Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/835 E. 2022/55 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/835 Esas
KARAR NO : 2022/55

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirket adına Borçlu-Davalı şirkete söz konusu icra takibi dayanağı ……. Seri Nolu 14.01.2019 tarihli 87.556,00 TL tutarlı fatura ile ……. Seri Numaralı 20.11.2017 tarihli 75.000,00 TL tutarlı faturaların ödenmediği gerekçesi ile Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü ……. esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Söz konusu 75.000,00 TL’lik faturanın 54.347,80 TL’lik kısmı ödenmesi hasebiyle ile 20.652,20 TL’lik kısmi ve 87.556,00 TL’lik faturanın tamamı olacak şekilde toplamda ödenmeyen 108.208,20 TL tutarlı icra takibi başlatılmıştır. Davalı (Borçlu) bu kez 03.09.2020 tarihinde icra takibi ile talep olunan borcun tamamına ve fer’ilerine itiraz ederek kendilerinin Müvekkil Şirkete herhangi bir borcu bulunmadığının beyanı ile takibi durdurmuşlardır.” şeklinde beyanda bulunarak başlatılan icra takibine haksız, yasal dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olarak yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;”Davacı yanın müvekkil şirketten hiçbir alacağı bulunmamaktadır. Aksine davacı yan müvekkil şirkete cari hesaptan 33.289,00TL borçludur. Müvekkil şirket ticari defteri incelendiğinde durum ortaya çıkacaktır. Ayrıca borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı yanın müvekkil şirketten faiz talep etmesi mümkün değildir. Alacakla ilgili daha önce müvekkil şirkete yapılmış bir ihtar bulunmamaktadır. Davacı yan borçlu olmasına rağmen kötü niyetli olarak müvekkil şirkete icra takibi yapmıştır.” şeklinde beyanda bulunarak davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra takibine konu faturalar karşılığında davacı şirketin cari hesap alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 108.280,20-TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.

Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor ve ek rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporuyla davacının düzenlemiş olduğu faturaların, davalı tarafından kabul edildiği ve itirazda bulunulmadığı görülmüş olup, ticari defterlerin incelenmesi neticesinde tüm faturaların kayıtlarda yer aldığı tespit edilmiştir. Alınan ek raporla da davacı ticari defter ve belgeleri ile ibraz ettiği dekontlara göre davalıdan 108.280,20 TL alacaklı olduğu, …….’ın davacıya yaptığı ödemenin kabulü halinde davacının davalıdan 94.028,00 TL alacaklı olduğu, ……. ve ……. ‘e yaptığı ödemelerin kabulü halinde ise davalının 29.480,00 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Tarafların BA/BS formalarında da faturaların kaydedildiği, buna göre içeriği kabul edildiği gibi resmi kuruma bildirilen beyannamenin delil niteliğini de haiz olduğu sabittir. BA/BS formları resmi makama bildirilen belge olup delil niteliğini haizdir. Takibe veya davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu Vergi Dairesi BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriğinin teslim edildiğinin kabulü gerekir. (Y.19. HD. 2015/12329 Esas-2016/6138 Karar ve 2014/11846 Esas ve 15110 Karar sayılı ilamları da bu yöndedir.)
Dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda; hem davacı hem de davalı tarafından BA/BS formlarına takibe ve davaya konu faturalar işlenmiş olup davalı tarafın faturaya itirazı bulunmamaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken husus 162.556,00 TL bedelli faturadan yapılan ödemelere ilişkindir. Davalı tarafından davacıya yapılan ödemeler mahsup edildiğinde alacak miktarı 108.280,20 TL olarak tespit edilmiştir. Davalı vekili tarafından sunulan ödeme dekontları incelendiğinde, taraflar dışında yapılan ödemeler olduğu gibi ödeme tarihlerinin fatura tarihlerinden öncesine ait olduğu, bu durumda yapılan ödemelerin dayanağının takip konusu faturalar olduğunun da ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Buna göre; ödeme iddiasını ispat yükü davalı üzerinde olduğundan dosyada mevcut belgelere göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Buna göre; ödeme iddiasının davalı tarafça ispatı gerekmekle bu husus ispatlanamadığından, davalı tarafından ödeme yapıldığına ilişkin ibraz edilen belgelerin dava konusu faturalara ilişkin olduğu tespit edilemediğinden davanın kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ayrıca, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 108.280,20-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 21.656,04‬-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 7.396,62TL ilam harcından peşin alınan 1.717,87TL harcın mahsubu ile bakiye 5.678,75TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 800,00TL bilirkişi ücreti, 68,50TL posta masrafı, 54,40TL başvuru harcı, 1.717,87TL peşin harç olmak üzere toplam 2.640,77TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 14.236,61TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır