Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/760 E. 2021/723 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/760 Esas
KARAR NO : 2021/723

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil davacı şirket yetkilisi 2019 yılında şirketine bir araç satın almak istemiş internet üzerinden yapılan araştırma neticesinde, borçlu “Davalı”” şirket yetkilisi ile irtibat kurarak 20.11.2019 tarihinde …… plakalı …… marka 2007 model binek aracı 251.000,00 TL’ye satın almıştır (Noter Sözleşmesi dosyada mevcuttur.) Satıcı bir hafta önce eksper raporunu aldığını iddia ettiği eksper raporunu; alıcıya sunarak müvekkili akletmış ve müvekkil fark etmemiştir. Müvekkil İzmit’e dönmek üzere yola çıkmış 200 metre ilerlediğinde araçta problem olduğunu fark etmiş, zor şartlarda İzmit şehrine dönmüştür. Motorda ciddi sesler gelmeye başlayınca araç İzmit’te bulunan ….. özel servisine çekilmiş, 06.03.2020 tarihinde Kocaeli ……. İcra ….. D. iş sayılı dosyası ile tespit başvurusunda bulunarak, araçdaki gizli ayıbın ve buna dair masraf giderilerinin tespiti yapılmıştır. Borçlu davalı şirket, böyle bir borçlarının olmadığını iddia etmekte ise de; yapılacak mahkeme sonucu haklılığımız kanıtlanacaktır, denilmekte, davalı şirket, ayıplı ürünü bile bile müvekkile satmıştır. Müvekkil kendi edimini gereği gibi ifade etmiş, ancak satıcı üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyerek taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı davranmıştır.” şeklinde beyanda bulunarak borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip korusu borcu takip dosyasında belirtilen ticari temerrüt faizi ile ödemeye ve takip konusu alacağın %20′ sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekaka ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar vermesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar soyut ve gerçek dışı olup, müvekkil şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Davacı taraf dava konusu aracı mevcut haliyle kabul ederek satın aldığından müvekkil şirketten Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …. Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup, işbu takibe itiraz etmiş bulunmaktayız. Davacı taraf, satış işlemi sırasında aracı muayene ettirmek istediğini ancak müvekkil şirketin bir hafta önce eksper raporu alındığını yeniden alınmasına gerek olmadığım beyan ettiğini, daha sonra davacı bu raporun başka bir araca ait olduğunu, sahte olduğunu iddia etmişse de tüm bu hususlar soyat ve gerçek dışıdır. Davacı şirket tarafından 20.11.2019 tarihinde satın alınmıştır. Davacı şirket aracı satın almadan önce motor muayenesi yaptırılmamış ise; bu husus davacı şirketin sorumluluğundadır. Davacı şirket otomobil alım satım işi ile iştigal ettiğinden dolayı aracın mevcut haliyle satın aldığı kabul edilmelidir. Davalı taraf aracın özellikleriyle ve mevcut durum hakkında davacı tarafa herhangi bir taahhütte bulunmamıştır. Davacı şirket aracı İstanbul’dan aldığını ve Eyüpte Noterde satış-devir işlemleri yapılmış, sonra da İzmit’ e hareket ettiğini ve iddia ettiği 200 mt yol değildir. Tahminen 100 km yol gitmiştir. Davacı tarafın bahsetmiş olduğu Kocaeli ….. Sulh hukuk mahkemesinin ……. D. İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda dava konusu araçta gizli ayıp olduğuna ve diğer bususlara ilişkin yapılan tespitler hatalı ve hukuka aykırıdır. Satın alma tarihi ile keşif tarihi arasında 4 ay geçmiş olup, dava konusu araç hangi koşullarda çalıştırılmış, ne şekilde kullanıldığı belli değildir.” şeklinde beyanda bulunarak davacı tarafın müvekkil şirketten herhangi bir alacağı olmadığını, aracın ayıplı olmadığını, müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, huzurdaki haksız ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, ayıp nedeniyle zararın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı şirket yetkilisi tarafından 20/11/2019 tarihinde satın alınan araçta gizli ayıp olup olmadığı ayıp varsa davacının uğradığı zarar miktarı, aracın ayıplı satılması halinde davalının sorumlu olup olmadığı, davacının alacak talebinde ve işlemiş faizi talebinde bulunmasının haklı olup olmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 93.748,62 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
TTK’nın 23. Maddesi gereğince satılanda ayıp bulunması halinde alıncının, satılanı gözden geçirerek 2 gün içerisinde satıcıya ihbarı, aybın olağan bir gözden geçirme ile fark edilmeyecek ayıplardan olması halinde ise 8 gün içinde incelemek veya inceletmekle ve bu inceleme sonucu malın ayıplı oludğunu ortaya çıkarsa haklarını korumak için bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu, diğer durumlarda ise TBK nın 223. Maddesinin 2. Fıkrasının uygulanacağı düzenlenmiştir. TBK’nın 223.maddesinin son fıkrasında alıcının gözden geçirmeyi ve bildirimi ihmal etmesi halinde satılanın mevcut şekilde kabul etmiş sayılacağı, ancak satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkaramayacak bir ayıp bulunmaması halinde bu hükmün uygulanamayacağı, bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılması halinde satıcıya bildirileceği düzenlenmiştir. Somut olayda; bilirkişi raporlarında belirlendiği üzere araçtaki ayıp olağan bir kontrolle dahi farkedilmeyecek gizli bir ayıp olduğundan ve ayıbın ortaya çıkması ile birlikte süresinde onarım için servise başvurulması nedeniyle ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kabul edilmiştir. Y. ….. HD. ……. Esas ve ….. Karar sayılı ilamında servis başvurularının ayıp ihbarı yerine geçeceği, ayrıca ayıp ihbarında bulunma zorunluluğunun bulunmadığı belirtilmiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 227. Maddesine göre;
“Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”
Buna göre; davacının ayıplı mal nedeniyle onarım bedellerine ilişkin talebinin yerinde olduğu, alınan bilirkişi raporlarında da gizli ayıp olduğunun sabit olduğu, ayıplı araç satımı nedeniyle davalının sorumluluğunun bulunduğu, satın alırken davacı tarafın aracı yetkili servise götürmemesinin de davacının tali kusuru olarak değerlendirildiği, buna göre davacıya takdir edilen %20 kusur oranına göre hesaplanan 70.789,28 TL bedelin tazmininin uygun olacağı tespit edilmekle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Alacak miktarının bilirkişi aracılığıyla tespit edilmesi ve likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 70.789,28TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 4.835,61TL ilam harcından peşin alınan 1.070,06TL harcın mahsubu ile bakiye 3.765,55TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 54,40TL Başvuru Harcı, 1.070,06L Peşin Harç, toplam 1.124,46 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 996,72TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 323,27TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 800,00TL bilirkişi ücreti, 65,50TL posta masrafı, olmak üzere toplam 865,50TL den kabul red oranına göre hesaplanan 653,53TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.002,60TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır