Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/927 E. 2021/298 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/927 Esas
KARAR NO : 2021/298

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2020
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 04/10/2018 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; ……. Bürosu tarafından, kapatılan şirket alacak ve malvarlığının Hazineye devredildiğini, şirket alacağı 222 adet senedin tahsiline karar verildiği, bu senetlerden keşidecisi …… olan dava konusu 6.000,00 TL bedelli senet için takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu Gaziosmanpaşa …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyasında borçlu aleyhine yürütülen icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; velisi olduğu oğlu için okula kayıtta her biri 600,00 TL’den toplam 6.000,00 TL olan 19 adet senet imzalandığı, müvekkilinin bütün senetleri teslim aldığı ve imha ettiği, kuruma herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda; davacı vekili; davalının borcu nedeni ile kambiyo senedi düzenlendiğini, davalının borca konu alacağının …… Hizmetleri AŞ’nin Olağanüstü Hal Kapsamında alınan tedbirlere ilişkin kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan ve Hazineye devredilen kurumlardan olması nedeniyle alacağın kendilerine devredildiğini, davalının borcunu ödememesi neticesinde takip başlatıldığını, takibe itiraz üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.Türk Ticaret Kanunu ve Türk Borçlar Kanununda düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında davalı ile davacı Hazine’ye devredilen firma arasında davalının çocuğunun eğitimine dair hizmet sözleşmesi bulunduğuna, davanın dayanağı olan senetlerin de sözleşmeye bağlı olarak düzenlendiğine ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar senedin verilmesine ilişkin temel ilişkiyi kabul etmişlerdir.
6502 Sayılı Kanun’un 3. maddesinde “ı) Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
i) Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
k) Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
l) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” ifade eder hükmü ile,
73. maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” hükmü bulunmaktadır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesinin 24.06.2020 tarih ve 2019/1298-2020/817 E-K sayılı kararında da belirtildiği gibi, davanın dayanağı olan, davacı Hazine’ye devredilen şirket ile davalı arasında düzenlenen eğitim hizmet sözleşmesinin niteliği itibariyle davalının 6502 Sayılı Kanun’un 3/1-k maddesi gereğince tüketici, davacı Hazine’ye devredilen şirketin 6502 Sayılı Kanun’un 3/1-ı maddesi gereğince sağlayıcı sıfatını taşıması ve davacı Hazineye devredilen şirket ile davalı arasındaki işlemin 6502 Sayılı Kanun’un 3/1-l maddesi gereğince tüketici işlemi niteliğinde olması nedeniyle, davaya bakma görevi 6502 Sayılı Kanun’un 73. maddesi gereğince Tüketici Mahkemesine aittir. Bu nedenle, davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Ankara BAM 13.HD. 2020/1437 Esas ve 2020/1428 Karar sayılı ilamı)
Bu nedenle mahkememizce göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.