Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/783 E. 2022/519 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/783 Esas
KARAR NO : 2022/519

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2020
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;.müvekkili şirketin işyeri iştigal adresinde bodrum kat Z numarada yıkama işi ile iştigal eden kiracısından kira bedeline dair aldığı 25/10/2019 keşide tarihli 40.000,00-TL’lik çeki şirkette iken kaybettiğini. Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. E ve ……. Karar nolu 19/02/2020 tarihli kararı ile zayi nedeni ile çek iptaline karar verildiğini, çekin kaybından itibaren davalı şirket ile irtibata geçildiğini davalı şirketçe kararın ibraz edildiğinde çekin ödeneceği söylenmiş ise de 19/02/2020 tarihinden itibaren şifahi ve e-posta üzerinden yazışmalar neticesinde çek bedelinin ödenmediğini, bu nedenle 10/03/2020 tarihinde Bakırköy ……. İcra dairesinin …… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin haksız yere borca ve yetkiye itirazı ile takibin Büyükçekmece ……. İcra Müd.’nün …… E. Sayılı dosyası ile devam ettiğini her ne kadar davalı tarafından sadece çek bedeli 40.000,00-TL’ye itiraz evrakı ile birlikte ödeme yapmadığını, geç ödeme yaptığını 37.380,00-TL olarak ödeme yaptığını çek bedelini kabul edip icra takibi masraflarına haksız itirazda bulunduğunu açıklanan nedenlerle; haksız kısmi itirazın iptali ile davanın kabulüne karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;”…davacı tarafın hamili olduğunu iddia ettiği, keşidecisi müvekkili şirket olan …….. bankası ….. Şubesine ait 25/10/2019 tarihli ……. seri no’ lu 40.000,00-TL bedelli çeki kaybettiğini bu sebeple süresinde bankaya ibraz edemediğini, zayi nedeniyle iptal davası açtığını iddia ettiğini, müvekkilin adı geçen banka hesabında söz konusu çekin bedelini her ihtimale karşı sürekli hazır tuttuğunu, ancak davacının kendi kusurlu eylemi ile çek bedeline kavuşamadığını, davacı tarafından Mart 2019 tarihinde “çek zayi nedeniyle iptal” kararı ipraz edilmeksizin çek bedelinin ödenmesi talepli e-posta gönderdiğini, müvekkilinin de çek bedelinin bankada hazır olduğunu, çek yerine karar aslının ibraz edilip bedelin barkadan alınabileceğini banka ödemediği takdirde kendisinin ödeyeceğini beyanla bankanın tatep ettiği kesinleşmiş karar aslını istediğini, davacının ise kesinleşmiş krar aslını ibraz etmek yerine derhal dava konusu icra takibini açarak haksız kazanç elde etme yolunu tercin ettiğini, bunun üzerine haklı olarak takip konusu alacağın 40.000,00-TL’lik çek bedeli dışındaki alacak taleplerine itiraz edildiğini, gerçekten de çek aslını veya çek aslı yerine geçecek olan kesinleşmiş mahkeme kararını sunmayan bu noktada gerekli yükümlülüklerini yerine getirmesinin haksız olarak bu davayı açanın davacının kendisi olduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Keşidecisi davalı olan 40.000,00Tl bedelli çekin iptali üzerine çek bedelinin tahsili için başlatılan icra takibi ile çek bedeli haricindeki masraflardan ve faizden davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı, takibin haksız olup olmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Büyükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 40.000,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borcun ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin bu kısım yönünden durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.

Mahkememizce yapılan yargılamada alınan 31/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda davalının dava konusu sorumluluklarını gerek keşide tarihi itibariyle gerekse icra takibini müteakip 17/06/2020 tarihi itibariyle yerine getirdiği, talebin konusuz kaldığı belirtilmiştir. Rapora ilişkin itirazlar üzerine yeni bir bilirkişiden rapor alınmış olup bu raporda ise; avacı vekilince 40.000-TL asıl alacak (……. seri numaralı 25.10.2019 tarihli, 40.000,00-TL tutarlı zayi çek bedeli) + 2.701,37-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.701,37-TL alacak tutarı için davalı aleyhine 10/03/2020 tarihinde Bakırköy …… İcra Dairesinin …… E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığı; icra takip tarihinden önce davalının temerrüde düşürüldüğü söylenemeyeceğinden icra takip talebinde belirtilen 2.701,37-TL işlemiş faizin yerinde olmadığının söylenebileceği; icra takibinden itibaren ise ticari temerrüt faizi talep edebileceği belirtilmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki zayi olan ve iptal edilen çek bedeli ile ilgili uyuşmazlık olmadığı, çek bedeli olan 40.000,00-TL’nin icra takibi kapsamında 17/06/2020 tarihinde ödendiği; 10/03/2020 tarihli icra takibine konu olan 2.701,37-TL işlemiş faiz ile harç, masraf ve vekalet ücretleri bakımından ihtilaf bulunduğu; davacının işbu kısmi itirazın iptali için dava açtığı, davacının Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …….. E. ve …….. K. No’lu 19/02/2020 tarihli kararında çek iptaline karar verildiği, söz konusu kararın 02/03/2020 tarihinde kesinleştiği; davacının söz konusu iptal kararı verilmesi ile kesinleşmesi kapsamında davalıya başvurulduğu ve kararın kesinleşmesinin beklenilmesinden dolayı ödeme yapılmadığı, davacı ve davalının ödeme yapmama ve icra takibi başlatma kapsamında haklarını kötüye kullandıkları yönünde iddia ve beyanlarının olduğu anlaşılmıştır.
Çek iptali kararı, senette yer alan hakkın varlığına, muhtevasına ve bu hak üzerinde tasarruf edebilme yetkisine etki etmez; yalnızca, senede tesir eder; onun teşhis işlevini sona erdirir. İptal kararıyla birlikte senetle ilgili kişilerin borçlu olduğu ya da karar hamilinin maddi hukuk açısından alacaklı olduğu tespit edilmemektedir. TTK m. 652/1 uyarınca da çek iptali ile birlikte hamil, tartışmalı olmakla birlikte, hakkını senetsiz olarak düzenleyene veya cirantalara (kendi cirantasına) karşı ileri sürebilecektir. Hile ve ağır kusuru bulunmadıkça borçu, vade geldiğinde, iptal isteminde bulunan kişiye, iptal kararını ibraz etmek kaydıyla ödemede bulunmakla borcundan kurtulur (TTK m. 646/2, 710/3). Ancak bu kişiler ödeme yapmadığı takdirde, iptal kararı alan hamil, bu kişilere karşı dava ve takip yoluna giderek, varlığını kanıtlayarak tahsil yoluna gidecektir. Çekte asıl borçlu olmadığından, başvuru borçluları olan keşideci ve cirantalara gidilmesi için maddi ve şekli şartlar senedin ziyaında da aranacaktır (TTK m. 713, 714 ve 808). Başka bir anlatımla çekin zayi olması halinde de senetsiz hakkın ileri sürülebilmesi kapsamında başvuru borçlularına kararın ibrazı ve ödeme durumunun noter protestosu ile tespiti gerekmektedir (ayrıntılı bilgi için bkz. Abuzer KENDİGELEN / İsmail KIRCA, Kıymetli Evrak Hukuku, 3. Baskı, İstanbul, 2020, s. 69 vd.; Onur Mustafa ÖNDÜL, Çek İptali, İstanbul 2019, s. 46 vd.; Özkan GÜLTEKİN, Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, 9. Baskı, Ankara, 2020, s. 109 vd.).
Somut uyuşmazlıkta davalı çek keşidecisi, hakkında açılan takip kapsamında çek bedeli olan 40.000,00-TL’yi ödemiş olup, bu tutar dışındaki ferilere (faiz vs.) itiraz etmiştir. Davacı vekili 09/06/2020 tarihinde çek iptal kararını 02/03/2020 tarihinde mail yoluyla davalı çek keşidecisine gönderdiğini ve ödenmeme üzerine 10/03/2020 tarihinde Bakırköy …… İcra Dairesinin …… E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ifade etmektedir. Yukarıda III/1’de ifade edildiği üzere, çek iptal kararı ile keşideciden çek bedelinin ödenmesi talep edilebilecek olup, ödenmemesi halinde takip ve dava yoluna başvurulacaktır.
Çek iptali kararının 02/03/2020 tarihinde kesinleştiği, bu karardan davalının haberdar olup olmadığının henüz bilinmediği, mail yoluyla gönderimin tek başına ispata yeterli olmadığı, 10/03/2020 tarihinde takip başlatıldığı, tebligat yapılmaksızın borçlu …….. Tekstik Çorap… Ltd. Şti. Tarafından yetkiye ve borca 25/03/2020 tarihinde itiraz edildiği, yetkisizlikle dosyanın Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünden Büyükçekmece……. İcra Müdürlüğüne gönderildiği, 12/08/2020 tarihinde ödeme emri düzenlendiği, 20/08/2020 tarihinde asıl alacağın davalı tarafça kabul edildiği ve 17/06/2020 tarihi itibariyle 40.000,00 TL’nin ödendiği anlaşılmıştır. Keşide tarihi itibariyle hesapta yeterli bakiyenin bulunması, takip sürecinde 40.000,00 TL ödemenin yapılması, çek iptali kararı kesinleştikten sonra keşideciye başvuru ve ödememeye ilişkin bir durumun olmadığı, temerrüt oluşmadığı, takip masraflarının keşideciye yüklenmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu değerlendirilmekle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davacı tarafın kötüniyetli hareket ettiğine dair kanaat edinilemediğinden davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/05/2022

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır