Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/784 E. 2023/191 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/784
KARAR NO : 2023/191

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 05/11/2020
KARAR TARİHİ : 02/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Tarafından Hazırlanan Dava Dilekçesinden Özetle; Davalılardan …. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. ‘nin malik olduğu … plakalı aracın 04/11/2019 tarihinde savalı …’un sevk ve idaresindeki müvekkil şirkete … nolu poliçe numarası ile kasko sigortalı olan … plakalı araca %100 kusurlu bir şekilde çarparak sigortalı araçta hasar meydana geldiği, … plakalı araç maddi hasara uğradığı, ekspertiz incelemesinde hasar miktarının davalıların %100 kusuruna tekabül eden kısmının tamamı olan 5.820 TL müvekkil şirket tarafından sigortalısına ödendiği, sigortalıya ödenen hasar bedelinin rucuen tahsili amacıyla Borçlar Kanunun Haksız Fiil hükümleri ile KTK Hukuki Sorumluluk ve sigorta hükümleri gereğince huzurdaki davanın açılması zorunluluğu doğduğu, arabulucuya başvurulduğu ancak davalılar ile anlaşılamadığı, dava konusu alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu trafik kazasında müvekkile ait olduğu iddia edilen … plakalı aracın müvekkil ile herhangi bir alakası bulunmadığı, müvekkilinin, söz konusu olayı sigorta şirketinin bildirimi ile öğrendiğini, bu sebeple işbu davanın müvekkil açısından bir kıymeti bulunmadığı, arabuluculuk toplantısında kazaya karıştığı iddia edilen diğer davalı …, müvekkil şirketi tanımadığını kabul ettiği, müvekkilinin söz konusu kazaya karıştığı iddiasını destekler herhangi bir evrak da davacı tarafından taraflarına iletilmediği, Davacı taraftan talep edilmesine rağmen, kaza tutanağı gibi kazayı gösterir evrakların taraflarına gönderilmediği, müvekkil şirketin, piyasada tanınan saygın bir firma olduğu, birçok tekstil firması ile çalıştığı ve bu çalışmalar sonucu fatura ve irsaliye gibi evraklar firmalara gönderildiği, bu sebeple, müvekkil şirkete ait faturalar özellikle tekstil firmaları arasında çokça dolaştığı, söz konusu faturaların kötü niyetli birinin eline geçmesi durumunda, kaza tutanağına yazılması durumu muhtemel olduğunu belirterek müvekkili şirket açısından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı iddialarının doğru olmadığını, kaza tespit tutanağında araçlardaki hasar noktaları incelendiğinde bana ait aracın sol kapsının hasar gördüğünün ortada olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla dosya bilirkişi …’a tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 29/06/2021 tarihli raporunda “Dava konusu kaza; 04/11/2019 kaza tarihli; Maddi Hasarlı Trafik Kazası tespit Tutanağı incelendiğinde; … plaka sayılı … marka (sigortalı: … Tekstil) araç sürücü … : tutanaktaki ifadelere göre gidiş-geliş yolda yokuş aşağı doğru hareketlendiği ve çıkan araç için geçiş güç veya mümkün değilse, güvenli geçişi sağlamak üzere, inen araçlar, varsa önceden sığınma cebine girmeye, sığınma cebi yoksa sağ kenara yanaşıp durmaya, gerektiği hallerde geri gitmeye, uymak zorunda olması gerekirken 2918 sayılı KTK madde 56 /1-b ihlal ettiği, kazanın oluşumunda gerekli fren tedbirini de kullanmadığı da dikkate alındığında %30 oranında kusurlu olduğu; … plaka sayılı … marka (sigortalı: … Tekstil) araç sürücü …: tutanaktaki ifadelere göre gidiş-geliş yolda yokuş yukarı doğru hareketlendiği ve kaza sonrasında dava dosyasına sunulan 12/11/2020 tarihli Araç Eski-Yeni Tescil Bilgileri incelendiğinde 04/11/2019 kaza tarihi itibariyle … plaka sayılı … marka araç 01/10/2019 tescil tarihinden itibaren sahibi: … Lojistik A.Ş. olduğu, dikkate alındığında tutanağa araç sahibi ve (sigortalı: … Tekstil) olarak uygun olmayan bilgi verildiği göz önünde bulundurulduğunda 2918 sayılı KTK madde 81/c ihlal ettiği, kaza ile tutulan tutanakta gerekli özenin gösterilmediği, karayolunda seyreden araçların “mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur” maddesine göre geçerli mali sorumluluk sigortası sunmadığı (Sigorta Şirketi ünvanı yazılmadığı; Poliçe başlangıç bitiş tarihi: kaza tarihi ile aynı olduğu-bkz EK.1), 2918 sayılı KTK madde 91 ihlal ettiği de dikkate alındığında %70 oranında kusurlu olduğu;Kaza sonrası oluşan maddi hasar değerlendirildiğinde; … plakalı araç hasar onarımı için ve toplam 5.820 TL olduğu, kaza krokileri incelendiğinde bu maddi hasar tutarının kaza ile uyumlu olduğu ve kaza tarihi itibariyle bedellerinin piyasa şartlarına göre uygun olduğu; 12/11/2020 tarihli Araç Eski-Yeni Tescil Bilgileri incelendiğinde; 04/11/2019 kaza tarihi itbariyle … plaka sayılı … marka araç 01/10/2019 tescil tarihinden itbaren sahibi:… Lojistik A.Ş. olduğu;… plaka sayılı … marka araç sürücü …: (sigortalı: … Tekstil) olarak emniyet kayıtlarına göre farklı bir bilgi (Sigorta Şirketi ünvanı yazılmadığı; Poliçe başlangıç bitiş tarihi: kaza tarihi ile aynı olduğu->bkz EK.1) ; kaza tutanağına imzalayarak vermiş olduğundan; takdiri sayın Mahkemenize ait olmak üzere davalı … MAKİNE İNŞAAT SAN. Ve DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. nin araç kazasında sorumluluğunun bulunmadığı” teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Dosyanın kusur oranlarının tespiti açısından İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderildiği, hazırlanan raporda ” Sağlıklı kusur oranı izafesi yapılabilmesi açısından, olay mahallinde tarafların ve varsa tanıkların da katılımıyla keşif yapılarak, çarpma noktasının yeri, çarpma noktasının yol kenarlarına olan mesafesi, yol genişliği, kaza tarihinde mahalde herhangi trafik işaret levhası bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise bunların mahiyeti ile çarpma noktasına olan mesafesi gibi gerekli tüm bilgilerin ayrıntılı-ölçekli kroki üzerinde gösterilmesine ve mümkünse mahal fotoğraflarına ihtiyaç duyulduğu” belirtilmiştir. Rapor kapsamında mahkememizce keşif ara kararı kurulmuş ancak kazaya karışan taraflar hazır edilememiştir.
Dava TTK 1472. Maddesi uyarınca rücuen tazminat davasıdır.
TTK 1472. Maddesinde; sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçtiği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava açma hakkının olması durumunda bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği, sigortacının sigortalısına karşı yaptığı ödemeyi ispat ederek halefiyet kuralı gereği dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceği belirtilmiştir.
TBK’nın 49’uncu maddesine göre haksız fiil sorumluluğu için davalının kusurlu ve hukuka aykırı bir fiilinin bulunması gerekir. Yani motorlu aracı kullanan sürücülerin ölüm, yaralanma ve maddi hasarla sonuçlanan kazalardan dolayı sorumlu tutulabilmeleri için, kazanın meydana gelişinde “kusurlu” olmaları şarttır. Görüleceği üzere haksız fiil sorumluğundan bahsedilebilmesi için; a-fiil, b-hukuka aykırılık, c-illiyet bağı ve d-zarar unsurlarının birlikte gerçekleşmesi gerekir. Yani davacının tazminata hak kazanabilmesi için bu dört unsurun birlikte gerçekleştiğini ispatlaması şarttır.
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasında, zarar ile zararlı sonucu doğuran olayın gösterdiği özellikler tazminat hukuku kurallarına uygun biçimde değerlendirilmeli, davalıların varsa kusuru tazminat hukuku ilkelerine göre zarar belirlenmelidir.
Dosyada yapılan incelemede dosya içeriğinde kaza tespit tutanağı oran belirlemeye yeterli ayrıntının olmaması sebebiyle kusur oranları tespit edilememiştir.
Netice itibarıyla mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda, davalının tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve davacının rücu hakkının doğabilmesi için meydana gelen haksız eylemde davalının kusurlu olmaları gerektiğinin açık olduğu, dolayısıyla davalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olup olmadığı tespit edilemediğinden davalıların sorumluluğu ile zarar arasında nedensellik bağı kesileceğinden ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 179,90TL ilam harcından peşin alınan 99,40TL harcın mahsubu ile bakiye 80,50TL davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.360,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.820,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı davalı … vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.