Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/661 E. 2022/180 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/661 Esas
KARAR NO : 2022/180

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;”…taraflar arasındaki taşımacılık sözleşmesi kapsamında alıcı müvekkil şirketin sözleşme bedelini ödeyerek akdi yükümlülüklerini tam ve eksiksiz bir biçimde yerine getirmesine rağmen davalı satıcı şirketin sözleşmeden doğan edimlerine ridyet etmeyerek hukuka aykırı bir şekilde 05/03/2018 tarihli proforma faturada yer alan malları göndermediğini, malların gönderilmesi için CFR kaydındaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu suretle de borçlu temerrüdüne düştüğünü, davalı şirketin söz konusu malların CFR kaydı dahilinde navlun bedelinin ödendiği ve müvekkiline gönderilmek üzere gemiye yüklendiğine dair herhangi bir belge ve de denizyolu konşimentosu da mevcut olmadığını, müvekkili şirketin, üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini ödemeye ilişkin yurtdışına Doğrudan Para Transferi Belgesinden de görüleceğini, buna göre, müvekkili şirketin davalı şirkete ait ……. bankası hesabına 8.581-USD tutarında swift işlemi gerçekleştirdiğini, müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilen ödemeye ilişkin olarak davalı tarafından 05/03/2018 sipariş tarihli CFR kayıtlı deniz taşımacılığına ilişkin 05/18 başlıklı proforma faturanın da düzenlendiğini, bu hususunda taraflar arasında akdedilmiş bulunan deniz taşımacılığına ilişkin taşımacılık sözleşmesine ve müvekkil şirketin ödeme kaynağına delalet ettiğini, davacı müvekkil şirket tarafından, ödeme emrine müstenit bedelin davalı şirkete havale etmesine rağmen, süreç nezdinde faturada müstenit “3715 adet tutarındaki sherpa kumaş” malların gönderilmemesi üzerine müvekkili şirketin, aracı banka ile derhal iletişime geçerek paranın kendisine iade edilmesini talep etmesine karşın banka tarafından gelen bildirimi raporlarında hesap lehtar davalı şirketin müvekkil tarafından ödenen bedelin iadesini reddettiğini, davalı şirket tarafından müvekkil şirket için daha evvel düzenlenen 05/03/2018 tarihli deniz taşımacılığına dair CFR Kayıtlı 05/18 Proforma Faturanın taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden kesilmiş asıl fatura olduğunu, ancak borçlu şirketin borca itiraz dilekçesinde sunduğu 05/19 Proforma faturanın 05/03/2019 sipariş tarihli olup, CFR kayıtlı ve fakat hava taşımacılığına ilişkin olduğunu ve CFR kaydında hava yolu taşıması yapılmasının mümkün olmadığını, ne var ki davalı tarafından ödeme emrine itirazda sunulan 05/19 başlıklı Proforma Faturanın süreç nezdinde daha sonra tanzim edilen sahte bir fatura olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, ilgili icra takibi kapsamında borçlu davalı şirketin yaptığı borca itiraz dilekçesinde ayrıca “Gümrük Beyannamesi” ve “Dolaşım Belgesi” eklenmiş ise de bu belgelerin 05/03/2018 tarihli proforma faturadan oluşan borçtan kaynaklı edimi ispat eden belgeler olmadığını, kaldı ki gümrük belgelerinin 30/05/2019 tarihli olmasına rağmen navlun iadesine ilişkin faturanın 31/05/2019 tarihli olmasının da teslim hususunun gerçekleşmediğini teyit eden bir başka husus olduğunu, zira davalı şirket malları göndermediği gibi hali hazırda navlun iadesine ilişkin bir fatura bulunmasına rağmen gönderme hususunu reddettiğini, davalı tarafın navlun bedelini ödemediği bir malın yalnızca gümrükleme işlemini gerçekleştirdiğini ve fakat malı çıkartmadığını, huzurdaki somut uyuşmazlık nezdinde malları yüklediğini iddia eden davalı şirketin malları yüklemediği gibi, CFR kaydına ilişkin yükümlülüklerini de yerine getirmediğini, bu nedenle müvekkili tarafından ödenen 05/03/2018 tarihli proforma fatura bedelinin işbu dava nezdinde iadesinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle; haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı yanın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle;…davacı taraf ile önceki yıllarda da ticari ilişkisi olduğunu, davaya konu anlaşmasında davacının kumaş dokumalı yumuşak metal etiket 3715 adet ürünün üretimi ile nakliye dahil 8.581,66-USD karşılığı anlaşma sağlandığını, tutarın davacı tarafından banka yolu ile ödendiğini, akabinde 30/05/2019 tarih ……. sıra no’lu 3715 adet 8.581,65-USD’lik faturanın davacı tarafa kesildiğini, sonrasında ……. Gümrük Müşavirlik Ltd.Şti. kanalı ile malın uçağa bindirildiği, Avrupa Dolaşım Belgesi malın beyannamesi ve gümrükleme şirketinin e-faturasından da görüleceği üzere davacının sipariş ettiği malın prosedüre uygun şekilde gönderildiğini, davacı firma ile daha önceki ticari ilişkilerinde de havayolunu kullandığını, bu seferde havayolunun kullanılacağını davacının bildiğini, çünkü 64 kg civarında ürünün deniz yolu ile gönderilmesinin uygun olmayacağının bu ticareti yapan herkesçe bilindiğini, davacının, malları göndermediğine ilişkin iddialarının tamamen haksız olduğunu, dava dosyasına sunduğu belgelerden de görüleceği üzere malların gönderildiğini, malların davacının eline geçmemesi hususunun kendisi ile ilgili olmadığını, CFR’ nin deniz taşımacılığına ait bir sözleşme olmadığını, kaldı ki davacı ile ürünlerin deniz yolu ile gönderileceği hususunda bir anlaşmaları olmadığını, CFR ile havayolu taşımacılığı yapılamayacağına ilişkin iddiaların doğru olmadığını 05/19 proforma faturasından da görüleceği üzere ürünlerin havayolu ile gönderileceğinin açık olduğu, davacı tarafından gümrük beyannamesi ve dolaşım belgesinin malların gönderildiğinin ispatı olmadığı iddia edilmiş ise de bu belgelerin resmi belgeler olduğunu, navlun bedelinin ödenmediği ve malların gümrükleme işleminin yapılıp malların çıkartılmamış olduğuna ilişkin iddialarının tamamen asılsız olduğunu, malların …… ile ne zaman çıkarılmış olduğunun ekli belgeler ile mübrez olduğunu, açıklanan nedenlerle; haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki CFR taşıma sözleşmesi kapsamında tarafların akdi yükümlülüklerinin yerine getirip getirmediği, malların sözleşmeye göre gönderilip gönderilmediği, ürünlerin deniz yoluyla/hava yoluyla gönderilmesinin sözleşmenin ifasını etkileyip etkilemeyeceği davacının alacağının tahsili için icra takibinde haklı olup olmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 8.738,79 USD asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.

Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişilerden rapor ve ek rapor alınmıştır.
Davacı şirketin ticari defter kayıtları içeriğinde davalı şirketin 120- Alıcılar Hesabının, 120.44- ……. alt hesabında kayıt altına alındığı, davacı tarafından gönderilen transfer bedelinin hesaba giriş tarihindeki Usd/TL kuru ile Türk Lirasına çevrilerek davacı şirketin 10/04/2019 tarihi itibariyle 50.745,59-TL alacaklandırıldığı, davalı tarafından 30/05/2019 tarih ve ……. numaralı fatura tutarı 50.299,63-TL’nin kaydı ile davacı şirketin borçlandırıldığı, bu kayıt sonrası davacı şirketin 02/04/2019 tarihli 50.745,59-TL’lık ödemesi ile mahsubu yapılarak davacının 30/05/2019 tarihi itibariyle 445,96-TL alacaklı konuma geldiği, dosya içeriği içeriği, Gümrük Çıkış Beyannamesi, Airwaybill/Hava Yük Senedi, Ambar Alındı Belgesi, Dolaşım Belgesi, Emtia Satış Faturası ve Navlun faturası içeriklerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu, davalı tarafından yapılan ihracatın gerçekleştiği, somut belgeler kapsamında, davalı …… Giyim Aksesuarları İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin, davacı …….. firmasına 2 kap, 37150 Ad. Metal Etiket emtia-eşyayı, 8.581,65 USD Peşin Döviz ihracat (dış satım) olarak, …….’nın TK617 sefer sayılı uçağı ile …… a 31/05/2019 tarihinde gönderdiği tespit edilmiş olup, tüm bu bilgilerin İstanbul Havalimanı Gümrük Müdürlüğü tarafından tevsik edildiği, davacı şirketin dava konusu 8.581,65-USD tutar kadar değil, 445,96-TL karşılığı 30/05/2019 tarihli TL/USD döviz alış kuru 5.9235 üzerinden 75,29-USD alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Proforma fatura, satış öncesi düzenlenen, mali yükümlülüğü bulunmayan, teklif özelliği taşıyan fatura cinsi olup farklılık bulunması halinde asıl faturanın değerlendirmeye alınacağı, tarafların ticari defter ve belgelerinde de mahsup sonucu davacı alacağının 75,29 USD olduğu anlaşılmakla davacı itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Mevcut olayımızda davacı alacağının 75,29 USD olduğu tespit edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl alacağın 75,29 USD olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 75,29USD asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacak yönünden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca 1 yıl vadeli USD cinsi mevduatlara uygulanan en yüksek mevduat faizi uygulanarak DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 87,33TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 29,82TL ilam harcından peşin alınan 610,11TL harcın mahsubu ile bakiye 580,28TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 54,40TL Başvuru Harcı, 610,11TL Peşin Harç olmak üzere toplam 664,51TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 11,37TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.308,62TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 1.600,00TL bilirkişi ücreti, 86,60TL posta masrafı, olmak üzere toplam 1.686,60TL den kabul red oranına göre hesaplanan 14,53TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 436,65TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekillerinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır