlerdir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince, kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Mevcut olayımızdaki uyuşmazlığın oto kiralama sözleşmesinden kaynaklı başlatılan takip nedeniyle davalının borçlu olup olmadığı noktalarında olup, davanın mutlak ticari dava da olmadığı anlaşılmıştır. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiğinden HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince mahkememizin görevsizliğine, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine varılarak mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 4/1-a, HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde HMK’nun 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır