Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/790 E. 2021/1047 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/790 Esas
KARAR NO : 2021/1047

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 23/07/2015
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin sahibi olduğu iş yerinde bulunduğu kafeterya iş yerinde …… nolu tesisatın kurulu olduğu, ticari faaliyete 06/06/2014 tarihinde başladığını, davalı kurulca 07/06/2014 tarih …… nolu zabıtla sayaçtan elektrik kullanılmadığı gerekçesi ile 11.779,30-TL kaçak elekrik faturası tahakkuk ettirildiğini, davalının müvekkili ile önceki kullanıcı arasındaki akbalık ilişkisi nedeni ile müvekkilinin abone talebinin karşılanmaması nedeni ile kaçak tutanağı tutturulduğunu, müvekkilinin dava konusu yeri kiraladıktan sonra gerekli tadilatları yaparak 06/06/2014 tarihinde iş yerini açtığını, önceki kullanıcı ile müvekkilinin irtibatı bulunmadığını, aynı iş yerine ilişkin olarak su ve doğalgaz aboneliğinin yapılmasına rağmen elektrik aboneliği talebinin karşılanmadığı, bunun üzerine Küçükçekmece …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, bu dosyada elektrik kesilmemesi yönünde tedbir kararı verildiğini, tedbir kararına rağmen abonelik talebinin red edildiğini, ancak işyeri işleten müvekkilinin abonelik talebinin haksız olarak red edilmesine rağmen abone olmadığı gerekçesi ile kaçak elektrik tarifesi üzerinden …… dönemi için 6.529,10-TL ……. dönemi için 13.110,40-TL , 2015/3 dönemi için ise 18.190,90-TL’lik kaçak elektrik tahakkuk faturası düzenlendiğini, tedbir kararına rağmen elektrik enerjisinin kesilmeye çalışıldığını, oysa abonelik talebinin reddinin yasal dayanağının bulunmadığını, davalının önceki aboneden olan borcunu işyerinin sonradan kiralayan kişiden talep edemeyeceği gibi, önceki abone borcunu gerekçe göstererek sözleşmeden kaçınamayacağını, önceki abone ile muvazalı hiçbir ilişkisi bulunmayan müvekkilinin abonelik talebinin reddi ile redde göre kaçak elektrik faturasının tahakkukun usulsüz olduğunu, müvekkilinin 05/08/2014 ve 12/09/2014 tarihinde yaptığı abonelik başvurularının sonuçsuz bırakıldığını, müvekkilinden istenen borcun eski abonenin borcu olduğunu, ileri sürerek müvekkilinin dava konusu faturalar nedeni ile kaçak kısmı olan 18.915,20-TL’sinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan taleplerinin …… Elektrik Dağ. A.Ş.’ye yöneltilmesinin gerektiğini, 07/06/2014 tarihinde yapılan kontrolde davacının kurumda kaydı bulunmayan sayaç üzerinde kaçak elektrik kullanıldığını, 07/06/2014 tarihli kontrolde belirlenerek 11.779,30-TL tahakkuk yapıldığını, bu tahakkuk nedeni ile Küçükçekmece …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dava dosyasında dava açıldığını, davacının sürekli şekilde kaçak elektrik kullandığını, davacının önceki kiracı ile ilişkisinin bulunmadığını beyan etmesine rağmen eski kiracı hakkında düzenlenen 03/05/2014 tarihli tutanak altında davacının eşinin imzasının bulunduğunu, anılan tutanakta kayıtsız sayaçtan elektrik kullanıldığının belirlendiğini, esasen 200.000,00-TL elektrik borcu bulunan bir işletmenin bir başkası tarafından kiralanamayacağını, devrin muvazaalı olduğunu, dava konusu 07/06/2014 tarihli tutanak sonrasında da aboneliğin yapılmaması nedeni ile usulsüz elektrik kullanım nedeni ile tutanak düzenlendiğini, yapılan işlemin mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesiyle yapılan tahakkuklarla ilgili olarak menfi tesbit talebine ilişkindir.
Davanın açıldığı Küçükçekmece ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanması nedeni ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dosya kapsamı içinde bulunan vekil kaydının incelenmesinde; 06/06/2014 tarihinde ticari işletmeye başladığı görülmüştür. Önceki kiracı/ dava dışı ……. Cafe Restorant İşletmeleri Limited Şirketinin sicil kaydının incelenmesinde; şirketin 2 ortaklı olduğu, ortaklarının …… ile …… olduğu görülmüştür. Davacı tarafından 06/08/2014 tarihinde doğalgaz abonelik sözleşmesi yapılmıştır. Dosya içerisinde bulunan kira sözleşmesinin incelenmesinde; davacının 02/06/2014 tarihinde dava konusu işyerini kiraladığı görülmüştür. Abonelik yapılması hususunda 05/08/2014 ve 12/09/2014 tarihinde abonelik için başvuruda bulunulduğu, davalı tarafından düzenlenen abonelik başvurusunun muvazalı devir nedeni ile kabul edilmediği anlaşılmıştır.
Abonelik talebinin kurumca yerine getirilmemesinden sonra davacı hakkında ……. nolu tutanak gereğince 2015/1’inci dönem için 6.529,10-TL, ……. nolu tutanak gereğince 2014 yılı 11. Dönem için 13.110,40-TL ve ….. sayılı tutanak gereğince ….. Dönem için 18.190,00-TL kaçak elektrik borcu tahakkuk edildiği görülmüştür. Dava konusu edilen borçların belirtilen borçlar olduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır. Dosya kapsamındaki belgelerin incelenmesinde ; taraflar arasında 23/04/2015 tarihinde abonelik sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler üzerinde davacının borcunun belirlenmesi amacı ile elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen 24/01/2017 günlü raporun incelenmesinde; 3 adet tutanak nedeni ile davacıdan 33.188,86-TL talep edildiği, istenen miktar içerisinde kullanılan elektrik borcunun yanında kaçak elektrik kullanımı nedeni ile de tahakkuk yapıldığı, tutanak tarihleri itibari ile sayacın abonesiz kullanılması nedeni ile yapılan tüketimin kaçak olduğu bu şekilde yapılan hesaplamaya göre davacının 4.641,54-TL borçlu olmadığının belirlendiği görülmüştür. Tarafların itirazı üzerine mahkememizce itirazların değerlendirilmesi ve alternatif şekilde rapor düzenlenmesi için dosya başka bir bilirkişi tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 09/10/2017 günlü raporun incelenmesinde; normal tarife üzerinden hesaplama yapılması halinde davacının 22.525,70-TL elektrik borcu bulunduğu, 15.302,70-TL borcunun bulunmadıığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce “Dava, davacı adına tahakkuk ettirilen 3 adet fatura nedeni ile menfi tespit istemine ilişkindir. Her ne kadar davalı vekili husumet itirazında bulunmuş ise de dava konusu davalı şirket ile dava dışı …… Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin ortaklık yapısı tam olarak aynı olduğu, davacının abonelik talebinin davalı kurum tarafından red edilmesi nedeni ile dava konusu kaçak elektrik tüketim tutanak ve faturalarının düzenlendiği anlaşılmakla husumet itirazının reddine karar verilmiştir. Dava konusu 3 adet tutanağın tanzim tarihi itibari ile davacının aboneliğinin bulunmadığı sabittir. Ancak davacı işyerini açtıktan sonra elektrik aboneliği yapılması için davalı kuruma başvurmuş ancak önceki abonelerinin borçlarının bulunması ve devrin muvazaalı olması nedeni ile sözleşme imzalanmamıştır. Dosyadaki delillerin incelenmesinde; muvazaalı devir bulunduğuna ilişkin herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Önceki abonenin kullanımı sırasında düzenlenen tutanakta davacının eşinin imzasının bulunması devrin muvazaalı olduğu anlamına gelmez. Bu durumda taraflar arasındaki edim dengesi gözetildiğinden, davacının abonelik isteminin davalı tarafından haksız şekilde red edilerek kaçak elektrik kullanımına ilişkin tahakkuk yapıldığı sonucuna varılmıştır. Varılan sonuca göre davacının kaçak elektrik kullanım bedelinden sorumlu olmayacağı, sadece tüketilen enerji bedelinden sorumlu olacağı” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Söz konusu kararın istinaf edilmesi üzerine; “Davalı vekilinin husumet itirazı yönünden, dava,davacı adına tahakkuk ettirilen 3 adet fatura nedeni ile menfi tespit istemine ilişkin olup,davacının abonelik talebinin davalı şirket tarafından red edilmesi nedeni ile dava konusu kaçak elektrik tüketim tutanak ve faturalarının düzenlendiği şeklindeki gerekçe ile ,davalı vekilinin husumet itirazının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Muvazaa bulunduğuna ilişkin istinaf sebebi yönünden yapılan incelemede ;Davalı vekili cevap dilekçesinde ,” davacının önceki kiracı ile ilişkisinin bulunmadığını beyan etmesine rağmen eski kiracı hakkında düzenlenen 03/05/2014 tarihli tutanak altında davacının eşinin imzasının bulunduğunu, anılan tutanakta kayıtsız sayaçtan elektrik kullanıldığının belirlendiğini, esasen 200.000,00-TL elektrik borcu bulunan bir işletmenin bir başkası tarafından kiralanamayacağını, devrin muvazaalı olduğunu” ileri sürmüş,istinaf dilekçesinde de aynı sebebi dayanmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ,davacının işyerini muvazaalı bir şekilde devir aldığına ilişkin herhangi bir somut delil bulunmadığı , mahkeme gerekçesinde de açıklandığı üzere ,önceki abonenin kullanımı sırasında düzenlenen tutanakta davacının eşinin imzasının bulunması devrin muvazaalı olduğunun kabulünü gerektirmeyeceği sonucuna varılmakla,davalı tarafın bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Diğer istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ,Mahkemece yargılamada iki tane bilirkişi raporu alınmıştır.Elektrik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 24/01/2017 günlü raporda , 3 adet tutanak nedeni ile davacıdan 33.188,86-TL talep edildiği, istenen miktar içerisinde kullanılan elektrik borcunun yanında kaçak elektrik kullanımı nedeni ile de tahakkuk yapıldığı, tutanak tarihleri itibari ile sayacın abonesiz kullanılması nedeni ile yapılan tüketimin kaçak olduğu bu şekilde yapılan hesaplamaya göre davacının 4.641,54-TL borçlu olmadığının belirlendiği görülmüştür. Tarafların itirazı üzerine mahkemece alınan 09/10/2017 tarihli 2. raporda , bilirkişi tarafından kaçak kullanım bulunmadığı , normal tarife üzerinden hesaplama yapılması halinde davacının 22.525,70-TL elektrik borcu bulunduğu, 15.302,70-TL borcunun bulunmadıığının belirlendiği anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere ,mahkemece alınan her iki bilirkişi raporunun birbiri ile ,kaçak kullanım olup olmadığı ve borç miktarı yönünden tamamen çelişkili olup,farkli kanaatler içermesine rağmen,raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ,2. rapora dayanılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.bu sebeple 3.lü bilirkişi heyetinden rapor alınması ve çelişkilerin giderilmesi zorunludur.” gerekçesiyle mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Bunun üzerine mahkememizce istinaf ilamı doğrultusunda 3 kişilik bilirkişi heyetinden yeni bir rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi Elektrik Mühendisi …… raporunun sonuç bölümünde işlenen fiili EPTHY’nin 26. Maddesine göre kaçak elektrik tüketimi olduğunu değerlendirmiş ve bu doğrultuda hesaplamalar yaparak (EPTHY’nin hesaplama kurallarına göre) 33.188,86 TL elektrik tüketimi bedeli tespit etmiştir.
Bilirkişi Doç.Dr. …… raporunun sonuç ve kanaat bölümünde işlenen fiili EPTHY’nin 32. Maddesine göre” usulsüz elektrik enerjisi tüketimi tespitinden önce ilgili tüzel kişilere başvuruda bulunması ve bunun belgelenmesi durumunda usulsüz elektrik enerjisi tüketimine ilişkin hükümler uygulanmaz” amir hükmü doğrultusunda normal tüketim olarak değerlendirmiş ve bu doğrultuda hesaplamalar yaparak (EPTHY’nin hesaplama kurallarına göre) 22.527,7 TL elektrik tüketim bedeli tespit etmiştir.
İBAM ……. Hukuk Dairesinin Kararı incelendiğinde; davalı vekilinin husumet itirazı yönünden,dava davacı adına tahakkuk ettirilen 3 adet fatura nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olup, davacının abonelik talebinin davacı şirket tarafından red edilmesi nedeniyle dava konusu kaçak elektrik tüketim tutanak ve faturaların düzenlendiği şeklindeki gerekçe ile davalı vekilinin husumet itirazının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Muvazaa bulunduğuna ilişkin istinaf sebebi yönünden yapılan incelemede; dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının işyerini muvazaalı bir şekilde devir aldığına ilişkin her hangi bir somut delil bulunmadığı, mahkeme gerekçesinde açıklandığı üzere, önceki abonenin kullanımı sırasında düzenlenen tutanakta davacının eşinin imzasının bulunması devrin muvazaalı olduğunun kabulünü gerektirmeyeceği sonucuna varılmıştır.
Buna göre; muvazaalı devir ve kaçak elektrik kullanım savları ortadan kalkmakla birlikte normal tüketime göre yapılan hesaplamalara göre; 3 adet tutanak nedeniyle davacının 22.525,70 TL elektrik tüketim bedeli borcu bulunduğu tespit edilmiştir. Bu durumda; bilirkişi Doç.Dr. …… tarafından sunulan rapor ile heyet raporunun birbirini destekler nitelikte olduğu ve çelişkinin giderildiği anlaşılmakla, davacının takip ve dava konusu ….. nolu, ….. nolu, …… nolu 3 adet tutanak nedeni ile davalıya 15.302,70-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının takip ve dava konusu …… nolu, ….. nolu, ….. nolu 3 adet tutanak nedeni ile davalıya 15.302,70-TL borçlu olmadığının tespitine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.045,32TL ilam harcından peşin alınan 323,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 722,29TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 27,70TL Başvuru Harcı, 323,03TL Peşin Harç olmak üzere toplam 350,73TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 3.500,00TL bilirkişi ücreti, 427,00TL posta masrafı, olmak üzere toplam 3.927,00TL den kabul red oranına göre hesaplanan 3.177,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen 63,10TL den kabul red oranına göre hesaplanan 12,05TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.612,50TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2021

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır