Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/719 E. 2021/163 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/719 Esas
KARAR NO : 2021/163

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2020
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalının kimyevi madde imalatı ve ticaretiyle iştigal etmekte olan müvekkili şirkette 19/07/2018 tarihinde kimyager olarak işe başladığını ve 19/08/2019 tarihinde istifa yoluyla işten ayrıldığını, davalı imzalamış olduğu belirsiz süreli iş sözleşmesinde belirlenen son aylık brüt ücretinin 20 katı tutarındaki cezai şart muaccel hale geldiğini, cezai şart bedeli olan 61.821,40TL’nin tahsili amacıyla Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflar arasında işçi işveren ilişkisinin bulunduğu sabit olup davalı taraf tacir değildir. TTK.’nın 4’üncü maddesi uyarınca ticaret mahkemeleri, her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanan hukuk davaları ile madde de gösterilen tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın diğer davalara bakmakla görevlidir. Somut uyuşmazlık her iki tarafın ticari işletmetlerinden kaynaklanmamaktadır. Emsal nitelikteki Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 12.12.2017 tarih 2015/41922 esas 2017/12383 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; davacı işveren davalı işçinin kendi işyerinden ayrıldıktan sonra verdiği taahhüte aykırı davranarak rekabet yasağı sözleşmesini ihlal ettiğini ileri sürerek cezai şartın ödenmesini talep ederek eldeki davayı açmıştır. TBK.’nın 444. Maddesinde düzenlenen rekabet yasağı aslı yükümlülük doğuran bir sözleşme olmayıp iş akdine bağlı olarak fer’i nitelikte bir yükümlülük doğurmaktadır. Bu bakımdan, dava konusu rekabet yasağının dayanağı İş Kanunu kapsamında işçi sayılan davalının hizmet akdinden kaynaklanan sadaka borcu oluşturmaktadır. 4857 ve 5521 Sayılı Kanunların 1. Maddedeki hükmü gereğince hizmet sözleşmelerinden doğan bu gibi davaların bu uyuşmazlıklara bakma görevli olan iş mahkemelerince görülmesi gerektiği, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 9/e ve f bentlerinde haksız rekabete ilişkin süre ve zaman sınırı belirtilmiş olup TBK’nun 444. Md. Kapsamında geçerli nitelikte iş sözleşmesine dayanıldığı anlaşılmıştır.
İş sözleşmesine bağlı olarak çalışan işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonra sonraki dönem için rekabet etmeme yasağının TBK’ nun 6. Bölümünde yer alan 444. Ve devamı maddelerinde düzenlendiği, İş Mahkemeleri Kanunu gereğince Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuki uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği, davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmaması nedeni ile ticari dava niteliğinde olmadığı, taraflardan yalnızca birinin ticari işletmesi ile ilgili olması halinde davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, Mahkememizin görevinin tayininde Ticaret Kanununda düzenlenenler hariç uyuşmazlığa konu mal ve/veya hizmetin türünün ve ticari iş karinesinin etkili olmadığı Ticaret Kanununu ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediği(Hukuk Genel Kurulunun 16/09/2015 tarih, 2014/1026 Esas ve 2015/1765 Karar), uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, 25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanuna göre TBK’ nun hizmet sözleşmesine ilişkin 6. Bölüm düzenlenen hususlara ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklı davalara bakma görevinin İş Mahkemesine (İşM. m 5/1-a ) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, davalı işçinin iş akdinin sona erdiği tarihte yürürlükte olan 7036 sayılı yasa 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirdiği ve bundan önce iş akdinin son ermesinden sonra oluşacak rekabet yasağına ilişkin davalarda ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki Yargıtay kararları hükmünü yitirmiş olduğundan görev şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. (İBAM 13. HD. 2018/1914 Esas ve 2019/692 Karar)
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 4/1-a maddesi uyarınca Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
04/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.