Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/694 E. 2022/433 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/694
KARAR NO : 2022/433

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2020
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasında kumaş satışından kaynaklı cari hesap ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin davalı taraftan alacağını tahsil edemediğini, alacağın tahsili amacıyla Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, % 20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraftan alınan kumaşların defolu olduğunu, defolu ürünlerin iade alınmasının istenilmesi üzerinde davacı tarafça defolu yerlerinin kesilerek müvekkili şirkete gönderildiğini, davacıya 20/01/2020 tarihinde 34.700,00TL ödeme yapıldığını, tarafların anlaşması ile 18/12/2019 tarihinde 22.890,60TL, 20/12/2019 tarihinde 6.323,18TL iade faturaları düzenleyip alacaklı davacı şirketine gönderildiğini, davacı taraftan da teyit e-maili alındığını, müvekkilinin davacı şirkete borçlu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas takip dosyası incelenmiş, incelenmesinde alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, 63.916,06TL üzerinden icra dairesinde ilamsız icra takibi açıldığı, davacının davasını açmasında hukuki yararının olduğu, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlunun süresinde itiraz etmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü sürede açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasına SMM bilirkişisinden rapor aldırılmış, SMM bilirkişi …. tarafından düzenlenen 20/04/2021 tarihli bilirkişi raporda özetle; “Davalı defterlerinde yer aldığı halde davacı delterlerinde yer almayan 2 adet fatura olduğu tespit edildiğini, bunlar; 18.12.2019 tarihli …. sayılı 22.890,60.-TL bedelli iade faturası ve 20.12.2019 tarihli ….. sayılı ve 6.323,18.-TL bedelli fiyat farkı faturası olduğunu, 2 adet faturanın da kağıt fatura olduğu ve davacı şirkete kargo aracılığı ile gönderildiği davalı yanca belirtildiği, Kargo içeriğini bilme imkanı bulutmamakla birlikte buna ilişkin de dava dosyası içinde yer aları gönderi belgesine göre; davacının adresinc 24.12.2019 tarihinde bu kargonun gönderildiği, 26.12.2019 tarihinde de …… tarafından teslim alındığı, ibraz edilen belgeler arasında yer alan 23.12.2019 tarihli “2019 Aralık İade ve Fiyat Farkı Faturalarımız” başlıklı e-mail ile iletildiği görüldüğünü, davalı yanca keşide edilen 2 adet faturanın, davacı yan defterlerinde faturaların keşide tarihinden 5-7 gün sonra tebliğ edilmesine rağmen yer almadığı ve yasal süresinde ya da sonrasında iş bu faturalara itiraz da etmediği yahut iade faturası da düzenlemediğinin anlaşıldığını, davacı yasal defterlerine göre 04.01.2020 tarihinde davalıdan 63.916,06-TL alacaklı olduğunu ve dava bedelinin de bu tutar kadar olduğunu, davalının yasal defterlerinde ise davacı 34.7102,28-TL alacaklı olduğunu ve 20.01.2020 tarihinde 34.700-TL ödeme yapılarak bu borcun 2,28.-TL olduğunu, bu ödemenin davacı defterlerinde de kayıtlı olduğunu ” belirtmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Her iki tarafın ticari defterleri sahibi lehine delil niteliği taşımaktadır. Ancak ticari defterlerin karşılıklı olarak birbiri ile uyumlu olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememiz huzurundaki beyanları, dosya arasına alınanBüyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin ….. esas, …. karar sayılı ilamındaki; ” Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Ticari defterler uyumlu değil ise muntazam tutulmuş olsun veya olmasın sahibi aleyhine delil olacaktır. Ancak defterlerden biri muntazam olsa da her iki defter de sahibi aleyhine kayıt içeriyor ise aleyhe delil sayılma yönünden öncelikle iddiasını ispat yükü altında olan taraf defterleri aleyhine delil sayılmalıdır. Yani ispat yükü altında olan taraf kendi defterindeki aleyhe kayıtları bertaraf edecek şekilde karşı tarafın aleyhine olan ticari defterler kayıtlarından yararlanmamalıdır. Bunun sonucu ise aleyhe kayıtların uyuşmayan kısmından ispat yükü altında olan tarafın yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Çünkü ispat yükü, uyuşmazlık konusu hususlar için olup, karşı tarafın ileri sürmediği bir husus için ispat yükü de söz konusu olamayacağından bu sonuca varılması usul kurallarının da temel bir sonucudur. ” şeklindeki gerekçesinden yola çıkılarak, davacı ticari defter ve kayıtlarına göre 63.916,06 TL davalıdan alacaklı olduğu, davalı ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafa 34.702,28 TL borcunun olduğu ve 20/01/2020 tarihinde 34.700,00 TL ödeme yapıldığı ve davacıya 2,28 TL davacıya borcunun bulunduğu hususunun, taraf ticari defter kayıtlarının birbiri ile uyumlu olmadığı kanaatine varılmıştır. Davalı tarafından davacıya ödenen 34.000,00 TL ödemenin davacı kayıtlarında da yer aldığı anlaşılmıştır. Her iki taraf defterleri arasındaki farkın davalı tarafından davacıya gönderilen fiyat farkı ve iade farkı faturalarının davacı kayıtlarında yer almamasıdır. Dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre de davalı tarafından iade ve fiyat farkı faturalarının davacıya teslim edildiği anlaşılmıştır. İspat yükü kendisinde olan davacının bu durumu kesin ve yazılı delillerle ispat etmesi gerektiği, yemin deliline de başvurulmadığı anlaşılarak davanın kısmen kabulü ile Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 2,28TL üzerinden devamına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 2,28TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-2,28TL’sına %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 771,95TL harcın mahsubu ile bakiye 691,25TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 54,40TL Başvuru Harcı, 80,70TL Peşin Harç olmak üzere toplam 135,10TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 0,05TL’nin davalıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.319,95TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 700,00TL bilirkişi ücreti, 85,50TL posta masrafı olmak üzere toplam 785,50TL den kabul red oranına göre hesaplanan 0,02TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2,28TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.108,79TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.