Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/74 E. 2022/900 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/74
KARAR NO : 2022/900

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/01/2020
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkiline ait ……. plakalı çekici araç ile ……. plakalı yarı römork aracın 07/07/2018 tarihinde park edilen yerden çalındığını, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nce yapılan aramalara rağmen aracın bulunamadığını, çekici ve römorkun davalı sigorta şirketine ……. ve …… sayılı poliçe ile kasko sigortasının yaptırıldığını, poliçe teminat bedelinin ödenmesi için davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ……. plakalı çekici için 211.000TL poliçe teminatının ve ……. plakalı yarı römork için 50.000TL alacağın sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili davaya cevap dilekçesinde, sigortalının gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun tespit edilmesi akabinde davacı sigortalının dava konusu taleplerinden feragat ettiğini ve feragatname imzaladığını, …… nolu poliçeye ilişkin talebin teminat dışında bulunduğunu, poliçe ile sigortalanan dorseye ilişkin üretici firma olan ……. Hurdacılık Ltd. Şti. ile iletişime geçildiğini, üretici firmanın böyle bir dorse imal edilmediğini bildirdiğini, dorsenin üretici şirket evraklarının klonlanması sureti ile naylon fatura düzenlenerek tescil edildiği, aslında böyle bir dorsenin var olmadığının belirlendiğini, dorse için düzenlenen faturanın naylon fatura olduğu bilgisi alındığını, hasar araştırması yapılması amacı ile dosyanın bağımsız araştırma şirketine gönderildiğini ve hasarın olumsuz değerlendirildiğini, davacının ……. nolu poliçe kapsamında beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, dorse ile birlikte çekicinin çalındığı iddia edilmekte ise de dorsenin gerçekte var olmadığına ilişkin bilgiler doğrultusunda çekicinin de çalınma hasarına maruz kalamayacağını, sigortalı davacının TTK 1439 maddesi ile kasko sigortası genel şartları C2 maddesine aykırı hareket ederek beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını, çekici araç üzerinde yakalama kararı ve çok sayıda takyidat olduğunu, sigortalı araç üzerinde yer alan yakalama ve haciz kararlarının sigorta tazminatının ödenmesine engel teşkil ettiğini, davacının tazminat talebinin fahiş olduğunu, müvekkil şirketin temerrüde düşürülmediğini, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla dosya bilirkişi ……’a tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 22/02/2021 tarihli raporunda özetle “……. plakalı çekici ile ……. plakalı römorkun davalı sigorta şirketine kasko sigortalarının mevcut bulunduğu ve araçların çalınmasının sigorta teminatı kapsamında bulunduğu, olayın farklı şekilde meydana gelmiş olduğuna dair davalı sigorta şirketi tarafından somut deliller ibraz edilmediği, yaptırdıkları araştırma neticesi düzenlenen araştırma raporunda da çalınma hadisesinin kasıtlı olarak meydana getirildiğine dair net bir bulgu mevcut olmadığı hususunun yer aldığı, ……. plakalı römorkun ana üretici firma olan ……. Hurdacılık Ltd. Şti. tarafından üretilmediği ve satış faturasının naylon fatura olduğu hususlarının davacı sigortalının bilgisi dahilinde olduğuna dair bir delil mevcut olmadığı, kasko sigorta poliçelerinde sigortalı aracın hasar tarihi itibari ile rayiç değerine kadar teminat altına alınmış olduğunun yazılı olduğu, hasar tarihi itibari ile araçların rayiç değerinin tespiti gerekeceği hususundaki takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, davacı sigortalı tarafından ……. plakalı römorka ilişkin olarak imzalandığı beyan edilen feragatnamenin çalınma tarihini içermediği, feragatnamede hasar tarihinin 12.07.2018 olarak belirtildiği, feragatnameye ilişkin imza itirazı bulunduğu, ……. plakalı çekici için herhangi bir feragatname belgesinin mevcut olmadığı, davalı sigorta şirketinin 26.08.2018 tarihinde temerrüde düştüğü” teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Mahkememiz dosyasına Makine Mühendisi bilirkişiden rapor aldırılmış, makine mühendisi …… tarafından düzenlenen 25/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “……. plakalı 2018 model ……. marka yarı römorkun hasarsız ikinci el rayiç bedeli 72.750.00TL dir. Dosyada …… İnş. Ve Oto. San. Tic. Ltd. Şti.’nın İrsaliye faturasında Römorkun 75.000.00TL’ye satın alımmış otduğu belgesi dosyada mevcuttur. Ancak yarı rörnork bir süre kullarıldığı için değerinde 43 carı değer kaybı “*2.250.00 TL” düşüş söz konusudur. Dolaysı ile Yarı römorkun 2. El piyasa değeri; 72.750.00 TL olarak takdir edildi. ……. plakalı ….. marka …. model …. tipi aracın 2018 yılt Motorlu Taşıtlar Vergisi Kasko bedeli üzerinde almmaktadır. 2018 Kasko bedellide 287.865,00TL’ dır. ….. çekici tarafımdan Rayiç bedeli: 265.000.00 TL olarak takdir edildi. Kasko bedetli araçlar görülmeden normal hasarsız vc bakımlı olarak yıl başından önce tespit edilir. Dolaysı ife Kasko değeri ile piyasa rayiç değerleri birbiriyle örtüşmez. Kasko değeri bazen yüksek bazen çok düşük kalmaktadır. ……. plakalı …… marka araç ile ……. model araç davalı sigorta şirketine kaskolu oldukları dosya içeriğinde bulunan poliçede anlaşıldığını” teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Bilirkişi heyetine 1 trafik bilirkişisi ……. eklenerek rapor aldırılmış, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 30/08/2022 tarihli raporda özetle; “davacıya ait ……. plaka sayılı çekici ile buna bağlı ……. plaka sayılı aracın park halinde bulunduğu mahallin, genel yapısı itibarıyla güvenliği yeterli şekilde alınmış park yeri vasıflarını taşıyan bir nokta olmadığı, güvenli sağlanmasına yardımcı olacak veya oluşabilecek bir olumsuzluğu tespit edecek herhangi bir kamera sisteminin bulunmadığı ve yine mahalde gündüz veya gece vakti oluşabilecek herhangi bir olumsuzluğun hemen fark edilebileceği yaya trafiği yoğun işlek bir nokta olmadığı ve araç trafiğinin ise yolun yapısı ve tek yön olması nedeniyle araç trafik yoğunluğu olmadığı sürece hız arzı yüksek olan ve araçların hızlı bir şekilde ilerledikleri ve hızlı şekilde ilerleyen araç sürücülerinin yol kenarında gerçekleşen olumsuz bir durumu hemen fark edebileceği yaya ve araç trafiği yoğun işlek bir mahal olmadığı, araçların park konumunda bulunduğu süre zarfında, araçlara fiziki olarak gelebilecek zararlardan ve oluşabilecek bir hırsızlık olayına karşı, gerekli etkin emniyet tedbiri alınmış, etrafı kamera vb. diğer güvenlik tedbirleri alınmış korunaklı bir fiziki yapıya sahip olmayan umumi olarak herkesin kullanabileceği kamu hizmetine açık cadde üzeri yol kenarında bulunan açık alan olduğu, olayın gerçekleştiği noktada çekici aracın hareketsiz olarak park konumuna getirilerek aracın kapılarının kilitlenmesi dışında ve ……. plaka sayılı …… marka çekici cinsi aracın üretici firması tarafından sunulan standart anahtar ve immobilizer anahtar güvenlik sistemi dışında ekstra güvenlik tedbiri alınmadan (Direksiyon kilidi, lastik kilidi, sesli veya uzaktan bilgilendirme yapan alarm sistemi ve GPS konum bilgisini uzaktan tespit edilmesini sağlayan sisteme vb. güvenlik sistemlerinden birinin veya bir kaçının davacı tarafından alındığına ilişkin dosya içeriğinde bilgi bulunmamaktadır.) yeterince ekstra güvenlik tedbir alınmadan olay yeri mahalle araçların park edildiği; olayın gerçekleştiği noktanın araçların park etmesini yasaklayan trafik işareti bulunmakla birlikte davalıya ait çalınan ……. plaka sayılı çekici ile buna bağlı ……. plaka sayılı yarı römork aracın yapısı cinsi ve niteliği itibarıyla şehir içi sınırları içerisinde bulunan ve yük yükleme ve bindirme işlemeleri dışında duraklamasının ve park etmi kesin olarak yasak olduğu, herhangi bir güvenlik tedbiri bulunmayan, umuma açık alan bir noktada park konumunda bulunduğu sırada ve park edildiği zaman ile çalındığının fark edilmesi arasında kalan 28 saatlik zaman dilimi içerisinde bir vakitte aracın park konumunda bulunan noktadan çalındığı, olay yeri mahal noktanın görülerek teknik olarak incelenmesi ve irdelenmesi doğrultusunda tespit edildiğini” teknik kanaatleri olarak belirtmişlerdir.
Dava, kasko poliçesi kapsamındaki aracın çalınması sebebi ile oluşan hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce bilirkişilerden; aracın park yerinin işleklilik, korunaklılık durumu, güvenlikli olarak park edilip edilmediği, aracın niteliği, kasko poliçesinin düzenlenmeleri, kara taşıtlarının kasko sigortası genel şartları ile birlikte değerlendirilerek davacının kusurunun olup olmadığı yok ise davalının sorumluluk miktarı noktalarında ek rapor aldırılmıştır. Bilirkişilerin tespitlerine göre; aracın çalınması öncesi park konumunda bulunduğu nokta itibarıyla, genel olarak görüş mesafesi açık olan bir alan olduğu ve gece vakti cadde üzerinde yeterince aydınlatma direkleri aydınlatılmış bir vaziyette olduğu ve taşıt yolu üzerinde trafik akışı tek yön olarak aktığı ve olay mahallinin çevresi itibarıyla yolun bir tarafında ….. Metro istasyonuna ait binaların bulunduğu ve bu binaların arakasında yüksek katlı binaların olduğu görülerek yine yolun diğer tarafında ise……. Metro istasyonuna ait giriş çıkış noktası ile bu noktanın arasında cami ve binalar bulunduğu görülerek olay mahalli noktanın sıfır noktasında yol kenarında iş yerlerinin bulunmadığı ve bu olayın gerçekleştiği alanı görebilecek bu noktadaki hareketleri kayıt altına alabilecek bir kamera sistemi bulunmadığı görülerek, dosya içeriğinde bulunan bilgilerden anlaşıldığı üzere araçlar, cadde üzerinde fiziki olarak 20 cm yükseklikte 80 cm genişlikte orta refüj beton kısım ile birbirinden ayrılan ve araçların kısa mesafelerle taşıt yoluna katılmak için boşluk alanı bulunan ve genel olarak üzerinde İETT durak noktalarının bulunduğu ve araçların park halinde bulunmasını yasaklayan trafik işareti bulunan ancak duraklamanın serbest bırakıldığı 5,5 metre genişliğinde servis yolu niteliğinde bulunan alan üzerinde aracın park konumunda bulunduğu esnada araçların çalındığı anlaşılarak, bu mahallin ve olay yeri yakın çevresi itibarıyla olay mahallinin genel itibarıyla gün içeresinde özellikle gündüz vakti araç trafiğinin yoğun olduğu bir alan olduğu ve mahalde bulunan ….. Metro İstasyonu itibarıyla yine gündüz vakti yaya trafiğinin de yoğun olabilecek bir kapasiteye sahip olduğu anlaşılmakla birlikte yolun fiziki yapısı itibarıyla taşıt yolu üzerinde araç yoğunluğu bulunmadığı sürece araçların hızlı bir şekilde ilerlediği bir yol olduğu ve geçe vakti araç ve yaya trafiği yoğunun yeterli düzeyde olmadığı ve yol üzerinde ilerleyen araçların hızlı bir şekilde ilerlediği ve olay noktasının ilerisi İSTOÇ istikametine araç bakım tamirhane ve servis noktalarının bulunduğu mahal olduğu ve olay yerinde yapılan inceleme esnasında çekilen fotoğraflara göre tespit edilmiştir.
Bu tespitlere göre mahkememizce yapılan değerlendirmede; aracın park yerinin işleklilik, korunaklılık durumu, güvenlikli olarak park edilip edilmediği, aracın niteliği göz önüne alınarak bilirkişi tarafından aracın park yasağı olan yerde park edildiğinin ve kapılarının kilitlenmesi dışında alınan bir önlemin olmadığının ve zararın poliçe kapsamında olduğunun belirtilmesi karşısında davacı tarafın aracın çalınması durumunun poliçe kapsamında olduğu kanaatine varılarak, mahkememizce %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkememizce uygulanan müterafik kusur indirimi uyarınca reddedilen miktar yönünden Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin ….. esas, ….. karar sayılı ilamına istinaden davacı aleyhine vekalet ücretine takdir edilmemiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 208.800,00TL’nin 26/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 14.263,12TL ilam harcından peşin alınan 4.457,23TL harcın mahsubu ile bakiye 9.805,89TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 54,40TL Başvuru Harcı, 4.457,23TL Peşin Harç olmak üzere toplam 4.511,63TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.056,00TL’nin davalıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 264,00TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 2.100,00TL bilirkişi ücreti, 96,00TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.196,00TL den kabul red oranına göre hesaplanan 1.756,80TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 31.000,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesin,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2022
Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.