Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/752 E. 2021/237 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/752 Esas
KARAR NO : 2021/237

DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 06/01/2016
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı asilin 06/01/2016 tarihli dava dilekçesi ile özetle; “Önceden hissedarı olduğu, ……. Gıda Pazarlama San. Ve Tic LTŞ ile davalı arasında yapılan bayilik sözleşmesinin 15.8 ve 18. Maddesi gereğince şahsının mülkiyetinde olan İstanbul ili, ….. ilçesi, ……. Mah. ……. ada …… parselde kayıtlı taşınmazı üzerine davalı lehine 150.000,00TL bedelle 05/09/2008 tarihinde 1. Dereceden ipotek tesis edildiğini, ipoteğin 1 yıllık bayilik sözleşmesine istinaden teminat karşılığı olarak verilmiş olup bu aşamada sözleşme süresi sona erdiği gibi kendisinin de ……. Şirketiyle bir ortaklığının bulunmadığını, dava konusu ipoteğin mülkiyet hakkını kullanmasına engel olduğundan terkinini talep etmek durumunda kaldığını, bu nedenle taşınmaz üzerinde davalı lehine olan ipoteğin terkinine yargılama giderinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin müvekkilinin muamele merkezinin bulunduğu Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının ortağı olduğu dava dışı ……. Gıda Pazarlama ve San. Tic. Ltd.Şti. ile müvekkili arasındaki ticari ilişki nedeni ile şirketin doğmuş ve doğacak borçlarına karşılık ipotek tesis edildiğini, borcun ödenmemesi nedeni ile ipoteğin kaldırılmadığını, şirket aleyhine Eskişehir ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyasında başlatılan takibin devam ettiğini, bayilik sözleşmesinin 3.2. Maddesinde tarafların mutabakatı ile ticari ilişkinin devam edebileceğini düzenlendiğini, ……. şirketinin aile şirketi olup davacının şirket ortağı ve müdürünün babası olduğunu, bayilik sözleşmesindeki teminatın 150.000,00-TL olarak belirlenmesi nedeni ile davacı adına kayıtlı olup, ipotek tesis edilen …. Ada , ……. parseldeki ipoteğin daha önce fek edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı Silivri ……. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davanın ticari sözleşmeden kaynaklanan ipotek fekkine ilişkin olması nedeni ile görevsizlik kararı ile mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Tapu kaydının incelenmesinde; ……. Mah……. ada ……. parsel sayılı taşınmaz üzerinde 05.09.2008 tarihinde davalı lehine 150.000,00-TL bedelli ipotek tesis edildiği görülmüştür. İpotek akit tablosunda sözleşmenin 1 yıl süre ile geçerli olacağı 1 yıl süre sonra başka bir ihtara gerek kalmaksızın kendiliğinden hükümsüz hale geleceğini taraflar mutabakat ile işi devam ettirmek isterlerse yeniden yazılı sözleşme tanzim edecekleri önceki sözleşmedeki hakları bayi adına kazanmış hak salamayacağı bu sözleşmeden doğacak uyuşmazlıkların Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nde çözümleneceği düzenlenmiştir. Benzer hükümler davalı ile dava dışı ……. Gıda Pazarlama … Ltd. Şti. arasında düzenlenen dağıtım sözleşmesinde de bulunmaktadır.
Mahkememizin ticari nitelikteki sözleşmeden kaynaklanan ipoteğin kaldırılması davasında görevli olduğu kabul edilmiştir. Her ne kadar ipotek akit tablosunda ve bayilik sözleşmesinde yetki şartı bulunmakta ise de ipoteğin ayni hak oluşturması nedeni ile taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkisinin kesin yetki olarak düzenlenmesi nedeni ile mahkememizce yetki itirazı kabul edilmeyerek davanın esası ile ilgili inceleme yapılmıştır.
Mahkememizce dava dışı ……. Gıda Pazarlama San. Ltd.Şti.’nin sicil dosyası getirtilmiş, 30.05.2016 tarihli sicil kaydına göre şirketin terkin edilmediği anlaşılmıştır. Davacı tarafından Eskişehir İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyasında kambiyo senedinden kaynaklı alacak nedeni ile dava dışı şirket aleyhine başlattığı toplam; 179.711,45-TL’lik takibe ilişkin evraklar mahkememiz dosyasına alınmıştır.
Davacı tarafından keşide edilen Silivri ……. Noterliği’nin 24 Şubat 2016 tarihli ihtarı ile 1 yıllık sözleşme düzenlenmesi nedeni ile ipoteğin kaldırılması gerektiği belirtilmiş, ihtarname davalıya tebliğ edilmiştir. Davalı tarafça, Eskişehir Noterliği’nin 23.01.2014 tarih ……. yevmiye sayılı ihtarı ile dava dışı ……. Gıda Pazarlama San. Ltd.Şti.’ ile olan tek satıcılık sözleşmesi tek yanlı olarak fesh edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda;” “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, Silivri, ….. Mah …… ada ……. parsel sayılı taşınmazda davalı şirket lehine tesis edilen ipoteğin terkinine ilişkindir.Mahkememizce dava dışı ……. Gıda Pazarlama San. Ltd.Şti.’nin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucu mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 20.06.2018 tarihli raporun incelenmesinde; davalı şirketin 10.10.2012 tarihi itibari ile tasfiyeye girdiğinin tasfiyenin 01.02.2018 tarihinde sonlandığı, tasfiye bilançosuna göre şirketin davalıya borcunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı ile dava dışı ……. Gıda Pazarlama San. Ltd.Şti. arasında düzenlenen 04.01.2009 tarihli yazılı sözleşme ile bayilik ilişkisi kurulmuştur. Sözleşmede, 15.8. Maddesinde 150.000,00-TL teminat verileceği öngörülmüş olup, bu kapsamda 05.09.2008 tarihinde davalıya ait taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilmiştir. İpotek akit tablosunda 3.1. Maddesinde sözleşmenin 1 yıl süre ile geçerli olacağı 1 yıl sonra ihtara gerek kalmaksızın hükümsüz hale geleceği tarafların devam etmek istemesi halinde yeniden yazılı sözleşme düzenleyecekleri kararlaştırılmıştır. Bu tarihten itibaren ipoteğin yenilenmesine ilişkin resmi bir akit yapılmaması nedeni ile davacının ipotek akdi ile bağlı olacağı kabul edilemez. Diğer yandan, ipotek dava dışı ……. Gıda Pazarlama San. Ltd.Şti. İle yapılan sözleşmenin teminatı olarak verildiğinden mahkememizce şirketin borcu bulunup bulunmadığı araştırılmıştır. Davalının, ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun ihtara rağmen ibraz etmemesi üzerine dava dışı ……. Gıda Pazarlama San. Ltd.Şti.’nin kayıtlarında yapılan incelemede de davalının alacağının bulunmadığı anlaşılmakla, mahkememizce davanın kabulüne, ipoteğin terkinine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen işbu karar İstanbul BAM ……. Hukuk Dairesinin …… Esas ve ……. Karar sayılı ilamıyla kaldırılmakla mahkememizin bu esas sırasına kaydedilmiştir.
Dava; bayilik sözleşmesi kapsamında teminat olarak tesis edilen ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin TMK’nun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdünü yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin kaldırılmasını dava yolu ile isteyebilir.
Somut olayda; 05.09.2008 tarihli akit tablosuna göre ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir. TMK’nun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ (üst sınır) ipoteğinde, alacağın ulaşacağı miktar önceden belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda gösterilen limitle sınırlanabilir. TMK’nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, gecikme faizi, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan borcun toplam miktarının bu limiti aşması olanaklı değildir. Bu nedenle üst sınır ipoteğinde alacak bakımından bir üst sınır tespit edilerek teminatın kapsamı saptanmaktadır. O halde teminat, alacağı ve alacaklı icra takibi yapmışsa takip giderleri ile temerrüt faizlerini, üst sınıra kadar sınırlamaya tabi olmaksızın sağlamaktadır. Kısaca, ipoteğin üst sınır ipoteği olması durumunda borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Diğer taraftan taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur.
Dava dışı ……. şirketinin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olarak kabulü için usulüne uygun olarak tutulmuş olması şart olup, somut olayda bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere, ticari defterlerin bir kısmı ibraz edilmediği gibi bir kısmının da kapanış onaylarının bulunmaması nedeniyle sahibi lehine delil olarak kabulü mümkün değildir.
Davalı tarafça ileri sürülen alacağa ilişkin Eskişehir ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınarak davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediğinin tespiti için bilirkişi raporu alınmıştır. Alınan bilirkişi raporunda …’un hissedarı olduğu ……. Gıda adına düzenlenmiş satış faturalarından tahsilat düştüğünde davalının takip tarihi itibariyle 70.999,11 TL asıl alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. Bu kapsamda tespit edilen bedelin depo edilmesi halinde borcun ödenmiş olacağı ve söz konusu borcun ödenmesi ile ipotek borcunun da sona ereceği anlaşılmakla aynı anda ifa kapsamında söz konusu bedelin depo edilmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir ve aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-1-Davanın KABULÜ ile 70.999,11TL bedelim davalı tarafa ödenmek üzere …… bank’ta açılacak vadesiz hesapta bloke edilmesi koşuluyla İstanbul ili, ……. ilçesi , ….. mahallesi …… ada …… parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 05/09/2008 tarihinde davalı lehine konulan 150.000,00TL bedelli ipoteğin KALDIRILMASINA,
2-Alınması gereken 10.246,50-TL harçtan peşin alınan 2.561,63-TL harcın mahsubu ile 7.684,87-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.561,63-TL peşin harç ile 29,20-TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 2.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 256,50-TL posta giderinin toplamı olan; 2.256,50-TL giderin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı asil ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2021
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.