Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/798 E. 2020/562 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/798 Esas
KARAR NO : 2020/562

DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle, Müvekkili şirket 11.06.1999 tarihinde kurulmuş ve halen ….. Mah……. Sokak …… Apt.No:……. Etiler/ Beşiktaş – İstanbul adresinde yangın sistemlerinin satışı, kurulumu, servisi alanında faaliyette bulunan bir şirkettir. Davalı şirket ise müvekkilim şirket ile aynı faaliyet konularında faaliyette bulunmak üzere 09.07.2018 tarihinde kurulmuştur. Müvekkilim şirket “…… Mühendislik” ibaresini ticaret ünvanı olarak 20 yıldan fazla bir süredir kullanmaktadır. Müvekkilim şirket “…… Mühendislik” ticaret ünvanını aynı zamanda tescilli marka olarak da “…… Mühendislik” olarak marka no:……. ile Türk Patent Enstitüsüne tescil ettirmiştir. Müvekkilim şirket ticaret ünvanı ve tescilli markası ile uzun yıllardır yangın sistemleri sektöründe faaliyette bulunan yangın dolapları yangın pompaları , davlumbaz söndürme, köpüklü söndürme,gazlı söndürme , vanalar,kaplin , sprinkler ithalatı ve pazarlaması ile iştigal etmektedir. Müvekkil şirket iştigal konusu ile ilgili olarak ithal ettiği ürünleri yurt çapında pazarlamakta ve pazarladığı ürünlere de aynı zamanda servis hizmeti vermektedir.Kısacası …… Mühendislik müvekkilim şirketin hem ticaret ünvanı , hemde markası olduğunu, müvekkilim şirket gerek kendi müşterilerinin bu durumu son 1 ay içerisinde telefonlar ile arayarak bildirmeleri üzerine ve gerekse de internetten bu şirketin iletişim bilgilerine ulaştıklarını beyan eden bir takım müşterilerinin yaptıkları telefon aramaları ile davacı şirketin ticaret ünvanında ve tescilli markasında yer alan “……” ibaresini davalı şirketin ticaret ünvanında haksız olarak kullandığını öğrenmiş bulunmaktadır. Davalı şirket , müvekkilimin ticaret ünvanında ve markasında yer alan “……” ibaresini kendi ticaret ünvanında kullanarak müvekkilim şirket ile aynı işkolunda faaliyet göstermekte ve haksız rekabet meydana getirmekte ve iltibas yaratarak haksız kazanç elde etmektedir.Müvekkilimin ünvanında ve tescilli markasında yer alan ” …… ” ibaresi davalı şirket tarafından ticaret ünvanında kullanılmak sureti ile alıcı kitlesi yanıltılmakta ve müvekkilim şirketin uzun süreli faaliyetlerine dayalı olarak elde ettiği müşteri kitlesi yanıltılarak haksız ve zarar verici menfaat elde edilmektedir. Davalı şirket müvekkilim şirketin yaklaşık 20 yılı aşkın süredir kullandığı ticaret ünvanını ve markasını kullanarak haksız rekabet sureti ile ticaret ünvanına ve markasına tecavüz eylemi içerisine girmiştir. Bu suret ile müşteri kitlesi yanıltılarak haksız rekabet ile haksız kazanç elde edilmektedir. Bu itibarla davacı şirketin ticaret ünvanının davalı şirket tarafından dürüstlüğe aykırı ve haksız kullanıldığının tespiti ile kullanılmasının yasaklanmasını , haksız rekabetin sona erdirilmesini ve davalının ticaret ünvanının sicilden terkinini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bu istemle davacı yanın Ticaret Ünvanın Korunması talebi haksız fiil hükümlerine göre kusur ve kusursuz sorumluluk ilkeleri uyarınca davacı ve davalının hukuki durumunun tartışılmasını gerektirecek bir davadır. Davanın konusu 6769 sayılı ”Sınai Mülkiyet Kanunu”na göre marka hakkına tecavüzün önlenmesi, davacı şirketin ticaret ünvanının davalı şirket tarafından dürüstlüğe aykırı ve haksız kullanıldığının tespiti ile kullanılmasının yasaklanması , haksız rekabetin sona erdirilmesi ve davalının ticaret ünvanının sicilden terkini istemine ilişkin olmakla Bakırköy Fıkri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinde davanın görüleceği, mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden usülden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli ve yetkili BAKIRKÖY NÖBETÇİ FIKRİ SİNAİ HAKLARI HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.