Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/741 E. 2021/602 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/741 Esas
KARAR NO : 2021/602

DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;”Davalılar aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …… E.sayılı dosyası ile yürüttüğümüz icra takibine davacı tarafından itiraz edilmiştir, Davalılar itirazlarında alacaklıya ilamsız icra takibine konu herhangi bir borcun olmadığım sözlü anlaşma gereği pandemi döneminde taksitlerin yarısını ödeme hususunda anlaştıklarını ve annesi için yapılan masrafların taksitlerden düşüleceği konusunda sözlü olarak anlaştıkları iddia ettiklerini, borçluların iş bu itirazında haksız ve kötü niyetli olup itirazın iptali gerektiğini, babalarından kalan hisseyi işletmeyi ağabeyine sözleşme ile kararlaştırdıkları …’ın hissesi karşılığı 863.818,20 TL olduğu ve bu miktarın sözleşme tarihindeki Amerikan dolar kuru olan 1 USD karşılığı 5.765 TL den 149.838,37 Amerikan dolarına çevrildiğini, 60 ay eşit taksitler halinde ve aylık 2.497,30 USO olarak ödeneceğini kararlaştırdıklarını, davalıların ödemelerini eksik olarak yatırmaya başladığını, müvekkilinin bunun nedenini whatsapp üzerinden davalı ağabeyine sorduğunda, davalı ağabeyi bundan sonra TL olarak yatıracağını yazdığını, müvekkilinin edimin hisse devrini gerçekleştirdiğini, davalıların itirazlarının haksız ve kötü niyetli olup yerinde olmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle;Alacaklı olduğunu iddia eden davacı …, müvekkilinin borçlu olduğu iddiasında bulunmuş olup alacağın kendisine ödenmesi için Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …… E. Numaralı dosyası İle 60,494,40 TL{8.109,17 USD) tutarlı ilamsız icra takibi başlattığı, icra müdürlüğü tarafından ödeme emri düzenlenmiş ve ödeme emrine 21 Eylül 2020 tarihinde itiraz edildiği, bu itiraz üzerine davacı taraf ise sayın mahkemeniz nezdinde müvekkilimiz aleyhine işbu itirazın iptali davasını açtığını, usulüne ilişkin itirazda davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, esasa ilişkin taraflar arasında 30.10.2019 tarihinde imzalanan hisse devir sözleşmesinde ödemelerin TL olarak yapılacağının kararlaştırıldığı, mahkeme aksi kanaatte olup müvekkillerimizin borçlarını USD olarak ödemesine karar verse dahi dava esas değeri yanlış hesaplanmış olup hatalı değer üzerinden dava açıldığını, açıklanan nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından …….. Otomobilcilik .. Ltd Şti hisselerinin davalılara devri üzerine hisse bedelinin sözleşmedeki şartlara göre ödenip ödenmediği, ödemenin TL olarak mı yoksa USD kuruna göre mi yapılması gerektiği, davalılar tarafından yapılan ödemeler de dikkate alındığında dava tarihindeki alacak miktarının ne kadar olduğu noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Bakırköy …..İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, Davacı tarafından davalı aleyhine 8.082,98-USD asıl alacak ve 26,19-USD işlemiş faizin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.

Davacı … ve davalılar …,…; ……. Otomobilcilik San ve Tic, Ltd.’ nin sahipleri iken aralarında 30.10.2019 tarihinde; davacı …’ın şirket hisselerinin diğer ortaklara devri ile ilgili protokol imzalanmış ve …… Otomobilcilik San ve Tic. Ltd. Şti’ nin 04.11.2019 tarih 2019.01 kararı ile hisse devri onaylanmış ve bu kararın Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine karar verilmiştir.30.10.2019 tarihinde davacı ve davalılar arasında imzalanan hisse devri protokolünde; Dava konusu ödeme planı ile ilgili;
-Ortaya çıkan şirket envanteri 10,11.2019 tarihi itibari ile 10.10.2024 (dahil) tarihine kadar 60 ay eşit taksitlerle her ayın 10’u olmak üzere USD Döviz cinsi olarak verilecektir.
-Şirket envanterinin sayılması sonucu ortaya çıkan 863.818,20 TL’nin … ‘a her ayın 10’u olacak şekilde ve başlangıç taksiti 10.11.2019 olmak kaydıyla 60 ay eşit taksitlerle ve USD döviz cinsinden verilecektir.
-Protokolde davacı …’ın hisse devrine karşılık envanter sayımı sonucu 863.818,20 TL belirlenmiş, bu tutar sözleşme tarihinde USD kur olan 1 usd = 5.765 Tl ‘ye bölünerek 149,898,37 USDye çevrilmiştir. Belirlenen 149.893,37 USD,60 aya bölünerek = 2.497,30 USD aylık taksitlerle ödeneceği belirlenmiştir. İlgili protokolde yukarıda da aynen aktarıldığı üzere 3 farklı yerde açıkça belirtildiği üzere dava konusu hisse devri ile ilgili çıkan envanter bedeli olan 863.818,20 TL nin sözleşme tarihinde USD kur olan 1 usd – 5.765 TL ‘ye bölünerek 149.898,37 USD ‘ye çevrilmiş olduğu ve bunun 60 ay taksitle aylık 2.497,30 USD ilk taksitlerle ödeneceği belirlenmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (“TBK’7nun 26. maddesi, “taraflar, bîr sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler”‘ şeklinde düzenlenerek, taraflar arasında sözleşme serbestisi ilkesinin geçerli olduğunu hüküm altına almıştır.
Davacı ve davalılar arasında yapılan, dava konusu 30.10.2019 tarihli protokolün ‘Türk Parası Kıymetini Koruma Kanunu Hakkında 32 sayılı kararda değişiklik yapılmasına dair karar çerçevesinde değerlendirilmesinde;
MADDE 1 – 7/8/1989 tarihli ve 32 Sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kararın 4, Maddesi’ne aşağıdaki bent eklenmiştir. g) Türkiye’de yerleşik kişilerin Bakanlıkça belirlenen haller dışında kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satımı, taşıt ve finansal kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmaz.
Bu karar hükümlerini Hazine ve Maliye Bakam yürütür, denmiş ve Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca, anılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile tanınan yetki kullanılmış ve 6 Ekim 2018 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin 2018-32/51 Sayılı Tebliğ ile pek çok sözleşmenin döviz cinsinden belirlenebileceği açıklanmıştır, Anılan tebliğle 2008-32/34 sayılı tebliğin 8‘inci maddesi “Döviz Cinsinden ve Dövize Endeksli Sözleşmeler” başlığı altında yeniden düzenlenmiştir.
Düzenlemenin dava konumuz ile ilgili maddesi; 5) Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi aralarında akdedecekleri, iş makineleri dâhil taşıt satış ve kiralama sözleşmeleri dışında kalan menkul (“menkul” tanımına emtia, demirbaş, makine vb. taşınabilir bütün kıymetler girmektedir) satış ve kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür. Düzenlemenin diğer maddelerinde, konu ile ilgili yasal düzenlemeler bölümünde aktarılmıştır,
Davacı ve davalılar tarafından imzalanan dava konusu 30.10.2019 tarihli protokolün ilgili yasanın; düzenlenmesi döviz cinsinden veya dövize endeksli yasaklı sözleşmeler kapsamanda olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılamada alacağın tespiti için bilirkişiden rapor alınmıştır. Alınan bilirkişi raporuyla davalı tarafından davacıya, takip tarihi 11.09.2020 itibariyle 30.10.2019 tarihli protokole göre protokol ödemelerinin USD para birimi üzerinden yapılacağı kanaatine varılırsa, davalı tarafından yapılan ödemelerin USD para biriminden karşılığı ve takip tarihi itibariyle gecikme faizi 11.09.2020 takip tarihi itibariyle yatması gereken 27.470,30 USD -19.223,44 USD = 8.246,86 USD FARK ve Takip tarihi itibariyle 57,54 USD temerrüt faizi kadar alacağın bulunduğu tespit edilmiştir.
Somut olayda; davacı … ve davalılar …,…; …….. Otomobilcilik San ve Tic, Ltd.’ nin sahipleri iken aralarında 30.10.2019 tarihinde; davacı …’ın şirket hisselerinin diğer ortaklara devri ile ilgili protokol imzalanmış ve Günaydın Otomobilcilik San ve Tic. Ltd. Şti’ nin 04.11.2019 tarih 2019.01 kararı ile hisse devri onaylanmış ve bu kararın Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine karar verildiği, davacının edimini yerine getirdiği, yapılan protokole göre USD cinsi ile ödemelerin yapılması gerektiği, bu hususun sözleşme serbestisi ilkesi ve 6 Ekim 2018 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin 2018-32/51 Sayılı Tebliğine uygun nitelikte olduğu, buna göre bilirkişi tarafından USD cinsi üzerinden takip tarihi itibariyle yapılan hesaplama hükme esas alınmış olup aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bakırköy ……İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 8.082,98-USD asıl alacak ve 26,19-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.109,17-USD üzerinden İPTALİNE, 8.109,17-USD alacak yönünden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca 1 yıl vadeli USD cinsi mevduatlara uygulanan en yüksek mevduat faizi uygulanarak devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan ‭12.098,88‬-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 4.166,52TL ilam harcından peşin alınan 791,04TL harcın mahsubu ile bakiye 3.375,48TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 800,00TL bilirkişi ücreti, 87,50TL posta masrafı, 54,40TL başvuru harcı, 791,04TL peşin harç olmak üzere toplam 1.732,94TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.729,27TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2021Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır