Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/98 E. 2022/143 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/98 Esas
KARAR NO : 2022/143

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/06/2013
KARAR TARİHİ : 07/02/2022
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile: müvekkilinin, …… isimli firması ile tekstil, serigraf, tampon vb gibi işleri yapmakta olan bir firma olduğunu, müvekkili firmanın tekstil baskısı ihtiyacı için davalı firmadan 27/11/2012 tarihinde …… numaralı sipariş emri ile supatı talep ettiğini, talep ettiği ürünlerin 28/11/2012 tarihinde …… numaralı irsaliye faturası ile teslim edildiğini, akabinde müvekklinin müşterisi olan ……. firmasına gönderilecek tekstil ürünlerinin baskısını yaptığını ve malları sevk ettiğini, ancak bu ürünlerin yıkama testinde aktğını ve ayıplı olduğunu ve testlerden geçemediğini, bu durumun davalı firmaya telefon ve elektronik posta yoluyla bildirildiğini, ancak davalı firmanın sayımda olduğundan tespit için uğrayamayacağını beyan ettiğini, durumun 31/12/2012 tarihinde hem elektronik posta hem de iadeli taahhütlü PTT gönderisi ile tekrar bildirildiğini, ancak davalının sessiz kalması nedeniyle 02/01/2013 tarihinde kusurun boyadan mı baskıdan mı kaynaklandığının tespiti için …… Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesinin Tekstil ve Konfeksiyon Kalite Kontrol ve Araştırma Laboratuarı’ndan rapor alındığını, bu raporda sorunun patlardan kaynaklandığının belirtildiğini, incelemelere göre oluşan hatanın baskıdan değil boyanın kalitesinden kaynaklandığını, bu durumun davalı tarafa bildirildiğini ve davalının yaptığı testlerde boyanın hatalı olmadığı sonucuna varılarak müvekkiline bildirildiğini, müvekkiline sipariş veren …… İç ve Dış Tic Teks Giyim San Ltd Şti ile ……. firması hatalı işlem neticesi uğranılacak tüm zararları taraflarına yansıtacağını bildirdiklerini, davalı tarafa bu durum bildirilerek oluşan zararının tazminini talep ettiklerini ancak bir cevap alamadıklarını, mevcut zararlarının 960 adet sweet T-Shirt bedeli olan 25.090,56-TL, yoksun kalınan 1.800,00-TL kar ve 888.94-TL boya bedeli olmak üzere toplam 27.779,50-TL olduğunu, belirlenen toplam zararın tazmini için rücu ve fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı yanın 28/11/2012 tarihinde 156 lot numaralı üründen 180 kg satın aldığını, 29/11/2012 de ise malın ayıplı olduğunu mail gönderdiklerini belirtiklerini, ancak söz konusu mailde bir ek bulunmaması nedeniyle aynı gün davacı tarafın müvekkili tarafından aranarak ileriki günlerde ziyaret edeceklerini bildirdiklerini, mail ekinde mevcut olmayan bildirinin 31/12/2012 tarihinde taahhütlü olarak müvekkiline gönderildiğini ve 07/01/2013 tarihinde ellerine ulaştığını, müvekkili firma çalışanı ……’nın 10/01/2013 tarihinde ziyaret esnasında davacı tarafın baskı örneğini 02/01/2013 tarihinde İTÜ’ye test amacıyla gönderdiklerini belirtiklerini, daha sonra davacı yetkiliden yaptıkları reçete istendiğini ancak kendisinin ilgili reçeteyi bilmediğini, hatırlamadığını, göz kararı olarak rengi tutturduklarını bildirdiğini, içeriğinde hangi maddeden ne kadar olduğu bilinmeyen bir karışımın baskıda sorun yaratıp yaratmadığını, yaratıyorsa da ne sebeple yarattığını, tespit etmenin olanaksız olduğunu, müvekkili şirket çalışanını tekrar ziyaretinde beklenen raporun 18/01/2013 tarihinde ellerine ulaştığını öğrendiğini, ancak aradan 34 gün geçmesine rağmen müvekkili şirkete bildirilmediğini, test raporunun objektif olmadığını, çünkü labaratuvara verilen numune örnekleri, davacı tarafından hazırlanan, içeriği ne üniversite ne de müvekkili tarafından bilinmeyen renklendirilmiş karışımlara ait olduğunu, ayrıca raporun sonuç kısmında, sorunun doğrudan pattan kaynaklandığını yazan kesin ve net bir ibarenin bulunmadığını, müvekkili firma çalışanın ayıplı olduğu iddia edilen baskılı kumaşı İTÜ’ye göndereceğini rapor sonucu geldiğinde davacıya paylaşacağını belirttiğini, daha öncesinde alınamayan kumaşlardan da teslim alındığını, kumaşların istenildiğinde verilmemesinin nedeninin İTÜ nün rapor sonucu bekledikleri zaman zarfında müvekkilinin mezkur patı kullanarak testler ve denemeler yapmasını engellemek olduğunu, alınan kumaşlar ve boyaların laborutavarda test edildiğini, patlarda bir farklılık olup olmadığının tespit edilmesi için test yapıldığını, davacıdan gelen saf patta herhangi bir sorun olmadığnın tespit edildiğini, bu kez patlarla sorunlu olarak nitelendirdikleri hazır karışımla yan yana kumaşlara basıldığnı, netiicede davacının imalatta kullandığı karışım ile müvekkili firmanın yaptığı deneme baskıda akma olduğunun görüldüğünü, karışım içeriğinde ekstra bir dolgu malzemesi katıldığının anlaşıldığını, ayrıca normal renklendirme yapılan patlardan daha farklı bir içeriğe sahip olduğunun yoğunluk ve koku olarak anlaşıldığını, bahsi geçen ürünler İTÜ Avcılar Kampüsü’nde bulunan Kimya Bölümüne test edilmek üzere gönderildiğini, verilen numunelerde iddia edildiği yönde bir herhangi bir olumsuz sonuca rastlanmadığını, problemin kaynağının işletme şartlarından kaynaklanabileceğini, baskı şartlarına uyulmamasından ya da işletme kaynaklı hatalar sonucu bu durumun yaşandığı sonucunun çıktığını, iki üniversite arasında sonuç farklılığının davacı tarafından ayıplı olduğu iddia edilen patın, hiçbir şey katılmamış sade halinin İTÜ’ye teslim edilmemesinden kaynaklandığının düşünüldüğünü, raporların birbirini tutmaması üzerine davacıda taze reçete hazırlanarak denemeler yapıldığını, ilgili reçete ile hemen deneyler yapılmışsa da reçetenin orjinal rengi tutmayıp daha açık bir renk verdiğinin görüldüğünü, taze yapılan reçete sonucunda bile herhangi bir akmanın gözlenmediğinin görüldüğünü, imalatta kullanılan fikse derecesinin davacının da İTÜ ye beyan ettiği gibi olması gereken 165 C nin altında , 140 C olduğu ve olması gereken fikse süresi 90 saniye iken, yine 90 saniyeden az 55 saniye olduğunu, ilgili ziyaret sonucunda müvekkili firmanın laboratuvarında değerlendirmek üzere davacıda yapılan baskı denemeleri, daha öncesinde davacı tarafından imalatta kullanmış oldukları reçetesi belirsiz karışım, problemli olduğu iddia edilen müvekkili firmanın saf ürününden tekrar numune alındığını, alınan numunelerle müvekkili 27/03/2013 tarihinde şirket laboratuvarında daha detaylı denemeler yapıldığını, baskıhanenin müvekkiline, yanıltıcı bi reçete verdiğini, sorunun ne olduğu ile ilgili bir sonuca ulaşımasını istemediğinin ortada olduğunu, reçetenin doğru olmadığından emin olunması üzerine …… firması yetkilileri, öz anadolu kimya bünyesindeki laboratuvara denemelerin tekrarlanması için davet edildiğini, , firmaya davet edilen …… yetkilileriyle tekrar denemeler yapılarak, olayın ne olduğunun çözüme kavuşturulması için çaba sarf edildiğini, ancak bu kez yanlarında getirdikleri karşımın orjinal ürün yerine farklı bir karışım olması ve bu durumda da firmayı yanıltmış olmaları etik olarak uygun bir davranış olmadığını, yaşanan bu durumdan sonra …… yetkililerinin müvekkili firmadan mahçup bir şekilde ayrıldıklarını, davacının reçetesinin belirsiz ve içine ek katkı maddeleri ilave edildiğinin izahtan vareste olduğunu, ayrıca davacı müvekkilinin satmış olduğu malzemeyi kullanma talimatına göre kullanmadığını, ayrıca davacının aynı üründen daha önce de satın aldığını ve hiçbir şikayet olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince istinafı üzerine İstanbul BAM …… HD. ….. Esas ….. sayılı kararı ile; “Somut olayda; davacı vekili netice-i talebinde 1.000 TL zararın faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş ise de; ilk derece mahkemesinin 24/01/2014 tarihli ön inceleme duruşmasının 2 nolu ara karar gereğince dava değerinin belirli olduğu gerekçesiyle davacı vekiline dava değeri olan 27.779,50 TL üzerinden nispi harcın tamamlaması için süre verilmiş, davacı vekili 05/02/2014 tarihinde 458,00TL nispi harç yatırarak harcı tamamlamıştır. Bu durumda HMK 341 maddesi gereğince karara karşı istinaf yolu açık olup mahkemece tamamlanmış dava değeri yönünden değerlendirme yapılmamış olması nedeni ile kararın bu yönüyle re’sen kaldırılması gerekmiştir. Kabule göre ise; kimya mühendisi bilirkişinin muhalif kaldığı 11/08/2016 tarihli bilirkişi raporunda zararın davacı şirketin uygulama hatası nedeniyle ortaya çıktığı yönünde görüş belirtildiği, ilk derece mahkemesince rapora karşı itirazların değerlendirilmediği gibi son rapora itibar edilmemesinin gerekçesinin de açıklanmamış olmasının yerinde olmadığı dikkate alınarak taraf vekillerinin istinaf istemlerinin bu yönü ile kısmen kabulüne, kabul edilen istinaf istemleri yönünden sair sebeplerin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, dosya mahkememizin işbu esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; ayıp iddiasına dayalı olarak tazminat alacağı istemine ilişkindir.
Dosya içerisinde mevcut ……. Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. ……. imzalı 23/06/2015 tarihli test raporunda; 2 adet baskılı kumaş parçası numunesine ……. ‘ya göre yıkama haslığı testinin yapılıp değerlendirilmesi ilişkin tanzim edilen raporda D1 ve D2 yönünden yıkama haslığı solma 2/3 su haslığı solma 4 olarak belirlenmiştir.
Bilirkişi Prof. Dr. ……. (Boya Baskı Apre) 06/07/2015 tarihli raporunda; taraflar deney sırasında gerekli maddeleri sunamadığı gibi kesin olarak hangi reçeteye göre baskı gerçekleştirildiğinin anlaşılamadığı, tarafların anlaştıkları uygulama yapılan işletmede fikse sıcaklığı ve zaman kontrolünün yapılamadığını, ayrıca baskı reçetesinde adları ve miktarları belirtilen maddeler mevcut olmadığından taraflarda temin edemediğinden renkli pat hazırlanamadığını ve renkli patın testi de gerçekleştirilemediğini, davaya konu renksiz pat ile hiçbir uygulama yapılamadığını belirtmiştir.
Dosya içerisinde mevcut Kimya Mühendisi ……., Mali Müşavir ……, Hukukçu ……., …… tarafından hazırlanan 10/11/2015 tarihli raporlarında; Su patı (renksiz pat) kullanılarak deneysel herhangi bir uygulama yapılamadığını, renksiz patın ayıplı olup olmadığının tespit edilemediğini, davacı tarafın baskıda kullandığını ve satıma konu olan renksiz su patından hazırladığını beyan ettiği renkli patı delil olarak sunduğunu, teknik bilirkişi nezaretinde renkli pat ile deney yapıldığını, renkli pat ile kumaş üzerinde yapılan denemelerde numunenin ayıplı olduğunun tespit edildiğini, renksiz patın ayıplı olmadığı ve renkli patın ayıplı olduğunun kabulü halinde kök rapordaki %50 oranındaki zarardan sorumluluk ve zarara yönelik görüşlerinde herhangi bir değişiklik olmadığını belirtmişlerdir.
……. Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. ……. imzalı 11/08/2016 tarihli ikinci raporda yapılan teknik incelemeye ilişkin değerlerin ayrıntılı dökümü sunulmuştur.
Bilirkişi heyeti Kimya Mühendisi ……, Mali Müşavir ……, Hukukçu ……, ……. tarafından 11/08/2016 tarihli ikinci ek raporlarında neticeten özetle; ……. Üniversitesi Tekstil Mühendisliği laboratuvarlarında yapılan test sonucuna göre yeni değerlendirmede ayıbın yeterli sıcaklıkta fikse işlemi yapılmadığı sonucu ortaya çıktığı ve ayıbın davacı şirketin uygulama hatası nedeniyle meydana geldiği görüşü belirtilerek önceki raporlardaki görüşlerin değiştiği yönünde rapor sunmuşlar ancak bilirkişi heyetindeki Kimya Mühendisi Prof. Dr. ……. 21/10/2014 tarihli kök sonucu raporuna katılıyorum şekilde rapora muhalif şerh koymuştur.
İBAM kaldırma kararı doğrultusunda yapılacak değerlendirmeye esas olmak üzere; 28/12/2020 tarihli celsede taraflara dava konusu yapılan ürünlere ilişkin örnek mevcut ise bir sonra celse hazır etmek üzere süre verilmiş, davalı vekili davacı tarafça kendilerine satılan boyanın bir örneğini mahkememize sunmuş, davacı vekili ise 30/09/2021 havale tarihli dilekçesinde davalı tarafından sunulan boyaları kabul etmediklerini, davaya konu baskı yapılan ürünlerin müşteri firma tarafından alınmadığından Kızılay’a yardım amacı ile bağışlandığından bahisle ellerinde numune ürün bulunmadığını beyan etmiştir.
HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur.
Dosya kapsamında yer alan raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek mahiyette rapor tanzimi için gerekli olan numunelerin davacı tarafça sunulamamış olması karşısında yeniden bilirkişi raporu aldırılması yoluna gidilememiş olup, dosyada mevcut bilgi belgeler, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda yapılan değerlendirmede; davacı tarafından davasına dayanak teşkil eden özel raporun mahkeme denetiminde alınmamış olması ve tarafların davalı hazır bulunmaksızın tek taraflı düzenlenmiş olması nedenleri ile tek başına hükme esas almaya elverişli nitelikte olmadığı, davacı tarafın elinde bulunan numuneleri dava süreci sonuçlanana kadar muhafaza etmesi gerektiği halde elden çıkardığının anlaşıldığı, bu durumda yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması olanağı kalmadığından iddiasını ispat ile yükümlü olan davacının iddialarını ispatlayamadığı, kaldı ki dosya kapsamında yer alan ve son alınan 11/07/2016 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda davaya konu kumaşlarda meydana gelen ayıbın davacı şirketin fikse sıcaklığını düşük uygulamasından, yani yeterli sıcaklıkta fikse(baskı) işlemi yapılmamasından, netice itibariyle davacının kusurundan kaynaklandığı yönünde çoğunluk görüşü yer aldığı, yapılan incelemenin denetime elverişli nitelikte olduğu, aksini ispatlayacak bir delilin dosya kapsamında yer almadığı anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Sübut bulmayan davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70-TL ilam harcından peşin alınan 24,30-TL harcın 458-TL tamamlama harcı ve 457,32-TL ıslah harcı toplamı olan 939,62-TL harçtan mahsubu ile bakiye 858,92-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır