Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/671 E. 2021/538 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/671 Esas
KARAR NO : 2021/538

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile davacının ticari ilişki içerisinde bir süre ticaret yaptıklarını, muhtelif tarih ve numaralı faturalardan kaynaklı cari hesap alacağından dolayı, davalı aleyhine 25.08.2020 tarihinde Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, 01.09.2020 tarihinde davalının itirazı sonucunda takibin durduğunu, fakat davalı aleyhine başlatılan icra takibinin cari hesaptan kaynaklı ilamsız icra takibi olduğunu, alacaklının yerleşim yeri icra dairelerinin yetkisinin bulunduğunu beyan etmekle davalının İstanbul …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına ve asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra takibine konu faturalar karşılığında davacı şirketin cari hesap alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 105.047,97-TL TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde yetki, borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 6. Maddesi gereğince kural olarak her dava açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılır. İcra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olmayıp, alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip yapması halinde, mahkemece resen icra dairesinin yetkisizliği gözetemeyeceği için, borçlunun itiraz yolu ile bunu ileri sürmesi gerekir. Davalı-borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi durumunda, itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra müdürlüğünde takip yapılması bir dava şartı olduğundan mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenir ve takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğu anlaşılırsa, takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması nedeniyle davada dava şartı gerçekleşmediğinden, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilir. TBK’nun 89/1 maddesinde açıkça “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.” dendiği, bu kapsamda davacının yerleşim yerinin de yetkili olduğu, davacı tarafın yerleşim yerinin icra dairesi yönünden Küçükçekmece yargı çevresi sınırlarında bulunduğu, icra takibinin Küçükçekmece’de başlatıldığı ve icra dairesinin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporuyla davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının cari hesap alacağının bulunduğu, alacak miktarının 105.047,97-TL asıl alacak olduğu belirtilmiştir. Davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını inceleme günü hazır bulundurması için meşruhatlı davetiyenin tebliğ edildiği, tebliğe rağmen davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığı, bu bağlamda HMK 222.md gereğince davacı tarafın kendi ticari defterlerine göre alacağın varlığını ispatlamış olduğu (Yargıtay 15.HD 2016/4087 Esas 2017/261 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere) değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl alacağın 105.047,97-TL TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 105.047,97-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 21.009,59-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 7.175,82TL ilam harcından peşin alınan 1.268,72TL harcın mahsubu ile bakiye 5.907,10TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 800,00TL bilirkişi ücreti, 115,00TL posta masrafı,54,40TL başvuru harcı, 1.268,72TL peşin harç, ücreti olmak üzere toplam 2.238,12TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.929,55TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.