Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/826 E. 2021/1066 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/826
KARAR NO : 2021/1066

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2019
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında imzalanan sözleşmeye göre müvekkili şirketin hizmeti eksiksiz yerine yerine getirdiği, ancak davalı şirket adına kesilen faturaların ödenmediği, ödenmeyen fatura alacağının tahsili amacıyla İstanbul ……. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasındaki ödeme emrine davalı şirketin haksız ve hukuku olarak itiraz ettiklerini belirterek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkememizin ……. esas, …… karar sayılı dosyasında yargılama yapılmış olup, takibin yetkili icra dairesinde yapılmamış olması sebebiyle dava dava şartı yokluğundan usulden reddedilmiş, iş bu karar davacı tarafından istinaf edilmekle; İBAM …… HD’nin …… EK sayılı ilamıyla “Davalı vekili itirazında, takip dayanağından kaynaklanan herhangi bir borcun bulunmadığını beyan etmişse de dosya içeriğinde taraflar arasındaki bakiye borcun 30.275 TL olduğuna dair imzalı bir belge bulunması karşısında mahkemece bu belgenin de değerlendirilip, İİK’nun 50, BK’nun 73 ve HMK’nun 10’uncu maddesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği, Davacı taraf, delillerinde cari hesap ekstresi yanısıra 26/07/2017 tarihli OSGB hizmet sözleşmesine de dayanmıştır. Yargıtay ……HD. 04/12/2012 tarih ……. E. …… K. Sayılı ilamında belirtildiği gibi ” …davalı vekili itirazında, takip dayanağından kaynaklanan herhangi bir borcun bulunmadığını beyan etmişse de dosya içeriğinde taraflar arasındaki bakiye borcun 30.275 TL olduğuna dair imzalı bir belge bulunması karşısında mahkemece bu belgenin de değerlendirilip, İİK’nun 50, BK’nun 73 ve HMK’nun 10’uncu maddesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, takibin sadece faturaya dayandığı gerekçesi ile yetki itirazı hakkında yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ” olduğu ifade edilmiştir. Bu durumda mahkemece davacının sunmuş olduğu bu deliller incelenip, gerekirse ibraz edilen sözleşmeye davalının itirazı olup olmadığı sorularak ticari defterler üzerinde araştırma yaptırılmak suretiyle deliller eksiksiz olarak toplanıp hep birlikte değerlendirilerek, taraflar arasında akdi ilişkinin varlığının saptanması halinde TBK 89/1 uyarınca, davanın para alacağına ilişkin bulunması nedeniyle alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri icra dairesi de yetkili olduğu gözetilerek” mahkememiz kararını kaldırmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla dosya bilirkişi …….. ‘e tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu tarihli raporunda ” Davacı yanın ticari defter ve kayıtlarını ibraz ettiği, 2017, 2018, 2019 yılı ticari defterlerin lehine delil vasfının bulunduğu, davalı yanın incelemeye iştirak etmediği, davacı alacağının dayanağını 2018 yılı Haziran-Eylül aylarına ait 4 adet fatura bakiyesinin oluşturduğu, davacının İstanbul ……. İcra Müdürlüğü ….. E. sayılı dosyası tahtında davalıdan 3.777,55TL alacaklı olduğunu, davacı lehine alacağa hükmedilmesi durumunda, konu alacak için takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre avans faizi talep edilebileceğini” teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava dilekçesi, dosya arasına alınan İstanbul …… İcra Müdürlüğünün…… esas sayılı takip dosyası ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Mevcut olayımızda davalının kendisine verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini sunmadığı, kısmi ödemelerde bulunduğu, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı ticari defterlerine göre de davalıdan 3.777,55TL alacağı olduğu hükme esas alınan bilirkişi raporu ile sabit olmakla ve mahkememizce davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfı taşıdığı değerlendirilerek, davanın kısmen kabulü ile; İstanbul …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 3.777,55TL üzerinden devamına karar verilmiştir.
Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, İİK 67/2 maddesi uyarınca asıl alacağın %20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile İstanbul ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 3.777,55TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-3.777,55TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 258,04TL ilam harcından peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 213,64TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 44,40TL Başvuru Harcı, 44,40TL Peşin Harç olmak üzere toplam 88,80TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.162,76TL’nin davalıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 157,24TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 595,30TL bilirkişi ücreti, 132,20TL posta masrafı olmak üzere toplam 727,50TL den kabul red oranına göre hesaplanan 640,84TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.777,55TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 510,83TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı; alacak miktarı Kesinlik sınırının altında kaldığından HMK 362. maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.30/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.