Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/733 E. 2022/812 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/733 Esas
KARAR NO : 2022/812

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2020
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı, davalıya teslim edilen mal karşılığında, faturalar kesildiğini, ancak davalının icra takibine konu 07.12.2016 ve 10.02.2017 tarihli fatura bedellerinin ödenmediğini, faturaların ödenmemesi üzerine 30.681,32TL asıl alacak ve 9.107,94TL işlemiş faiz alacağının tahsili için 25.06.2019 tarihinde Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, takibe konu borcun cari hesaba dayandığını beyan etmiştir. Sonuç ve istem olarak; icra takibine yapılan itirazın iptalini, borcun ticari temerrüt faiziyle ödenmesini, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davanın hak düşürücü süre içerisinde ikame edilmediğini, dava dilekçesi ve delil listesinin HMK’nın emredici hükümleri gereğince usulüne uygun olmadığını, fatura içeriğindeki ürünlerin kendilerine teslim edilmediğini, davacının belirtmiş olduğu faturaların taraflar arasında davaya konu ilişkiyi ispata medar nitelikte olmadığını, talep edilen alacağın likit bir alacak olmadığını, taraflar arasında yapılmış usulüne uygun bir mutabakat olmadığını, temerrüde düşürülmeksizin temerrüt faizi talep edildiğini, taraflar ödeme gününü kararlaştırmamışlarsa borçlu ancak temerrüt ihtarı ile temerrüde düşeceğini, somut olayda taraflar arasındaki sözleşmede ödemenin faturanın kesilmesinden itibaren 75 gün içinde yapılacağının kararlaştırıldığını, bu halde ödeme gününün kesin olarak kararlaştırıldığından söz edilemeyeceğini, temerrüt ihtarı da gönderilmediğinden takip tarihinden öncesi için faiz istenemeyeceğini beyan ederek davanın reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra takibine konu faturalar karşılığında davacı şirketin cari hesap alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 30.681,32 TL asıl alacağın ve 9.107,94 TL işlemiş faizin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.

Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Talimat yoluyla alınan bilirkişi raporuyla davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının cari hesap alacağının bulunduğu, alacak miktarının 30.681,32 TL asıl alacak olduğu belirtilmiştir.
Davalı yasal defter kayıt ve belgelerinin incelenmesi neticesinde; davacı tarafından, davalıya düzenlenen toplam (3) adet fatura, (185.331,15.TL) tutarında davacı hesabına (Alacak) kaydedilmiştir. Bu faturalar karşılığında, davalı tarafından banka EFT si ile ödendiği belirtilen toplam (129.200,00.TL) davacı hesabına (borç) kaydedilmiştir. Davalı yasal defterinin incelenmesi sonucunda; davacı hesabı, takip talebi tarihinde (25.06.2019) bakiyesiz (0,00) sonuçlanmıştır. Fakat davalı yasal defterlerinde hatalı olarak kaydedildiği anlaşılan, davacı hesabına 61.992,33.TL tutarında (Borç) ve 5.861,18.TL tutarındaki (Alacak) kayıtlarının hesaplama dışı tutulması halinde 56.131,15.TL tutarında davacının (Alacaklı) olduğu sonucuna varılmıştır.
İhtilafa konu faturaların, davalıya tebliği ile ilgili; bir bilgi mevcut olmamakla birlikte, davalı yasal defterlerinde kayıtlı olması sebebiyle davalının kabulünde olduğu anlaşılmıştır. Faturaların içeriğinde belirtilen ürünlerin, teslimine ilişkin herhangi bir bilgi mevcut değildir. Fakat davalı da faturaların muhteviyatına, yasal süre içerisinde itiraz ettiğine dair, dosyaya herhangi bir belge sunmamıştır.
Alınan ek rapor da kök raporu doğrular niteliktedir. Ticari defterler arasındaki farkın iki adet hatalı kayıttan kaynaklandığı, icra takibine konu faturaların davalıya ait ticari defter ve belgelerde de kayıtlı olduğu, buna göre davacı alacağının 30.681,32 TL olduğu belirlenmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl alacağın 30.681,32 TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödenmediği anlaşılmakla davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Davacının, alacağına ilişkin, takip tarihi öncesinde, davalıya yapmış olduğu herhangi bir ihtar veya ödeme gününü belirleyen bir sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu bakımdan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 10.maddesi dikkate alınarak işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir. Reddedilen bu kısım yönünden davacı tarafın kötüniyeti ispatlanamadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazının 30.681,32-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, işlemiş faize yönelik talebin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 6.136,26TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 2.095,84TL ilam harcından peşin alınan 325,02TL harcın mahsubu ile bakiye 1.770,82TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 54,40TL Başvuru Harcı, 325,02TL Peşin Harç olmak üzere toplam 379,42TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.017,84TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 302,15TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 1.400,00TL bilirkişi ücreti, 175,50TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.575,50TL den kabul red oranına göre hesaplanan 1.214,86TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından sarf edilen 41,50TL posta masrafının kabul red oranına göre hesaplanan 9,49TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.107,94TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
11-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır