Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/975 E. 2021/300 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/975 Esas
KARAR NO : 2021/300

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin 07/03/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki satım ilişkisinde müvekkilince davalı aleyhine toplam; 115.958,64-TL’nin tahsili amacı ile Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile davalı hakkında takibe geçildiğini, davalının haksız yere itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, davalının haksız itirazı nedeniyle %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibi yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, Davacı tarafın Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından göndermiş bulunduğu ödeme emrine karşı verdiğimiz 08.10.2020 tarihli itiraz dilekçemizde icra müdürlüğünün yetkisine açıkça itiraz ettiklerini, bu dilekçemizde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 29. maddesinin açık hükmü gereğince İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu belirtildiğinden davanın reddini talep etmiştir.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, alacağın tahsili için icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davalı vekili tarafından taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunduğundan icra dairesinin yetkisiz olduğu ve buna göre geçerli icra takibi bulunmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle öncelikle bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir.

HMK’nın 6. Maddesi gereğince kural olarak her dava açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılır. İcra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olmayıp, alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip yapması halinde, mahkemece resen icra dairesinin yetkisizliği gözetemeyeceği için, borçlunun itiraz yolu ile bunu ileri sürmesi gerekir. Davalı-borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi durumunda, itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra müdürlüğünde takip yapılması bir dava şartı olduğundan mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenir ve takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğu anlaşılırsa, takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması nedeniyle davada dava şartı gerçekleşmediğinden, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilir. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmediği halde, mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda ise, itirazın iptali davalarının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde yapılacağına ilişkin bir yasal düzenleme bulunmaması nedeniyle, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi, itirazın iptali davası yönünden yetkili hale getirmeyeceğinden, genel hükümlere göre yetkili mahkeme belirlenecektir.
Somut olayda icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir. Davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine yönelik itirazını süresinde sunduğu, taraflar arasında itiraza konu olmayan sözleşmede İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığına dair yetki şartının belirlendiği dolayısıyla taraflar arasında bağlayıcı yazılı yetki sözleşmesi olduğu görülmekle, HMK 17. Maddesi gereğince tacirler veya kamu tüzel kişilere aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla icra dairesi ve mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava ve takip sadece sözleşmede belirlenen icra dairesinde ve mahkemede açılır, hükmünü getirmiş olup tarafların tacir olması nedeniyle yetkili mahkemenin sözleşmeyle belirlenmiş olması karşısında taraflar için kesin yetki kuralının mevcut olduğu buna göre davanın sözleşmeyle belirlenen yetkili İstanbul Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerekeceği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davasında yetkili icra dairesinde takip başlatılması özel bir dava şartı olup, tüm bu nedenlerle davacının yetkisiz icra dairesinden başlattığı ilamsız icra takibi usulsüz olduğundan ve ortada geçerli bir icra takibi mevcut olmadığından davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harcın peşin alınan 1.400,50TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.341,20TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.