Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/678 E. 2021/1017 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/678 Esas
KARAR NO : 2021/1017

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalı tarafından aracın satışı sırasında aracın kazasız, boyasız ve sorunsuz olduğunun beyan edildiği, ancak satın aldıktan iki gün sonra 20.11.2019 tarihinde aracın motrundan anormal sesler gelmesi üzerine yetkili servis olan …… ’a gidildiği, yapılan kontrolde aracın motorunun arızalı olduğunun tespit edildiği, 22.11.2019 tarihinde davalıya ayıp ihbarında bulunulduğu, bu ihtarnameye karşı satıcı tarafından taleplerin reddedildiği, bunun üzerine müvekkilin aracın onarımını …… ‘da yaptırmak zorunda kaldığını, e-fatura karşılığında 22.145,79 TL ödendiğini, satıcının Borçlar Kanunu 219.maddesine göre ayıptan sorumlu olduğunu, aynı kanunun 227.maddesine göre de satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcının ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, …. satılanın ücretsiz onarımını isteme ve genel hükümlere göre tazminat isteme hakkına sahip olduğu, müvekkilinin yapmış olduğu onaırm masrafından davalının sorumlu olduğunu, borcun ödenmesi için başlatılan icra takibine davalı vekili tarafından itiraz edilerek takiben durdurulduğu, bu nedenle takibin devamı isteği ile iş bu davanın açıldığı beyan edilmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkilin ihtilafa konu araca ilişkin ……. Otomobil Hizm.Tic.Ltd.Şti.’den eksper raporu alınarak davacıya devirden önce sunulduğu, ihtilafa konu araca ilişkin herhangi bir motor arızası edilememiş olduğunun görüldüğü, bu rapor ile yetinmeyerek …… adlı firmadan da yeni bir ekspertiz raporu alındığı, ihtilafa konu araçta herhangi bir motor arızasına rastlanmadığı, davacının iki ekspertiz raporu incelenerek ve araç üzerinde gerekli test ve incelemeler yapılarak aracın beğenilmesi sonucu satın alındığını, 780.000.-TL tutarındaki bir aracın sadece söze dayanılarak devralınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu beyan edilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, araçtaki ayıp nedeniyle uğranılan zararın tazmini için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacının 18/11/2019 tarihinde satın aldığı 2016 …… marka aracın motorunda arıza bulunup bulunmadığı, davalı tarafından ayıplı olarak satılıp satılmadığı, motor arızasının olup olmadığı, motor arızası giderim bedelinin ne kadar olduğu, ayıbın sürücüden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, gizli ayıp olup olmadığı, ayıplı olması halinde davacının alacaklı olduğu miktar noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 227. Maddesine göre;
“Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”
Aracın satışından önce ……. plaka sayılı dava konusu oto üzerinde yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucu ……. Oto.Hizm.Tic.Ltd.Şti. Tarafından hazırlanarak ibraz edilen raporda, …… marka, …… tipindeki aracın otomatik ve …….. motorlu olduğu, 54.482 km de olduğu, kaporta, boya, ön ve alt mekanik, iç ve dış kondsyon kontrolleri ile motor incelemesi yapılarak aracın durumu hakkında bilgi verilmiş, motor incelemesinde V kayışı gergi rulmanının km ve yaşından dolayı servis kontrolu yapılmasının önerildiği belirtilmiştir.
Aynı aracın yine satıştan önce …… Otomotiv A.Ş. firmasında yaptırılan iceleme sonucu verilen raporda, yine kaporta veboya, iç ve dış kontrollar, mekani alt kontrollar ile motor kontrolu yapılmış, motor soğutma suyu ve yağ kaçağı olmadığı, motor üst kapakta kompresyon buharı bulunmadığı, alt kısmından yağ kaçağı olmadığı, motor gürültüsü olmadığı tespit edilmiştir.
Aracın satın alınmasından hemen sonra davacı tarafından dava konusu araçtan ses gelmesi şikayeti ile araç ……. A.Ş. ‘nin servisine götürülmüş, servisce yapılan incelemede, aracın çalışması sırasında motordan ses gelmekte olduğunun duyulduğu, arıza kayıtlarının kontrol edilmesi gerektiği, arıza kaydığının çıkmadığı ancak hala ses gelmesi nedeni ile bu defa yağ filtresi sökülüp çapak kontrolunun yapılması gerektğinin belirtildiği, yapılan kontrolda yağ filtresinde çapak bulunarak alt karterin sökülmesi ve krank mili kontrolunun yapılması gerektiği sonucuna varılmış, krank milinin de aşırı ısı gördüğü tespiti yapılan motor değişimine gidilmesi gerektiği teklif edilmiştir.
Servisin bu bulguları nedeni ile motor deişiminin 200.000.-TL tutacağı konusunda davacı tarafından davalıya ihbarda bulunup iş bu dava açılmıştır. Ancak daha sonra dosyaya ibraz edilen onarım faturasında, fatura bedelinin 18.767,62 TL olduğu, KDV tutarı ile toplam fatura bedelinin 22.145,79 TL olduğu görülmüş ve davacı tarafından bu tutar davalıdan talep edilmiştir.
Buna göre araçta gizli ayıp bulunup bulunmadığı ve davacının alacaklı olduğu miktarın tespiti açısından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Aracın satın alınması sırasında yaptırılan iki ekspertiz incelemesinde de motorda önemli bir arıza tespiti yapılmamış, sadece V kayışı gergi rulmanının kontrol edilmesi belirtilmiştir. Davacı tarafından aracın satıın alınmasından sonra kullanım esnasında bu sesin duyulabilir olması nedeni ile servise başvurulmuş, yapılan ilk incelemede filtrede çapak bulunması nedeni ile muhtemelen yataklarda da çapak olabileceği düşüncesi ile motorun değiştirilmesi gerektiği önerilsi yapılmıştır. Ancak daha sonra aracın servise girdiğinde faturada belirtilen onarımlar yapılan arıza giderilmiştir. Fatura incelendiğinde, yapılan bakım ve onarım sırasında çok sayıda conta, cıvata, somun, kelepçe, saplama, klips v.s. gibi küçük parçaların da değiştirilmesi gerektiğinden bu değişikliklerin yapıldığı, ancak önemli tutar olarak motor yazılıp 11.889,62 TL onarım masrafı olduğu açıklanmıştır. Ancak motor ile ilgili yapılan onaırm masrafları tutarı belirtilmiş olmasına karşılık ne gibi bir değişim yapıldığı hususu net olarak belirtilmemiştir. Aracın satın alınması sırasında yapılan incelemede motor V kayışı gergi rulmanının kontrolu gerektiğinin belirtilmiş olması dikkate alındığında, bu rulman ve bağlantılarının değişiminin belirtilen tutarda olması mümkündür. Aracın üst segment bir araç olması ve piyasa fiyatı dikkate alındığında, arızalı olması mümkün olduğu tespit edilen bir arzaının onaırmı sırasında açıklanan tutarda masraf olabileceği de kabul edilmelidir. Açıklanan hususlar neticesinde, 780.000.-TL bedel ile satın alınan bir aracın alışı sırasında motor V kayışı gergi rulmanının arızalı olabileceği bilgisi verilmiş olması ve bu arızanın hissedilir şekilde ortaya çıkmısı ile yapılan bakım ve kontroller sonucu faturada belirtilen tutarlar ile onarımın yapılması, aracın satışı sırasında saklanan ve gizlenen bir ayıbın olduğunu göstermemektedir.
HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Buna göre; gizli ayıp ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafın kötüniyeti ispatlanamadığından kötüniyet tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 267,47TL harcın mahsubu ile bakiye 208,17TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır