Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/878 E. 2022/151 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/878 Esas
KARAR NO : 2022/151

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkil ……….. ile davalı/borçlu ……… arasında havayolu tarifeleri, fiyatlar, uçaktaki boş koltuk ve seyahate ilişkin diğer bilgilerin teşhiri alınması ve bilet satılmasını sağlayacak hizmetlerin sunulmasını öngören sözleşmeyi akdettikleri, 2. mezkur sözleşme gereğince davalıya 295+59+118+118 USD bedelli olmak üzere toplamda 4 adet fatura düzenlendiği ancak borçlu şirketin iş bu faturaları ödemediği, bunun üzerine faturanın tahsili için icra takibi başlatıldığı ve davalı/borçlu şirketin itiraz ettiği, bu itiraz üzerine arabuluculuk bürosuna başvurulduğu ve görüşmelerin uyuşmazlıkla sonuçlandığı, bu durum muvacehesinde, borçlunun itirazının iptali ile haksız ve kötü niyetle itiraz eden borçlunun takip konusu meblağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etme zarureti hasıl olduğu, davalı/borçlu şirketin icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar ve fiili ödeme günündeki döviz alış kuru üzerinden USD alacakları için işleyecek gecikme faizi uygulanarak takibin devamına haksız ve kötü niyetle itiraz eden borçlunun takip konusu alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine tüm mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin de davalı/borçlu tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın yetkili mahkemede açılmadığı, dava dilekçesinde görüleceği üzere müvekkil şirketin adresinin Şişli olduğu ve yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olduğu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği, davanın süresinde açılmadığı, İİK. M.67 uyarınca 1 yıllık süre geçirildikten sonra davanın ikame edildiği, bu nedenle davanın zaman aşımı gereği reddini talep ettikleri, davacı şirketin piyasadaki hakim konumunu kullanarak genel işlem şartlarına aykırı sözleşme düzenleyerek müvekkil ile akitleştikleri, sözleşmenin tamamen müvekkil aleyhine olduğu ve herhangi bir koruyucu hüküm eklenmesine müsaade edilmediği, önceden hazırlanan maktu sözleşmeye müvekkilin razı edilmeye çalışıldığı, bu nedenle sözleşmenin genel işlem şartlarına aykırı olduğu, Yargıtay ……. Hukuk Dairesinin ………. Esas ve ………. Karar sayılı dosyasından verdiği 29/05/2017 tarihli kararda genel işlem koşullarına ilişkin usul ve esasların ayrıntılı şekilde anlatıldığı, müvekkilin temerrüde düşürülmeden direkt olarak icra takibine geçildiği, müvekkilin aleyhine faturalar düzenlendiği, bu faturaların müvekkilin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve faturaları kabul etmediği, davacı tarafın tek taraflı fatura kestiği, müvekkile borç tahakkuku yapıp icra takibine geçtiği, bilirkişi incelemesi neticesinde müvekkilin ticari defterlerinde davacı tarafın kestiği faturaların kayıtlı olmadığının görüleceği, Davaya ve icra takibine konu sözleşmenin ayakta duran bir sözleşme olmadığı, müvekkilin sözleşmeyi devam ettirmeme beyanı olup sistemi kullanmayarak eylemli olarak da sözleşmeye bağlı olmadığının görüldüğü, müvekkilin davalıdan herhangi bir şekilde hizmet almadığı, bu hususlara ilişkin mail kayıtlarının dilekçe ekinde mevcut olduğu, resen nazara alınacak nedenlerle öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini yetkisizlik kararı verilmemesi durumunda davanın zaman aşımı nedeniyle reddini haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini karşı vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasını arz ve talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında havayolu tarifeleri, fiyatlar, uçaktaki boş koltuk ve seyahate ilişkin diğer bilgilerin teşhiri, alınması, bilet satılması hizmeti öngören sözleşme imzalandığı, sözleşme kapsamında faturadan kaynaklı davacı şirket alacağının bulunup bulunmadığı varsa asıl alacak ve işlemiş faiz miktarının ne kadar olduğu noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Bakırköy ………. İcra Müdürlüğü’nün ……… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 590,00USD asıl alacak ve 232,89USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 822,89USD üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin yetkisine yönelik değerlendirmede; TBK’nun 89/1 maddesinde açıkça “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.” dendiği, bu kapsamda davacının yerleşim yerinin de yetkili olduğu anlaşılmıştır ve davalı tarafın yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporu ve ek raporla davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının cari hesap alacağının bulunduğu, alacak miktarının 774,55 USD, işlemiş faizin 314,84 USD olduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Mevcut olayımızda davalının kendisine verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini sunmadığı, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak davacı defterleri hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; talep ve takiple bağlı kalarak alacak miktarının 590,00USD asıl alacak ve 232,89USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 822,89USD olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bakırköy ……… İcra Müdürlüğü’nün ………. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 590,00USD asıl alacak ve 232,89USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 822,89USD üzerinden İPTALİNE, toplam alacak yönünden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca 1 yıl vadeli USD cinsi mevduatlara uygulanan en yüksek mevduat faizi uygulanarak DEVAMINA,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 1.285,02TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 438,89TL ilam harcından peşin alınan 109,73TL harcın mahsubu ile bakiye 329,16TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 800,00TL bilirkişi ücreti, 138,10TL posta masrafı, 54,40TL başvuru harcı, 109,73TL peşin harç ücreti olmak üzere toplam 1.102,23TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip ………
¸e-imzalıdır

Hakim ………
¸e-imzalıdır