Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/92 E. 2021/1065 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/92
KARAR NO : 2021/1065

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2020
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketten 14.600,00TL cari hesap alacağına ilişkin olarak Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, % 20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 31/12/2016 tarihinde eski sahibi ve yetkilisi …… ‘ten devir aldığını, icra konusu borcun şirketin eski borcu gibi şirkete intikal ettiğini, şirket devir edilirken hiçbir borcu olmadığının söylendiğini ve buna itibar edilerek şirketin devir alındığını, kendisinin (şirketi devir alan yeni sahibi) İSG Kurumsal şirketinde çalışmakta iken 30/06/2017 tarihinde ayrıldığını ve işçi alacaklar ile ilgili ödeme yapılmayınca davacı şirkete Bakırköy ……. İş. Mahkemesinde …… E. dosyası ile işçilik alacaklar ödenmediği için dava açtığını, mahkeme tarafından alacağa hükmedilmiş olup, davanın istinaf safhasında olduğunu, işbu davanın kardeşine ait olan davacı şirket tarafından devir olduğunu, davacı tarafından, kıdem tazminatını talep ettiği için açıldığını, davacı şirketin alacağının kağıt üzerinde görünmekte olup. gerçekte böyle bir alacağının olmadığını, gerçekte böyle bir alacak olmuş olsaydı. şirketi devir aldığı 28/12/2016 tarihinden bu yana talep edilmesi gerektiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı takip dosyası incelenmiş, incelenmesinde alacaklısının …, borçlusunun … Olduğu, 14.600,00TL asıl alacak, 4.193,70TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.793,70TL üzerinden icra dairesinde ilamsız icra takibi açıldığı, davacının davasını açmasında hukuki yararının olduğu, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlunun süresinde itiraz etmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü sürede açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasına SMM bilirkişisinden rapor aldırılmış, SMM bilirkişi …… tarafından düzenlenen 15/02/2021 tarihli kök ve 18/06/2021 tarihli ek raporlarında özetle; davacı şirketin, davalıdan 14.160,00-TL anapara tutarında alacaklı olduğunu, davacı tarafından, takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmişse de dava dosyası içeriğinde davalının temerrüde düşürüldüğü yönünde ihtarname görülememiş olup, bu nedenle takip tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanamayacağını, davacı tarafından yıllık değişen oranlarda faiz talep edilmiş olup, 3095 sayılı Kanun gereği (Ticari-değişen oranlarda) faiz hesaplanabileceği ve tacir taraflar için taraflar arasında TCMB avans falzi oranı uygulanabileceğini, icra Takip tarihi 26/02/2019 ve dava tarihi 31/01/2020 dönemi için uygulanabilecek avans faiz oranının 06/02/2019-11/10/2019 arası %18,25, 11/10/2019-15/11/2019 arası %13,75 olduğunu, davacının davalıdan ana para 14.160,00-TL ve takip tarihinden dava tarihine kadar avans faiz oranı üzerinden hesaplanabilecek faiz toplamı 2.286,35-TL olmak üzere TOPLAM 16.886,35TL alacaklı olduğunu belirtmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememiz huzurundaki beyanları, dosya arasına alınan Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı sayılı takip dosyası ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Mevcut olayımızda davacı ile davalının her ikisinin de defterlerinde alacağa ilişkin kaydın bulunması, her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulması, her iki tarafın ticari defterlerine göre davacının davalıdan talep miktarı olan 14.600,00 TL alacağının bulunduğunun tespit edilmesi, davacı ve davalı tarafın ticari defter kayıtlarının birbirini teyit ediyor olmasının davacı lehine alacak olarak değerlendirilerek asıl alacak üzerinden itirazın iptali talep edildiğinden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Alacağın hesaplanabilir ve likit olması sebebiyle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 14.600,00TL üzerinden devamına,
2-14.600,00TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 997,32TL ilam harcından peşin alınan 155,37TL harcın mahsubu ile bakiye 841,95TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 800,00TL bilirkişi ücreti, 125,50TL posta masrafı, 54,40TL başvuru harcı, 155,37TL peşin harç olmak üzere toplam 1.135,27TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.